Davacı Hazine vekilinin konusu 29216 ada 14 parsel sayılı arsa vasıflı taşınmazda davacılardan ... ve Gençlik Spor Bakanlığı yönünden el atmanın önlenmesine karar verilmiş ise de aynı taşınmazda 398/12011 pay sahibi olan davacı ... yönünden el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken bu yönde bir karar verilmemiş olması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir. VI....
Birleştirilen 2011/475 Esas sayılı davada davacı, asıl dava açıldıktan 1 gün sonra çekişme konusu taşınmazın asıl davanın davalısı Mesut tarafından 05.10.2010 tarihinde el ve işbirliği içerisinde olduğu davalı ...’a satış yoluyla devredildiğini ileri sürerek aynı iddialarla tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. 3. Birleştirilen 2011/8 Esas sayılı davada davacı ... (birleşen 2011/475 E. sayılı dosyada davalı), davacı ... ve kızı olan davalı ...’ın dava konusu taşınmazı haksız olarak kullandığını ileri sürerek el atmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir. II....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası. 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683 üncü maddesi, “İyiniyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995 inci maddesi. 3. Değerlendirme 1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Yukarıda değinilen olgular ve geçerli bir kira sözleşmesinin varlığı için paylı mülkiyete tabi taşınmazlar bakımından 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(TMK) 691. maddesi ile 6.5.1955 tarih, 12/19 sayılı İnançları Birleştirme Kararında aranılan pay ve paydaş çoğunluğu ilkeleri karşısında, müstakilen davacı adına kayıtlı 25 sayılı parsel ve yarı yarıya davacı ile dava dışı kardeşi ... adlarına kayıtlı 68 sayılı parsel bakımından davacıyı bağlayıcı bir kira sözleşmesinin varlığından söz edilemeyeceği; başka bir ifadeyle, davalı Şirketin 25 ve 68 sayılı parsellerde haksız işgalci konumunda bulunduğu sonucuna varılmaktadır. Hâl böyle olunca, el atmanın önlenmesine ve belirlenecek ecrimisile karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 683 üncü ve 995 inci maddeleri. 3. Değerlendirme 1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
DAVA Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin 1733 ada 34 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, bu taşınmazın bitişiğinde bulunan davalılara ait 1733 ada 76 parsel sayılı taşınmazdaki binanın müvekkilinin taşınmazına tecavüzlü olduğunu belirterek el atmanın önlenmesini ve tecavüzlü kısmın yıkılmasını talep etmiştir. II....
Görüleceği üzere, malike mülkiyet hakkının sağladığı yetkilerin gereği gibi kullanılmasını önleyen ve 3. kişilerden gelen etkilere karşı korunma aracı olarak haksız el atmanın önlenmesi davası hakkı tanınmıştır. Haksız el atma, doğrudan mülkiyet hakkına el atma şeklinde olabileceği gibi, bir vasıta veya başka bir kişi kullanmak suretiyle de gerçekleşebilir. Burada önemle vurgulanmalıdır ki, kanun hükmünde haksız el atmadan söz edilmiş olması karşısında, bütün bu müdahalelerin haksız olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla müdahale "yasadan" veya "sözleşmeden" kaynaklanan "ayni" ya da "şahsi" bir hakka dayanmamalıdır. El atmanın önlenmesi davalarının büyük çoğunluğu dayanağını 4721 s. TMK' nun 683. maddesinden almakta ise de bu madde kapsamı dışında kalan ve özel maddeler ile düzenlenen el atmanın önlenmesi davaları da mevcuttur....
Diğer yandan; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 683. maddesinde; malikin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, tasarrufta bulunma, yararlanma yetkilerine sahip olduğu, malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü el atmanın önlenmesi davası açabileceği öngörülmüştür. Bilindiği gibi,gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yapılan el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın el atmanın önlenmesi ve kal davasının kabulüne, ecrimisil davasının ise reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yapılan el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece el atmanın önlenmesi ve kal davasının kabulüne, ecrimisil davasının ise reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza vaki el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davacı, mülkiyet hakkına dayanarak eldeki davayı açmış ve adına kayıtlı taşınmazın davalı tarafından haksız olarak işgal edildiğini ileri sürmüştür. Mahkemece, uyuşmazlığın mal tasfiyesi niteliğinde bulunduğu ve aile mahkemesinin görevinde kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ne var ki, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair 4787 sayılı Kanun'un 4. maddesinde öngörüldüğü üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2. kitabından kaynaklanmadığı, anılan Kanunun mülkiyetle ilgili 683. maddesindeki düzenlemeden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, görev kamu düzeniyle ilgili olup, mahkemece davanın her aşamasında ve re’sen(kendiliğinden) gözetilmesi gerekli bir usul kuralıdır....