Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in Fen, Sosyal Bilimler, Spor, Güzel Sanatlar, Anadolu Öğretmen ve Anadolu İmam Hatip Liseleri sınavında başarılı olduğundan 29.6.2007 günlü Bakanlık işlemiyle atanması üzerine norm kadro fazlası konuma getirildiği ileri sürülerek söz konusu atamanın ve bu atamanın düzeltilmesi yolundaki başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali için bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Olayda, davacının görev yaptığı ... Anadolu Lisesindeki mevcut matematik öğretmeni sayısı ile matematik öğretmenliği norm kadronun ...'...

    Bu hükmün ikinci fıkrasında yer alan "Çocuğa doğumdan sonra kayyım atanmışsa, çocuk hakkındaki bir yıllık süre, atamanın kayyıma tebliği tarihinde, hiç kayyım atanmamışsa çocuğun ergin olduğu tarihte işlemeye başlar" hükmü, Anayasa Mahkemesinin 27.10.2011 tarihli 2010/71 Esas, 2011/143 Karar sayılı kararıyla; aynı maddenin dördüncü fıkrasında yer alan "Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinda dava açılabilir" hükmü ise, Anayasa Mahkemesinin 15.03.2012 tarihli ve 2011/116 Esas, 2012/39 Karar sayılı kararıyla çocuk yönünden iptal edilmiş; ikinci fıkrayla ilgili iptal kararı 07.02.2011 tarihli 28197 sayılı; dördüncü fıkrayla ilgili iptal kararı ise, 21.07.2012 tarihli 28360 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış; her iki iptal kararında, iptal hükmünün kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe gireceğinin kararlaştırılması sebebiyle, ikinci fıkrayla ilgili iptal hükmü...

      Bu hükmün ikinci fıkrasında yer alan "Çocuğa doğumdan sonra kayyım atanmışsa, çocuk hakkındaki bir yıllık süre, atamanın kayyıma tebliği tarihinde, hiç kayyım atanmamışsa çocuğun ergin olduğu tarihte işlemeye başlar" hükmü, Anayasa Mahkemesi'nin 27.10.2011 tarihli 2010/71 Esas, 2011/143 Karar sayılı kararıyla; aynı maddenin dördüncü fıkrasında yer alan "Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinda dava açılabilir" hükmü ise, Anayasa Mahkemesinin 15.03.2012 tarihli ve 2011/116 Esas, 2012/39 Karar sayılı kararıyla çocuk yönünden iptal edilmiş; ikinci fıkrayla ilgili iptal kararı 07.02.2011 tarihli 28197 sayılı; dördüncü fıkrayla ilgili iptal kararı ise, 21.07.2012 tarihli 28360 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış; her iki iptal kararında, iptal hükmünün kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe gireceğinin kararlaştırılması sebebiyle, ikinci fıkrayla ilgili iptal hükmü...

        Mahkemesinin 15.03.2012 tarihli ve 2011/116 esas, 2012/39 karar sayılı kararıyla çocuk yönünden iptal edilmiş; ikinci fıkrayla ilgili iptal kararı 07.02.2011 tarihli 28197 sayılı; dördüncü fıkrayla ilgili iptal kararı ise, 21.07.2012 tarihli 28360 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış; her iki iptal kararında, iptal hükmünün kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe gireceğinin kararlaştırılması sebebiyle, ikinci fıkrayla ilgili iptal hükmü 07.03.2012 tarihinde, dördüncü fıkrayla ilgili iptal hükmü ise 21.07.2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir. ... Mahkemesinin iptal kararlarından sonra, çocuk tarafından açılan babalık davasında artık herhangi bir hak düşürücü süre sözkonusu değildir. O halde, davanın Türk Medeni Kanununun 301/3. maddesi gereğince...'ye ve Cumhuriyet savcılığına ihbar edilerek işin esasının incelenmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan "hak düşürücü süre geçtiğinden" bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atamanın önlenmesi (muazaranın önlenmesi) davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: -K A R A R- 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 14/3. maddesi uyarınca kamulaştırma davalarında paydaşlar arasında zorunlu dava arkadaşlığı yoktur. Karar tarihinde yürürlükte bulunan 5219 sayılı Kanunla değişik HUMK’nun 427. maddesi uyarınca, 2.190,00-TL'den az olan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin hükümler kesindir. Bu nedenle davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, 26/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            sayılanlar ile birlikte bu sonucu doğuran her türlü işlemin temyize tabi olduğunun anlaşıldığı, davacının başvuruda bulunduğu ve başvurusunun ön değerlendirme aşamasında reddedilmesine ilişkin işlemin de bu kapsamda bulunduğu görülmektedir....

              Aynı Kanunun 303/2. maddesinde ''Çocuğa doğumdan sonra kayyım atanmışsa, çocuk hakkında bir yıllık süre, atamanın kayyıma tebliği tarihinde; hiç kayyım atanmamışsa çocuğun ergin olduğu tarihte işlemeye başlar.'' hükmü düzenlenmiştir. 303/2. madde hükmü Anayasa Mahkemesince 27.10.2011 tarih, 2010//71 Esas 2011/143 Karar sayılı kararıyla iptal edilmiş ve mahkemenin karar tarihinden sonra 08.02.2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Öte yandan, Anayasanın 153.maddesi uyarınca kanun, kanun hükmünde kararname veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmi Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez. İptal kararları geriye yürümez....

                Aynı Yasanın 303/2. maddesinde ''Çocuğa doğumdan sonra kayyım atanmışsa, çocuk hakkında bir yıllık süre, atamanın kayyıma tebliği tarihinde; hiç kayyım atanmamışsa çocuğun ergin olduğu tarihte işlemeye başlar.'' hükmü Anayasa Mahkemesinin 2010/71Esas 2011/143 Karar ve 27.10.2011 tarihli kararı ile iptal edilmiş ve karar 07.02.2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Mahkemece karar verilmesinden sonra Türk Medeni Kanunu'nun 303/2. maddesi hakkındaki iptal kararı yürürlüğe girdiğinden ve Yasada çocuk için hak düşürücü süre artık bulunmadığından mahkemece taraf delillerinin toplanması, DNA incelemesi yapılması ve sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ret hükmü kurulması doğru görülmemiştir....

                  Aynı Yasanın 303/2. maddesinde ''Çocuğa doğumdan sonra kayyım atanmışsa, çocuk hakkında bir yıllık süre, atamanın kayyıma tebliği tarihinde; hiç kayyım atanmamışsa çocuğun ergin olduğu tarihte işlemeye başlar.'' hükmü Anayasa Mahkemesi'nin 2010/71 Esas-2011/143 Karar ve 27.10.2011 tarihli kararı ile iptal edilmiş ve karar 07.02.2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Mahkemece karar verilmesinden önce Türk Medeni Kanunu'nun 303/2. maddesi hakkındaki iptal kararı yürürlüğe girmiş ve yasada çocuk için hak düşürücü süre artık bulunmamaktadır. Mahkemece taraf delillerinin toplanması, DNA incelemesi yapılması ve sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ret hükmü kurulması doğru görülmemiştir....

                    Danıştay Tetkik Hakimi: … Düşüncesi: Öğretmen olan ve daha önce yapılan yöneticilik sınavında başarılı olan davacının ilçe milli eğitim şube müdürlüğüne yapılan atamanın iptalini istemekte menfaati bulunduğundan, dava konusu uyuşmazlığın esasının incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, şube müdürlüğüne yapılan atamanın görevler arası geçiş usulü ile yapıldığı ve davacının görevler arası geçiş ile söz konusu göreve atanabilme koşullarını taşımadığı, işlem ile davacı arasında menfaat ilişkisinin olmadığı gerekçesiyle ehliyetten reddi yolundaki Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür. Danıştay Savcısı : … Düşüncesi: 2577 sayılı Kanunun 2/1-a maddesinde iptal davaları idari işlemler hakkında yetki şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı, menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu