Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şöyle ki; Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; dava konusu taşınmazın imar uygulamasına tabi tutularak, davacılara yeni oluşan parsellerden pay tahsis edildiği anlaşılmıştır. Bu itibarla; imar uygulması işleminin kesinleşip kesinleşmediği ilgili Belediye Başkanlığından sorulup, davacılar adına oluşan yeni parsellerin tapu kayıtları getirtildikten sonra, şuyulandırma öncesi ve sonrası çaplı krokileri ilgili Kadastro Müdürlüğünden istenip, mahallinde yeniden keşif yapılarak imar uygulaması sonucu oluşan yeni parsellerin tapu kaydı zemine uygulanıp imar uygulaması öncesindeki taşınmaz ile aynı yerde kalıp kalmadıkları tespit edildikten sonra, yeni oluşan parsellere davalı idarece fiilen el atılıp atılmadığı, fiilen el atılmasa bile kamuya özgülenip özgülenmedikleri araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, (...) ....

    Daha sonra 1972 yılında yapılan kamulaştırma sonucu Eyüp 2.Asliye Hukuk Hakimliğinin 29.11.1971 gün 1971/44-729 sayılı kararıyla önce Sular İdaresi Genel Müdürlüğüne sonrada isim değişikliği ile isale hattı niteliği ile İski Genel Müdürlüğüne geçmiştir. Davacı Orman Yönetimi, çekişmeli 960 parselin kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldığı, tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline ve davalının el atmasının önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi ve davalı İski Genel Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman tahdit haritası içinde kalan tapu kaydının iptali tescil ve el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir....

      Mahallinde yapılan keşif sonucu; ... ilçesi, ... mahallesi, 421 parsel sayılı taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesi yöntem olarak doğrudur.Ancak; 1-Emsal alınan taşınmazların, satışına ilişkin akit tablosu Tapu Müdürlüğünden istenilip, dava konusu taşınmaz ile somut emsal taşınmazların 2013 yılında, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilip, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazların ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi oldukları ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup, alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik inceleme ile hüküm...

        Mahallinde yapılan keşif sonucu, alınan rapor uyarınca taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesi ve bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, el atılan taşınmaz, baraj gölü içinde kaldığından, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/C maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararı ile; 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin 13. fıkrası "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle Anayasanın 2 ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir....

          Mahallesi ... ada ... ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazlarda şuyulandırıldığı, UYAP sistemi üzerinden yapılan sorgulamada ise imar uygulaması sonucu oluşan yeni tapu kayıtlarının 17.12.2018 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, mahkemece yeni oluşan imar parsellerinin tapu kayıtları, ölçekli krokileri ve imar durumları da getirtildikten sonra yeniden keşif yapılarak, imar uygulaması sonucu oluşan parsellere fiilen el atılıp atılmadığı belirlenip, el atmanın varlığının tespiti halinde veya yeni parsellerin fiilen el atılmamakla birlikte davalı idare sorumluluğunda kamu hizmetine tahsis edilen taşınmazlar olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 17/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İdare Mahkemesinin 2012/158 E 2013/242 sayılı kararı ile iptal edildiği, ancak kök kadastro parsellere dönüşüm sağlanmadığı, dosyada mevcut fen bilirkişi krokili raporlarına göre, kök 187 ada 1 parsel ve 187 ada 1 parselin imar uygulaması neticesinde oluşan 1524 ada 3 ve 9 parsel sayılı taşınmazlar ile imar uygulaması sonucu davacılar adına oluşan 1524 ada 8 parsel sayılı taşınmaza davalı ...'nün herhangi bir fiilen el atmasının bulunmadığı tespit edilmiştir.Bu nedenle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının Hazineye irad kaydedilmesine, aleyhine temyiz olunan davalı idare yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.630,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 20/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın tapulu taşınmaza el atamanın önlenmesi istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'ne aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 28/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Köyü (mahallesi) sınırları içindeki Lara Devlet Ormanında, aplikasyon ve Belediyeye piknik alanı için irtifak ve TRT kurumu için izin verilen bu nedenle daha önce 2/B madde uygulaması yapılamayan ancak irtifak ve izinleri iptal edilen yerlerde 2/B madde uygulaması vardır. Çekişmeli 7903 ada 16 sayılı parselin 27.01.1990 tarihinde tapuya kayıt edilen imar uygulamasıyla, 852 sayılı kadastro parselinden geldiği, çekişmeli parselin, 852 numaralı kadastro parseli tesbit krokisi dahilinde kalmayıp, 1078 numaralı kadastro parseli tesbit krokisi içinde kaldığı, 1078 sayılı kadastro parselinin, 26.12.1957 tarihinde 4763.000 m2 yüzölçümünde orman niteliğiyle Hazine adına tespit gördüğü, ... .... ve arkadaşları tarafından 812 ve 1078 numaralı parseller hakkında ......

                  sayılı Yasa’nın 1. maddesi uyarınca orman sayılıp sayılmadığı yönünden inceleme yapılması gerekli bulunan davalar sonucu kadastro mahkemelerinden verilen....”...

                    maddesi hükmüne göre bir üniversite biriminde açık bulunan yardımcı doçentlik kadrosunun ilanı ve maddede yer alan prosedür izlendikten sonra atamanın yapılması hakkı ve görevi münhasıran üniversite rektörüne aittir. Başka bir anlatımla, üniversitedeki bir birimde yardımcı doçent görevlendirilmesine ihtiyaç olup olmadığının belirlenmesi ve bu kadronun ilanı ile görevli olan rektörün, ilan işlemini yerine getirdikten sonra, atamanın yapılacağı aşamada fakülte dekanının yardımcı doçente ihtiyaç bulunmadığı yolundaki görüşüne itibar edilerek atamanın yapılmamasında takdir yetkisinin objektif ve hukuka uygun kullanıldığından söz edilemez....

                      UYAP Entegrasyonu