Haksız el atmanın önüne geçebilmek için değişik sebeplerle el atmanın önlenmesi davası açmak mümkündür. Bunlardan bazılarını; malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava, şekilde sıralayabiliriz. Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemenin görevsizliğine ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasında sözlü kira sözleşmesi olduğu davanın sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Dava, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Davacı, 16.06.2014 tarihinde davalıdan satın alıp kayden maliki olduğu taşınmazın bir bölümüne, davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın kullanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmış ve davalının kullandığı döneme ilişkin olarak aylık kira bedeli açıklamalı faturalar düzenleyip davalıya tebliğ etmiş , davalı ise aralarında sözlü kira sözleşmesinin olduğunu bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Bilindiği üzere, kira sözleşmesinin geçerliliği herhangi bir şekil koşuluna bağlı tutulmamış, sözlü olarak da yapılabileceği kanun koyucu tarafından kabul edilmiştir. Somut olayımızda davacının sunduğu ve davalının da defterlerine kaydederek kabul ettiği faturalardan tarafların 2014 yılı için aylık 2000 TL kira bedelinde mutabakat sağladıkları ve taraflar arasında sözlü bir kira sözleşmesinin olduğu anlaşılmaktadır....
Haksız el atmanın önüne geçebilmek için değişik sebeplerle el atmanın önlenmesi davası açmak mümkündür. Bunlardan bazılarını; malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava, şekilde sıralayabiliriz. Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir....
Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda ilk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı dava dilekçesinde; davalının müvekkiline ait taşınmaza herhangi bir hakka dayanmaksızın el attığını ileri sürerek el atmanın önlenmesini istemiştir. II....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : El Atmanın Önlenmesi ve Ecrimisil Dava, kiracı tarafından alt kiracıya karşı açılan kiralanana vaki el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin olup, taraflar arasında kira ilişkisi yoktur, Mahkemenin kabulü de bu yöndedir. Hüküm, Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilmiştir. Bu durumda uyuşmazlığın niteliğine göre, temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 06.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın ... yönünden husumetten reddine, ..... yönünden kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalılardan ..... vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece, .... valiliğine karşı açılan davanın husumetten reddine, .... İl Sağlık Müdürlüğüne karşı açılan davanın ise kabulüne karar verilmiş; hüküm, ... vekilince temyiz edilmiştir. .......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.03.2007 gününde verilen dilekçe ile kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti, elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.06.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, dava dışı orman idaresi tarafından davacı köye 6831 sayılı Orman Kanununun 57. maddesine göre fıstık çamı ağaçlandırılması için yapılan tahsis işlemine dayanılarak, davalıya kiralama sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti, sözleşmenin iptali ve elatmanın önlenmesi istemleri ile açılmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Geçersizliğinin tespiti istenilen kira sözleşmesinde yıllık kira parası 24.000,00 YTL olup, bu değerde sulh hukuk mahkemesinin görev sınırının üzerindedir. Ayrıca kiracı, kira sözleşmesinin yönetim planına aykırılığını kat maliki olmadığı için ileri süremeyeceğinden olayda Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan bir dava da bulunmamaktadır. Bu durumda HUMK’nun 8. maddesinin 2 fıkrası kapsamında bulunmayan kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti, isteminden oluşan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 26.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak, vergi dairesinden, vergi usul kanunu gereğince stopaj beyannamesinin eki olması gereken kira sözleşmesi temin edilememiştir. Böyle bir kira sözleşmesinin olmadığı cevabı vergi dairesince verilmiştir. Ayrıca, beyannamenin de hangi taşınmaza ait olduğu veya beyan edilen taşınmazın dava konusu olan hangi bölümüne (yani 150 m²'lik dava konusu alana mı) ait olduğu da belli değildir. Kısaca, ortada bir kira sözleşmesi somut olarak yoktur. Ancak, sayın mahkemece kira sözleşmesi olduğu gerekçesi ile; davacının el atmanın önlenmesi ve ecrimisil taleplerini ayrı ayrı red edilmiştir. Davacılar Karadeniz Ereğli 4. Noterliği'nden 02.06.2020 tarihinde keşide ettikleri ihtarnamede, davalıya murisleri ile yaptığı kira sözleşmesine konu kira yerinin tahliyesini ihtar ettiklerini belirterek; kira sözleşmesinin varlığını kabul ettikleri zannına varan Mahkemece, sadece bu gerekçe ile dava reddedilmiştir....