Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kişilerin, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki üstün zilyetlik iddiasına veya taraflar dışında başkası adına tapuda kayıtlı bir taşınmazdaki tapu kaydına ya da gayri menkul satış vaadi sözleşmesine dayanmayan, kişisel hakka dayalı üstün zilyetlik iddiası durumunda, davanın 4721 sayılı TMK'nun 981 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası olacağı kuşkusuzdur. Somut olayda; her ne kadar Mahkemece, davanın taşınmaz mülkiyetine dayalı olarak açılan ve taşınmaza yapılan el atmanın önlenmesi davası olduğu, H.M.K'nun 2.maddesi gereği el atmanın önlenmesi davalarında Asliye Hukuk Mahkemeleri'nin görevli olduğu gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş ise de, eldeki davada, davacı ya da murisi adına kayıtlı bir taşınmaz yoktur. Davacı; dosya arasında bulunan ecrimisil ihbarnamelerinden mülkiyetinin ...'...

    Mülkiyet hakkına üstünlük tanınmak suretiyle el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığı, 6. Dava konusu bağımsız bölümün (mülkiyete dayalı bir ... bulunmayan) davalı tarafından haklı ve geçerli nedene dayalı olmaksızın kullanıldığı, 7. Kural olarak tapuya kayıtlı taşınmazlarda iyi niyetli kullanım savunmasına değer verilemeyeceği, 8. Talep edilen dönem bakımından ecrimisil koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebeplerine benzer gerekçeler ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir. C....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVATÜRÜ: EL ATMANIN ÖNLENMESİ Asıl dava, tapu iptali ve tescil, karşı dava ise tapulu taşınmaza el atmanın önlenmesi istemiyle açılmış ise de davanın temyize getirilen bölümü el atmanın önlenmesine ilişkindir. Tapulu taşınmaza el atmanın önlenmesi davaları sonucunda verilen hükümlerin temyiz incelemesi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 09.02.2018 tarih ve 2018/1 sayılı iş bölümü kararı ile 8. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girmiş olmasına ve Yargıtay Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'nun 25.02.2016 tarih ve 2016/8221 Esas, 2016/8487 Karar sayılı kararı ile dosyanın temyiz incelemesi yapmakla görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesi gerekirken, "maddi hata" sonucu Dairemize gönderildiği anlaşılmakla dosyanın temyiz incelemesi yapmakla görevli Yargıtay 8....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, el atmanın önlenmesi ve kâl talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Hemen belirtilmelidir ki, mülkiyet hakkı gerek Anayasa ve yasalarla gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek protokolleri ile kabul edilmiş temel haklardandır. Eşyaya bağlı ayni haklardan olan mülkiyet hakkı herkese karşı ileri sürülebileceği gibi, hakka yönelik bir müdahale durumunda ne zaman gerçekleştiğine bakılmaksızın, ileri sürüldüğü andaki hak sahibi tarafından her zaman koruma istenebileceği de kuşkusuzdur. Anılan korumanın istenmesi durumunda da hakkın kötüye kullanıldığından söz edilebilmesine hukuken olanak yoktur. Diğer yandan; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 683 üncü maddesinde; malikin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, tasarrufta bulunma, yararlanma yetkilerine sahip olduğu, malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü el atmanın önlenmesi davası açabileceği öngörülmüştür. 3....

          Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, dava konusu taşınmaza 1979 yılında el atılmıştır. 16.05.1956 gün ve 1956/1-6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, taşınmazına el konulan kişi, el atmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, dilerse kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davası da açabilir ise de; 30.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen Geçici 6. madde uyarınca “09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebi ile tazmin talebiyle açılan davalarda, uzlaşmazlık tutanağının tanzim edildiği veya 2. fıkradaki sürenin uzlaşmaya davet olmaksızın sona erdiği tarihten itibaren üç ay içerisinde malik tarafından sadece tazminat davası açılabilir” hükmü karşısında, davacıya talebi açıklattırılmak suretiyle yeni düzenleme doğrultusunda işlem yapılarak sonucuna göre; Karar verilmek üzere hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince...

            Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, dava konusu taşınmaza 1979 yılında el atılmıştır. 16.05.1956 gün ve 1956/1-6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, taşınmazına el konulan kişi, el atmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, dilerse kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davası da açabilir ise de; 30.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen Geçici 6. madde uyarınca “09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebi ile tazmin talebiyle açılan davalarda, uzlaşmazlık tutanağının tanzim edildiği veya 2. fıkradaki sürenin uzlaşmaya davet olmaksızın sona erdiği tarihten itibaren üç ay içerisinde malik tarafından sadece tazminat davası açılabilir” hükmü karşısında, davacıya talebi açıklattırılmak suretiyle yeni düzenleme doğrultusunda işlem yapılarak sonucuna göre; Karar verilmek üzere hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince...

              Maddesine göre Sulh Hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle dava şartı (görev) yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 683. maddesi uyarınca bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız el atmanın önlenmesini de dava edebilir....

                Dava dilekçesine göre; davacının talebi el atmanın önlenmesine ilişkin olup dava konusu taşınmaza henüz fiilen el atılmadığından, mahkemece verilen red kararının onanması gerekirken, davanın sehven kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı tazminat davası olarak nitelendirilip bozulduğu anlaşılmakla, davalı idare vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 16.05.2011 gün ve 2011/2216-8557 sayılı bozma kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede; Dava, kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmazın imar planında kültür, fuar ve eğlence alanı olarak ayrılmasına karşın henüz fiilen el atılmadığından müdahalenin önlenmesini gerektirecek bir durum söz konusu değildir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                  Bunlardan bazılarını; malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava, şekilde sıralanabilir. Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi ve kal davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Mahkemece, taşınmazda direk dikilmesi ve enerji nakil hattı geçirilmesi nedeniyle Medeni Kanunun 653. maddesi gereğince davalı idare lehine irtifak hakkı kurulmuş sayılacağı, el atmanın önlenmesi isteminde bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmaza 1993-1994 yılında direkler dikilerek ve enerji nakil hattı geçirilerek el atıldığı anlaşılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu