Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve kesinleştirilerek kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş, ihtilaf olmayan parsellerin kesinleşerek tapuya tescil edildiği gözetilerek, ihtilaflı olan ve 168 ada 1 parselin ifrazı ile oluşan diğer parseller hakkında tescil hükmü kurulmuştur....

    Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın değerinin tespitinde, şirkete yapılan özel amaçlı satışların emsal olarak alınması doğru olmadığı gibi; Dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda kıyasi emsal kabul edilen taşınmazın ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi oldukları ilgili Belediye İmar Müdürülüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup, İmar Kanunu 15 ve 16. maddeleri uyarınca bir kısmı kamuya terk edilen taşınmazların Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre imar parseli olarak değerlendirilmesi gerektiği de gözetilerek alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporunun denetlenmesi gerektiği gözetilmeden metrekare birim fiyatı belirlendiğinden bu rapora göre karar verilmesi mümkün değildir....

      Bu hükmün ikinci fıkrasında yer alan "Çocuğa doğumdan sonra kayyım atanmışsa, çocuk hakkındaki bir yıllık süre, atamanın kayyıma tebliği tarihinde, hiç kayyım atanmamışsa çocuğun ergin olduğu tarihte işlemeye başlar" hükmü, Anayasa Mahkemesinin 27.10.2011 tarihli 2010/71 Esas, 2011/143 Karar sayılı kararıyla; aynı maddenin dördüncü fıkrasında yer alan "Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinda dava açılabilir" hükmü ise, Anayasa Mahkemesinin 15.03.2012 tarihli ve 2011/116 Esas, 2012/39 Karar sayılı kararıyla çocuk yönünden iptal edilmiş; ikinci fıkrayla ilgili iptal kararı 07.02.2011 tarihli 28197 sayılı; dördüncü fıkrayla ilgili iptal kararı ise, 21.07.2012 tarihli 28360 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış; her iki iptal kararında, iptal hükmünün kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe gireceğinin kararlaştırılması sebebiyle, ikinci fıkrayla ilgili iptal hükmü 07.03.2012...

        Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabileceği düzenlenmiş iken maddenin ikinci fıkrasında yer alan "Çocuğa doğumdan sonra kayyım atanmışsa, çocuk hakkındaki bir yıllık süre, atamanın kayyıma tebliği tarihinde, hiç kayyım atanmamışsa çocuğun ergin olduğu tarihte işlemeye başlar" hükmü, Anayasa Mahkemesi'nin 27.10.2011 tarihli ve 2010/71 Esas, 2011/143 Karar sayılı kararıyla; aynı maddenin dördüncü fıkrasında yer alan "Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir" hükmü ise, Anayasa Mahkemesi'nin 15.03.2012 tarihli ve 2011/116 Esas, 2012/39 Karar sayılı kararıyla çocuk yönünden iptal edilmiş; ikinci fıkrayla ilgili iptal kararı 07.02.2011 tarihli ve 28197 sayılı; dördüncü fıkrayla ilgili iptal kararı ise, 21.07.2012 tarihli ve 28360 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış; her iki iptal kararında, iptal...

          Dava konusu 131 parsel sayılı taşınmazın kadastro yenileme çalışmaları sonucu 5877 ada 16 parsel sayısı ile tapuya tescil edilmiş olduğu beyan edildiğinden, ilgili tapu ve kadastro müdürlüklerinden, taşınmazın tüm tedavülleri ile birlikte, yeni oluşan tapu kaydı ve kadastro krokisi istenilerek dosya arasına alınmalıdır. 2. Taşınmazın yeni tapu kaydı ve kadastro krokisi dosya arasına alınmasından sonra, dosyanın fen bilirkişisine tevdii ile yeni tapu kaydı ve krokisine göre taşınmaza, halihazırda yol olarak fiili el atmanın bulunup bulunmadığına dair krokili ek rapor alınması gerekmektedir. Bu itibarla sözü geçen eksiklikler giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Daireye gönderilmesi gerekir. KARAR Açıklanan sebeplerle; Belirtilen işlemin yerine getirilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            Mahallesi 26 ada 432, 434 ve 435 parsel sayılı taşınmazların imar uygulamasına tabi tutularak, davacılara yeni oluşan 2849 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlardan pay tahsis edildiği ve davacılar adına yeni tapu kayıtlarının oluştuğu anlaşılmıştır. Bu itibarla; öncelikle, şuyulandırma öncesi ve sonrası çaplı krokiler ilgili Kadastro Müdürlüğünden getirtilip mahallinde yeniden keşif yapılarak imar uygulaması sonucu oluşan yeni parsellerin tapu kaydı zemine uygulanıp imar uygulaması öncesindeki taşınmaz ile aynı yerde kalıp kalmadıkları tespit edildikten sonra, yeni oluşan parsellere davalı idarece fiilen el atılıp atılmadığı belirlenip, el atmanın varlığının tespiti halinde veya fiilen el atılmamakla birlikte kamu hizmetine tahsis edilen parseller olduğu belirlenirse işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden; Doğru görülmemiştir....

              Ancak; 1-Davalı idarece, dava konusu Samsun ili ... ilçesi ... mahallesi 719 ada 27 ve 28 parsel sayılı taşınmazlarda 3194 sayılı yasanın 18. maddesi uyarınca imar uygulaması yapıldığı bildirildiği ve parsel kayıt sorgulama sisteminden yapılan sorgulama neticesinde dava konusu taşınmazların kaydının kapatıldığı anlaşıldığından, en son imar uygulamasına ait şuyulandırma cetvelleri ilgili Belediyeden istendikten, dava konusu taşınmazın imar uygulaması sonucu hangi parsellere gittiğini gösterir tüm gitti kayıtlarıyla birlikte tapu kayıtları ilgili Tapu Müdürlüğünden getirtildikten, imar uygulaması sonucu yeni oluşan parsellerin imar planındaki özgülenme amacı ilgili Belediye Başkanlığından sorulduktan ve şuyulandırma öncesi ve sonrası çaplı krokiler ilgili Kadastro Müdürlüğünden getirtilip, mahallinde yeniden keşif yapılarak, imar uygulaması sonucu oluşan yeni parsellerin tapu kaydı zemine uygulanıp, yeni oluşan parsellere davalı idarelerce fiilen el atılıp atılmadığı, fiilen el atılmasa...

                Yönetimi, çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman sınırlama haritası içinde kalan bölümlerinin tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili ve davalıların el atmalarının önlenmesi istemiyle dava açtığı ve çekişmeli taşınmazın (B) ile işaretlenen kesiminin kesinleşen orman sınırlama haritası içinde kaldığı belirlendiği halde mahkemece el atmanın önlenmesi istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş tahdit haritası ile 2/B haritasına dayalı olarak yöntemince yapılan uygulama ve araştırma sonucu taşınmazın (B) ile işaretlenen bölümünün tahdit içinde kaldığı belirlenerek, bu bölümün tapu kaydının iptaline karar verildiğinden Orman Yönetiminin diğer temyiz itirazlarının reddi ile hükmün el atmanın önlenmesi istemi yönünden bozulmasına karar verilmiştir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, kadastro öncesi sebebe ve tapu kaydına dayanılarak genel kadastro sonucu oluşan tapu kaydının iptal ve tescili istemine ilişkin olup, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yüksek 7. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 31.3.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Mahallesi 193 ada 9 parsel sayılı taşınmazın yörede 1948 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı iddiasıyla, davalı şirket adına olan tapu kaydının iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tescilini, davalı gerçek kişinin el atmasının önlenmesini istemiş, Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkin, Kadastro Mahkemesinin 18.02.1992 ... ve 1993/4-1 sayılı kararının bulunduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davalı şirketin İsmetpaşa Mahallesi 193 ada 9 sayılı parsele el atmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından orman olarak tescile karar verilmemesi ve tapu kaydı üzerindeki şerhlerin silinmemesi nedeniyle temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu