Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyadaki tüm belge ve bilgilerden dava konusu büfenin davacı tarafından kiralanan gazete-meşrubat büfeleri arasında yer almadığı, davalının tahliye kararına rağmen kullanmaya devam ettiği büfenin davacıya kiralananlar arasında olmadığı, 29 adet gazete-meşrubat büfesinin kiralanmasına ilişkin 11.3.2004 tarihli kira sözleşmesinden sonra büfe sayısının otuza tamamlayabilmek için 1 adet fotomatik büfesinin niteliği değiştirilerek davacıya gazete-meşrubat büfesi olarak kiralandığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle davalının kullandığı büfe üzerinde kira sözleşmelerinden kaynaklanan ve korunmaya değer yasal bir ... bulunmayan davacının elatmanın önlenmesi ve haksız işgal tazminatı talep edemez. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabul kararı verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararı usul ve yasaya, yargıtay içtihatlarına, hukuka aykırı olduğunu, zira Hukuk Muhakemeleri Kanunu 2. maddesi gereği ilgili uyuşmazlıkta görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın şahsi hakka (kira sözleşmesine) dayalı saldırının önlenmesi olduğunu, kiralayan davada taraf olmadığı gibi, uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklanmadığını, bu durumda uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı saldırının önlenmesi olduğu gözetilerek davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğini, zira dava dilekçesi ile müvekkilin taşınmazdaki kiracılık sıfatına ve kira sözleşmesine dayanılarak saldırının önlenmesi talep edildiğini, davalılar ise kira sözleşmesinin tarafı olmayıp, dava bakımından sözleşmenin tarafı olmayan üçüncü kişi konumunda bulunduğu açık olduğunu, dolayısıyla müvekkilinin...

    Davalı vekili; müvekkili ile davacı site yönetimi arasında 24.01.2013 tarihli kira sözleşmesi ve kiralanana ait daire içi yapım sözleşmesi olduğunu, tarafların kiralanan taşınmazın içinin yapılarak oturulacak hale getirilmesi hususunda 20.000,00 TL karşılığında anlaştıklarını, bu miktar karşılığında 67 ay müvekkili şirketten kira ücretinin alınmayacağını, şirketin yasaya uygun akdedilmiş kira sözleşmesine istinaden taşınmazı kullandığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, ayrıca kira sözleşmesi ve daire içi yapım sözleşmesini ibraz etmiştir. Mahkemece, davalı tarafın, dava konusu taşınmaz yönünden 24/01/2013-24/08/2018 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde kira sözleşmesi sunduğu, davalının taşınmazdaki işgalinin kira sözleşmesinden kaynaklandığı belirtilerek görev yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerine ilişkindir....

      Boyabat Sulh Hukuk Mahkemesi'nce; her ne kadar taraflar arasında düzenlenmiş bir rödövans sözleşmesi olsa da, uyuşmazlığın konusunun kira sözleşmesinden değil haksız işgalden kaynaklanan el atmanın önlenmesi ve alacak istemine ilişkin olduğu, el atmanın önlenmesi davalarında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu gerekçesi ile karşı görevsizlik kararı verilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nun 4/1- a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Somut olayda, uyuşmazlık taraflar arasında imzalanan 19.01.2006 başlangıç tarihli rödovans sözleşmesinden kaynaklanmaktadır....

      Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacı, kayden maliki olduğu 108 ada 6 parsel sayılı taşınmazı davalının 14.6.2002 tarihinden itibaren kullandığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalı, zamanaşımı itirazında bulunarak taşınmazın kendilerine tahsis edildiğini, haksız işgalci olmadıklarını belirtip davanın reddini savunmuştur. Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece, " öncelikle davada ileri sürülen elatmanın önlenmesi isteği bakımından dava değeri belirlenerek harç ikmalinin sağlanması, ondan sonra işin esası bakımından bir hüküm kurulması" gerektiği gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin reddine karar verilmiştir....

        İddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın, 6100 sayılı HMK'nin 4. maddesinde düzenlenen kira sözleşmesinden doğan uyuşmazlık niteliğinde olmadığı, her ne kadar davalı taraf dava dışı Vakıf ile aralarında alt kiracılık ilişkisinin devam ettiğini, bu nedenle de davacı kurumu bağlayacağını savunmuş ise de; bu savunmanın kanıtlanamadığı, dolayısıyla davanın fuzuli işgal hukuksal nedenine dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkin olduğu açıktır. Bilindiği üzere; elatmanın önlenmesi davalarının niteliği itibariyle malvarlığına ilişkin davalardan olduğu kuşkusuz olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 2. maddesinde dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığına ilişkin davalarda Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olacağı düzenlenmiştir. Öte yandan, görev kamu düzeni ile ilgili olup davanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gereken bir usul kuralıdır....

          Dosya içeriğine, toplanılan delillere, davalının taşınmazlarda 1/2 paydaş olmasına, geriye kalan 1/2 payı ise kiracı olarak tasarruf etmesine, öte yandan yargılama aşamasında 8 nolu dükkanın (16 nolu bağımsız bölümünün) ortaklığın giderilmesi davası sonunda davalı adına tescil edilmesine, davacının bu taşınmazda mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının kalmamasına göre, elatmanın önlenmesi ve eski hale iade isteği yönünden yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine. Davalının temyiz itirazlarına gelince; Davacı, .... İcra Müdürlüğü’nün 2009/12603 E. sayılı dosyasında davalıyı kiracı kabul ederek kira bedeli istediğine göre, davalının kiracı sıfatıyla taşınmazları kullandığı dolayısı ile davanın açıldığı tarih itibari ile elatmanın önlenmesi davası açmakta davacının haklı olduğundan söz edilemez....

            Elatmanın önlenmesi ve yıkım talebi yönünden davanın kabulüne, Kırklareli İli, Babaeski İlçesi, Hacıhasan Mahallesi, 463 ada 3 parsel sayılı taşınmaza davalı tarafından vaki olan elatmanın önlenmesi ile dava konusu büfenin yıkılmasına, 2.Ecrimisil talebi yönünden davanın reddine," karar verilmiş; hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....

              nın kayıtttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı ancak davalı ... ile diğer davalı ... ve ... arasında kira sözleşmesinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Dosya içeriğine, toplanan delillere göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine. Davalılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince;elatmanın önlenmesi isteği yönünden yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin elatmanın önlenmesine yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği ve Türk Medeni Kanununun 691. maddesi ile 06.05.1955 tarih ve 12/18 sayılı İnançları Birleştirme Kararında düzenlendiği üzere paylı mülkiyet konusu taşınmazın kiraya verilmesi pay ve paydaş çoğunluğuna bağlıdır. Somut olayda; çekişmeli taşınmazda kayden paydaş olan davalı ... ve davalı ... ile diğer davalı ...'...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.07.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, resmi şekilde düzenlenen 11 Kasım 2008 tarihli ve 19918 yevmiye sayılı kira sözleşmesi ile kiracısı olduğu 16 sayılı parseli davalının müdahalesi sebebiyle kullanamadığını belirterek davalının elatmasının önlenmesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL patates ekememekten kaynaklanan zararı ve ödediği kira bedeli olan 100,00 TL'nin elatma tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilini istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu