Haksız el atmanın önüne geçebilmek için değişik sebeplerle el atmanın önlenmesi davası açmak mümkündür. Bunlardan bazılarını; malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava, şekilde sıralayabiliriz. Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yönelik vaki el atmanın önlenmesi ve kal davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: kal isteminin reddine, el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yönelik vaki el atmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Mahkemece kal isteminin reddine, el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki cebel nitelikli taşınmazın idari işlemle 2590 parsel numarası ile ... adına tescil edildiğini, davalının anılan taşınmaza yapılanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek el atmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesini istemiştir. Davalı, haksız işgalci olmadığını, diğer paydaşlarla birlikte taşınmazı tapuda satın aldığını vergilerini ödediğini, 4706 sayılı Yasanın değişik 5. maddesi ile sair ilgili mevzuat hükümlerinden yararlanmak istediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının müdahalesi sabit görülerek davanın kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: El atmanın önlenmesi ve kal taleplerinin reddine, ecrimisile ilişkin davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemlerine ilişkindir. Mahkemece, el atmanın önlenmesi ve kal taleplerinin reddine, ecrimisile ilişkin davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yapılan el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın el atmanın önlenmesi ve kal davasının kabulüne, ecrimisil davasının ise reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yapılan el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece el atmanın önlenmesi ve kal davasının kabulüne, ecrimisil davasının ise reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Davalı, cevabında; dava konusu taşınmazı şahitler önünde parasını peşin ödeyerek 07/03/1994 tarihinde beş milyon liraya satın aldığını, boş olan arsanın üzerine ev yaptığını, tapusunu istediğinde ise sürekli kendisini oyaladığını, bu arsaya ev yaptıktan sonra eşi ile yaklaşık 5 yıl oturduklarını, daha sonra taşındıklarını ve kiraya verdiklerini, kiracısının da 10 yıl kullandığını, davacının eve müdahalesi nedeniyle dava açtığını, 07/03/1994 tarihinde yapılan satış senedinde davacının bizzat kendi imzasının bulunduğunu, gerekirse imza incelemesi yapılmasını istediğini, açılan davayı kabul etmediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; el atmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme istemlerine ilişkindir. 1....
atmanın önlenmesinin bu yönden yerinde olduğu kanaatine varılmış; bununla birlikte davalı T8 yargılama sırasında vefatı ile haksız fiil niteliğindeki el atmanın sona erdiği; davaya dahil edilen mirasçılarının haksız eylemleri bulunması halinde bu eylemlerin görülmekte olan bu davanın konusunu oluşturmayacağı; bu sebeple davalı T8 karşı 917 ada 25 parsel açısından açılan el atmanın önlenmesi davasının konusuz kaldığı kanaatine varılmış; 917 ada 20 parsel sayılı taşınmaza herhangi bir müdahalenin bulunmaması sebebiyle el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme tazminatı istemlerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmış; tüm bu sebeplerle dava konusu 917 ada 25 parsel sayılı taşınmaz yönünden el atmanın önlenmesi davası açısından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, eski hale getirme davasının reddine; dava konusu 917 ada 20 parsel sayılı taşınmaz yönünden el atmanın önlenmesi davasının ve eski hale getirme davasının reddine dair karar vermek gerekmiş ayrıca 917 ada...
Mahkemece, davalıya ait garajın davacı taşınmazına tecavüzünün keşfen saptandığı gerekçesi ile elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kabulüne;rapora atfen tecavüzlü 20.30 m2 tecavüzlü alanın çok küçük olması nedeniyle kira bedelinin olmayacağı gerekçesi ile ecrimisil isteğinin reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece "el atmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi" gereğine değinilerek bozulmuş,mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kabulüne; ecrimisil isteğinin ise reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil dava konusuz kaldığından hüküm kurulmasına yer olmadığına dair yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 31.01.2012 gün ve 2012/22548 Esas - 2013/1524 Karar sayılı ilama karşı davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Kamulaştırmasız el atılan taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin davada, el atmaya son verildiğinden el atmanın önlenmesi davasında karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil davasının kabulüne dair verilen hüküm taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş, bu bozma kararına karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının aynı taşınmazla ilgili olarak davalı aleyhine açığı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istekli 2014/21 esas sayılı davanın yargılaması sonucunda ecrimisil isteğinin kabul edildiği ancak el atmanın önlenmesi yönünden bir hüküm kurulmadığı, anılan kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, davacının tavzih dilekçesinin de kararın kesinleştiğinden bahisle işleme konulmadığı; el atmanın önlenmesi yönünden infaza yarar bir hüküm elde edemeyen davacının da, davalının halen taşınmazdaki işgalini sürdürdüğünü ileri sürerek eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, haklı ve hukuken geçerli bir nedene dayanmayan el atma olgusu haksız eylem niteliğinde olduğundan, devam ettiği müddetçe her zaman dava konusu yapılabilir. Diğer taraftan, davacıyı, daha önce açtığı 2014/21 esas sayılı davada tavzih ve temyiz yoluyla el atmanın önlenmesi yönünden bir hüküm almaya zorlamanın hukuki bir dayanağı da yoktur....