Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve eski hale iade isteklerine ilişkin olup; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) yürürlüğü zamanında açılmıştır. Mahkemece, işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 683/2. maddesinden kaynaklanan davaların taşınmazın aynına (mal varlığına) yönelik olduğu gözetildiğinde, olayda HMK'nın 4. maddesinin uygulama yeri bulunmadığı, bu hali ile eldeki davanın HMK'nın 2. maddesi kapsamında kaldığı ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu tartışmasızdır. Bilindiği üzere, görev kamu düzeniyle ilgili olup, yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması zorunlu bir usül kuralıdır. Hal böyle olunca, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası hakkında hüküm kurulması isabetsizdir....

    Ancak paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi istekli davalar da davanın kabulü halinde davacılar payına vaki el atmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken, Kadirli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/01/2021 tarihli ve 2017/4 Esas, 2021/52 Karar ... kararının 1-A) bendinde " Dava konusu Osmaniye ili, Kadirli ilçesi, ... Köyü 138 ada 25 parsel ... taşınmazda davacıların toplam hisselerine tekabül eden 14.582 metrekare yüz ölçümündeki alana yönelik davalının haksız müdahalesinin men'ine" şeklinde HMK'nın 297 nci maddesi hükmüne aykırı olarak infazda tereddüt yaratacak şekilde taşınmazın yüzölçümü belirtilerek hüküm kurulmuş olması bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; 1....

      Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, davanın taşınmaz malın aynına yönelik olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 120/1. (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 413.) ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından ibaret olacağı kuşkusuzdur (04.03.1953 tarihli ve 10/2 sayılı İBK). Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davanın, hükmedilmesi istenen ecrimisil miktarı üzerinden harç ödenmek suretiyle açıldığı, el atmanın önlenmesi yönünden harç yatırılmadığı gibi, yargılama sırasında da bu yönden harç ikmali yapılmadığı anlaşılmaktadır....

        O halde, paydaşlar arasındaki el atmanın önlenmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi 4721 ... ... Medeni Kanunu'nun müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir. 4. Yapılacak inceleme ve araştırma sonucu dava konusu taşınmazın bütün paydaşlarının katılması suretiyle kullanma taksimine tabi tutulduğu ve bilirkişilerin rapor ve krokilerinde belirledikleri alanın davacıya veya onun murislerine bırakıldığı saptanırsa, davalının taksimen davacıya bırakılan taşınmaza el atması haksız olacağından el atmanın önlenmesi kararı verilmeli, aksi halde payı sebebiyle davalının da taşınmazda yararlanma ... olacağından, el atmanın önlenmesi isteği reddolunmalıdır. 3. Değerlendirme 1....

          , davacıya ait 392 ada 1 parsel sayılı taşınmaza vaki el atmasının önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          belirterek 4721 sayılı TMK'nın 1007 maddesinden kaynaklanan 3.092.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı hazineden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

          BEKLETİCİ MESELEKAMULAŞTIRMASIZ ELATMANIN ÖNLENMESİ DAVASITAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 995 ] 743 S. TÜRK KANUNU MEDENİSİ (MÜLGA) [ Madde 908 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 190 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 191 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 192 ] 2942 S. KAMULAŞTIRMA KANUNU [ Madde 16 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi davasının kabulüne dair verilen hükmün bozulması hakkında daireden çıkan kararı kapsayan 27.2.2003 gün ve 19587-2085 sayılı ilama karşı davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: Dava, kamulaştırması elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine "taşınmazın kamulaştırdığından" bahisle Dairemizce bozulmuştur....

            Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı 1516/1 parsel (19 No.lu bağımsız bölüm daire) ... taşınmazın maliki olduğunu, davalı ile arasında herhangi bir kira sözleşmesi bulunmamasına rağmen taşınmazın satın alındığı 27.08.2020 gününden itibaren davalının daireyi boşaltmadığını, bu nedenle zarara uğradığını, haksız el atmanın önlenerek dairenin teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir II....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, El atmanın önlenmesi ve Tazminat istemine ilişkindir. El atmanın önlenmesi davası açabilmek için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bu dava bir eda davası olup taşınmaza haklı bir sebep olmadan kişi el atmış ya da tecavüz etmiş olmalıdır. Davacı olan mutlaka malın maliki ya da zilyeti konumunda olmalıdır. Müdahalenin men’i davası hukukumuzda geniş bir yere sahiptir. Haksız el atmanın önüne geçebilmek için değişik sebeplerle el atmanın önlenmesi davası açmak mümkündür....

              Kişilerin, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki üstün zilyetlik iddiasına veya taraflar dışında başkası adına tapuda kayıtlı bir taşınmazdaki tapu kaydına ya da gayri menkul satış vaadi sözleşmesine dayanmayan, kişisel hakka dayalı üstün zilyetlik iddiası durumunda, davanın 4721 sayılı TMK'nun 981 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası olacağı kuşkusuzdur. Somut olayda; her ne kadar Mahkemece, davanın taşınmaz mülkiyetine dayalı olarak açılan ve taşınmaza yapılan el atmanın önlenmesi davası olduğu, H.M.K'nun 2.maddesi gereği el atmanın önlenmesi davalarında Asliye Hukuk Mahkemeleri'nin görevli olduğu gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş ise de, eldeki davada, davacı ya da murisi adına kayıtlı bir taşınmaz yoktur. Davacı; dosya arasında bulunan ecrimisil ihbarnamelerinden mülkiyetinin ...'...

                UYAP Entegrasyonu