Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza el atamanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkin olup, mahkemece el atmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteminin reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının çekişme konusu taşınmazda dava dışı kişilerle paylı mülkiyet üzere malik olduğu, davalının haklı ve geçerli nedeni bulunmaksızın çekişmeli taşınmazı olaylara dayalı tanık ifadelerine göre 15-20 yıldan beri kullandığı, bu kullanıma kayıt maliklerince karşı konulmadığı ve ihtarname de çekilmediği anlaşıldığına göre, davalının taşınmazı muvafakate dayalı olarak tasarruf ettiği şeklinde değerlendirilmek, başka bir ifade ile taraflar arasında Borçlar Kanununun 299 maddesi (6098 Sayılı T.B.K. 379 m.) hükmü uyarınca sözlü olarak ariyet akdi yapıldığı ve dava açılmakla muvafakatın geri alındığı yani aynı yasanın 304 maddesi gereğince akdin feshedildiği kabul edilmelidir....

    Mahallinde yapılan keşif sonucu dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre; dava konusu ... İlçesi, ... Mahallesi, 1900 parsel sayılı taşınmazın imar uygulamasına tabi tutularak, davacılara yeni oluşan 157 ada 2 parsel sayılı taşınmazdan pay tahsis edildiği ve davacılar adına yeni tapu kayıtlarının oluştuğu anlaşılmıştır. Bu itibarla; öncelikle, şuyulandırma öncesi ve sonrası çaplı krokiler ilgili Kadastro Müdürlüğünden getirtilip mahallinde yeniden keşif yapılarak imar uygulaması sonucu oluşan yeni parsellerin tapu kaydı zemine uygulanıp imar uygulaması öncesindeki taşınmaz ile aynı yerde kalıp kalmadıkları tespit edildikten sonra, yeni oluşan parsellere davalı idarece fiilen el atılıp atılmadığı, fiilen el atılmasa bile kamuya özgülenip özgülenmedikleri araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir....

      Mahallinde yapılan keşif sonucu dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre; dava konusu ... Mahallesi 2191 ada 30 ve 32 parsel sayılı taşınmazların imar uygulamasına tabi tutularak, davacılara yeni oluşan 52191 ada 7 parsel sayılı taşınmazdan pay tahsis edildiği ve davacılar adına yeni tapu kayıtlarının oluştuğu anlaşılmıştır. Bu itibarla; öncelikle, şuyulandırma öncesi ve sonrası çaplı krokiler ilgili Kadastro Müdürlüğünden getirtilip mahallinde yeniden keşif yapılarak imar uygulaması sonucu oluşan yeni parsellerin tapu kaydı zemine uygulanıp imar uygulaması öncesindeki taşınmaz ile aynı yerde kalıp kalmadıkları tespit edildikten sonra, yeni oluşan parsellere davalı idarece fiilen el atılıp atılmadığı, fiilen el atılmasa bile kamuya özgülenip özgülenmedikleri araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir....

        Başkanlığından tekrar sorulup, davacılar adına oluşan yeni parsellerin tapu kayıtları getrtildikten sonra, kadastral parsele dönüş sağlanmadığı ve yeni parsellerin hala aktif olduklarının anlaşılması halinde şuyulandırma öncesi ve sonrası çaplı krokiler ilgili Kadastro Müdürlüğünden getirtilip mahallinde yeniden keşif yapılarak imar uygulaması sonucu oluşan yeni parsellerin tapu kaydı zemine uygulanıp imar uygulaması öncesindeki taşınmaz ile aynı yerde kalıp kalmadıkları tespit edildikten sonra, yeni oluşan parsellere davalı idarece fiilen el atılıp atılmadığı, fiilen el atılmasa bile kamuya özgülenip özgülenmedikleri araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Kabule göre de; kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedeline dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerekirken, yazılı şekilde infazda tereddüt oluşturacak şekilde faiz hükmü kurulması, Doğru görülmemiştir....

          parsel sayılı taşınmazların imar uygulamasına tabi tutularak, davacılara yeni oluşan ... ada ..., ... ada ..., ... ada ... parsel sayılı taşınmalardan pay tahsis edildiği ve davacılar adına yeni tapu kayıtlarının oluştuğu anlaşılmıştır. Bu itibarla; öncelikle, şuyulandırma öncesi ve sonrası çaplı krokiler ilgili Kadastro Müdürlüğünden getirtilip mahallinde yeniden keşif yapılarak imar uygulaması sonucu oluşan yeni parsellerin tapu kaydı zemine uygulanıp imar uygulaması öncesindeki taşınmaz ile aynı yerde kalıp kalmadıkları tespit edildikten sonra, yeni oluşan parsellere davalı idarece fiilen el atılıp atılmadığı, fiilen el atılmasa bile kamuya özgülenip özgülenmedikleri araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir....

            Davalı idare vekilinin sunduğu beyan dilekçesi üzerine Dairemizce getirtilen güncel tapu kaydı içeriğine göre dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi uyarınca yenileme çalışmaları yapıldığı ve tapuya tescil edildiği anlaşılmakla; idarenin el attığı alan değişebileceğinden, taşınmazın yenileme çalışmaları sonucu oluşan yeni tapu kayıtları ve kadastro krokileri dosyaya getirtilip, yeniden keşif yapılarak tespit edilen yeni yüzölçümüne göre el atılan alana ilişkin koordinatları gösterir ek rapor alınması, yenileme çalışmalarında el atılan bölümün yola terkin edilip edilmediğinin belirlenmesi ve davanın konusuz kalıp kalmadığı noktasında oluşan tereddütün giderilmesi gerektiğinden, sair istinaf itirazları incelenmeksizin ilk derece mahkemesi kararının HMK'nın 353/1- a-6 madde ve bendi uyarınca kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            Davacı ...’nun 11.05.2006 tarihinde ...’a satın aldığı paylar kadastro tespiti sonucu yeni oluşan taşınmazlara ait olup kadastro tespiti ile yol olarak tescil harici bırakılan dava konusu bölümlere ilişkin olmadığından davacının sadece kendisine ait 553.042.143/4.922.459.280 payı üzerinden bedel hesaplanması gerektiğinin düşünülmemesi, 2- Muris ...’in taşınmazlarda 160.196.202/4.922.459.280 pay sahibi olduğu ve veraset ilamına göre davacılar ... ve ...’in 3/16 pay sahibi oldukları dikkate alındığında hisselerine düşen bedel ayrı ayrı 2.871,60 -TL olduğu halde fazla bedele hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Davalı-karşı davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              iptal edilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Kamulaştırma Kanununun 25. maddesi uyarınca, kamulaştırma mal sahibi yönünden kamulaştırma işleminin tebliği ile başlar. Dava konusu taşınmaz kamulaştırılmış ve taşınmazın maliki ... tarafından davalı idareye tapuda ferağı verilmiştir. Daha sonradan kadastro çalışmaları sonucu 889 parsel sayılı taşınmaz davacı ... adına tescil edilmiştir....

                  Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R .... ilçesi ..... mevkii 399 sayılı parselin yenileme kadastrosu sonucu oluşan 109 ada 2 parsel sayılı taşınmaz, 4289 m2 yüzölçümüyle tarla niteliği ile davalılar adına tapuda kayıtlıdır. Davacı ... Yönetimi, çekişmeli taşınmazların kesinleşen tahdit içinde kaldığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline ve davalıların elatmalarının önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline ve davalının el atmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından yargılama giderine yönelik olarak temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu