Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, paydaşı bulunduğu taşınmazı yine paydaş olan diğer davalıların kullandıklarını belirterek el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteminde bulunmuştur. Mahkemece yapılan keşif neticesi alınan bilirkişi raporunda belirlenen davacılar payının değerine ve ecrimisil tutarına göre davacı yana eksik peşin harcı tamamlaması için 10.10.2019 tarihli oturumda 1 ay kesin süre verilmiş, davacılar vekili 25.10.2019 tarihli dilekçe ile ecrimisil talepleri yönünden bedel artırım talebinde bulunarak ecrimisil talebi yönünden harcı tamamlamış, el atmanın önlenmesi yönünden ise tamamlamamış, 24.12.2019 tarihli müteakip oturumda davacı vekiline her bir davacı için el atmanın önlenmesi istemi yönünden harç ikmali için yeniden süre verilmiş, davacı vekili harcı yine tamamlamamış, sonraki 05.03.2020tarihli oturumda davacı vekili; "Harcı ikmal etmedik....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi-Kira alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı elatmanın önlenmesi ve kira alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili ve meni müdahale istemine ilişkindir. Mahkemece, alacak isteminin reddine, meni müdahale talebi yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından kira alacağına ilişkin temyiz edilmiştir....

    Somut olayda; davacı, davalılar aleyhine fuzuli işgal, ecrimisil tazminatı ve fazlaya ilişkin dava haklı saklı kalmak kaydıyla el atmanın önlenmesi ve tazminat talebinde bulunmuş olup, dava dilekçesinde kira ilişkisi, kira sözleşmesine dayanmadığı, bu sebeple yargılamanın davacının talepleri doğrultusunda devam etmekte olup, kiracılık ilişkisine dayanılmaması sebebiyle yargılamanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılması gerektiği anlaşılmıştır. Dava, davalının çekişme konusu taşınmazı fuzulen işgal ettiğinden bahisle açıldığından, anılan isteğin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerinden kaynaklandığı ve uyuşmazlığın çözümünün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 2/1. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinin görevinde bulunduğu anlaşılarak, davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesinin olduğu anlaşılmış olup, Anamur Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılarak yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir....

    El atmanın önlenmesi davası açabilmek için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bu dava bir eda davası olup taşınmaza haklı bir sebep olmadan kişi el atmış ya da tecavüz etmiş olmalıdır. Davacı olan mutlaka malın maliki ya da zilyedi konumunda olmalıdır. Müdahalenin men’i davası hukukumuzda geniş bir yere sahiptir. Haksız el atmanın önüne geçebilmek için değişik sebeplerle el atmanın önlenmesi davası açmak mümkündür....

    Mahkemece uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı benimsenmiş ise de davacı ile davalı arasında düzenlenmiş yazılı veya sözlü bir kira sözleşmesi bulunmamaktadır. Davacı, dava konusu taşınmazın davalıya kiralanmasına muvafakati olmadığını, bu nedenle davalının yapmış olduğu kira sözleşmesinin hukuken geçersiz olduğunu ileri sürerek davalının taşınmaza müdahelesinin men'ine karar verilmesini talep etmiştir. Bu durumda uyuşmazlığın kira sözleşmesinden değil haksız işgaldan kaynaklanan el atmanın önlenmesi istemine ilişkin olduğu anlaşıldığından Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olması sebebiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Bozma sebep ve şekline göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan davalı arsa sahibinin yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle ortak yerlere el atmanın önlenmesi istemine ilişkin olup, davalı vekili sözleşmeye aykırı davrananın davacı taraf olduğunu savunarak, davanın reddini istemiş; mahkemece, 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'ndan doğan uyuşmazlıklar açısından Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekilince temyiz edilmiştir....

        Sulh Hukuk Mahkemesi, davacının davalı ile arasında kira ilişkisi olduğunu kanıtlayamadığı, taşınmazın davacı adına kayitlı olmasına rağmen davalının dava konusu taşınmazda kendi miras payı olduğunu ileri sürmesi nedeniyle uyuşmazlığın el atmanın önlenmesi davası şeklinde çözümlenmesi gerektiği, el atmanın önlenmesi davasında el atılan taşınmazın değerine göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerektiği, taşınmazın 1994 yılı itibarıyla değerinin 7500,00 TL olup davanın açıldığı 2010 yılı itibarıyla HUMK'un 8.maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemesi görev sınırının 7.230,00TL olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine dosyanın görevli ve yetkili Niğde Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....

          Dava, el atmanın önlenmesi (el atmanın önlenmesi ve tazminat ve ecirimisil) istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı, mülkiyet hakkına dayalı olarak fuzuli işgal sebebiyle elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebinde bulunmuş, davalı taraf ise kira ilişkisi bulunduğunu savunmuş, yerel mahkeme ise taraflar arasında kiracılık ilişkisi bulunduğu, davanın Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanı içinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar davalı tarafça istinaf edilmiştir. "Somut olaya gelince, dava dilekçesinde çekişme konusu taşınmazda davalının fuzuli şagil durumunda olduğu ileri sürülmek suretiyle taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteminde bulunulmuştur....

          Davacının davalı Mustafa'ya yönelik davası bakımından ise davalı Mustafa'nın taşınmaz içerisinde bulunan ve restoran olarak kullanılan tek katlı yapıyı kullandığı anlaşılmış ise de; dosya arasına alınan kira sözleşmesi gereğince davalı Mustafa'nın restoran olarak kullanılan kısmı kira sözleşmesi gereğince kullanmış olduğu, kira sözleşmesinin tarafının davacı taraf olmamasının davanın kira niteliğini değiştirmediği ve HMK 4. Madde gereğince kira sözleşmesinden kaynaklanan davaların Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülmesi gerektiği anlaşıldığından davanın görev yönünden reddine, yönelik karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM-TAZMİNAT Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı, kayden malik olduğu 383 ada 53 parsel sayılı taşınmazına komşu 54 nolu parselde bulunan davalılara ait binanın taşkın olduğunu, bu nedenle kendisine ait 53 nolu parseldeki bina inşaatının da taşılan bölüm kadar içeriye çekilmek zorunda kalındığını, binadaki bu daralma nedeni ile küçülen dairelerin fiyatlarının ve kira gelirlerinin de azalmasından kaynaklanan zararının ortaya çıktığını ileri sürerek, el atmanın önlenmesi, yıkım ve uğranılan zarar nedeniyle tazminat istemiş, yargılama sırasında davalı ... dışındaki davalılar hakkındaki davasını ve yıkım talebiyle ilgili davasını takip etmediğini bildirmiştir. Davalılar ..., ... vasisi, ... ve ... Yersiz ve haksız açılan davanın reddini savunmuşlardır....

            UYAP Entegrasyonu