Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

'ın 29.12.2014 tarihli kroki raporunda davalılarca enerji nakil hattı geçirilerek el atılan alanların yüzölçümlerine göre her bir davalı yönünden el attığı alanının yüzölçümüne göre ayrı ayrı mülkiyet bedeline hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Dava konusu taşınmazın imar uygulaması öncesi kadastro altlığını oluşturan 141 parsel sayılı taşınmazdan ifrazla oluşan 289 parsel sayılı taşınmazda kesinleşmiş olan 5490 m²'lik irtifak hakkının taşınmazın değerine etkisi tartışılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması, 3-13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararı ile; 6487 saylı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin 13. fıkrası "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983...

    Mahallesi, 809 ada, 6 parsel sayılı taşınmazın tapuya ilk tescilinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte tapu kaydı ilgili Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtildikten, 2-Değerlendirme tarihi olan 2013 yılında dava konusu taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerinin, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden araştırıldıktan, 3-a)Dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle b) Hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazların ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi olduklarının ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Sicil Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulduktan, 4-Dava konusu taşınmazın 3.000,00 M2 lik bölümünün yola terk işleminin hukuki dayanağına ilişkin belgelerin Tapu Sicil Müdürlüğü...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 1197 parsel sayılı 1.595,75 m2 yüzölçümündeki taşınmaz beyanlar hanesine içerisindeki kargir ahırın ...'ya ait olduğu şerh edilerek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı ve birleşen dosya davalıları ... ve arkadaşlarının miras bırakanı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... mirasçıları ... ve arkadaşları, davalı...'nın bir kısım mirasçılarının çaplı taşınmaza el attıklarını öne sürerek el atmanın önlenmesi ve kal istemi ile dava açmışlardır. Davalı ve birleşen dosya davacıları ... mirasçıları ise takasa, irsen intikale, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine ve paylaşmaya dayanarak tapu iptal ve tescil istemi ile dava açmışlardır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Mahkemece bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Mahallinde yapılan keşif sonucu, taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelinin tahsiline karar verilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1)Dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmaz kadastro parselidir....

          sorulduktan, dava konusu taşınmaz ile oluşmuş ise imar uygulaması sonucu dönüştüğü parsellerin imar paftası üzerinde konumları işaretlettirilip, kroki üzerinde çakıştırılması ve yeni oluşan parsele idarece fiilen el atılıp atılmadığı tespit edilerek fen bilirkişisinden bu hususta ek rapor alınıp, yeni oluşan parsellere el atma halinin devam edip etmediği üzerinde durulmalı, el atma hali kalkmış ve imar planında kamuya özgülenmemişse davanın konusuz kaldığı gözetilerek bir karar verilmesi gerekecektir....

            Dosyada mevcut bilgi ve belgelerden, dava konusu taşınmaza 1955 yılında mayın döşenerek el atıldığı, davalılar murisinin 1954 tarihli geldi tapularına göre 13.08.1973 tarihinde kesinleşen kadastro tespiti ile malik olduğu anlaşıldığından, yerel mahkeme hükmünün Kadastro Kanununun 12/3 maddesi uyarınca bozulması gerektiği bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, dahili davalı ...’ın karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 19.07.2010 gün ve 2007/6035 esas, 2010/14927 sayılı onama kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esasının incelenmesine; Dava, Kamulaştırma Kanununun 38. maddesine dayanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm dahili davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....

              Mahkemece davanın KABULÜNE, çekişmeli parselin tapu kaydının iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, davalıların el atmalarının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... İdaresi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya ve dosya kapsamına göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescIli, davalıların el atmasının önlenmesine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu ve 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B Madde uygulaması 1990 yılında yapılıp, sonuçları 18.04.1990 ila 18.10.1990 tarihlerinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşmiştir. Çekişmeli ... Köyünde genel kadastro 1983 yılında 766 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılmış ve kesinleşmiştir....

                Anılan madde uyarınca Devletin sorumluluğunun kapsamı, tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini izleyen işlemler olup tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda oluşan hataları da kapsamaktadır. Bir başka deyişle, kadastro işlemleri, tapu kütüğünün oluşumuna dayanak oluşturduğundan, bu işlemler nedeniyle tapu kütüğünde oluşacak yanlışlıklar nedeniyle doğacak zararlar da TMK'nın 1007. maddesi kapsamındadır. Devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluk niteliğinde olup, tapu siciline bağlı çıkarların ve mal varlığına ilişkin (aynî) hakların, yanlış tescil sonucu sicile güven ilkesi yönünden değişmesi ya da yitirilmesi, bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü sicillerin doğru tutulmasını üstlenen Devlet, sicillerdeki yanlış kayıtlardan doğan zararları ödemeyi de üstlenmektedir....

                  Dairemizce getirtilen güncel tapu kaydı içeriğine göre dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi uyarınca yenileme çalışmaları yapıldığı ve tapuya tescil edildiği anlaşılmakla; idarenin el attığı alan değişebileceğinden, taşınmazın yenileme çalışmaları sonucu oluşan yeni tapu kayıtları ve kadastro krokileri dosyaya getirtilip, yeniden keşif yapılarak tespit edilen yeni yüzölçümüne göre el atılan alana ilişkin koordinatları gösterir ek rapor alınması, yenileme çalışmalarında el atılan bölümün yola terkin edilip edilmediğinin belirlenmesi ve davanın konusuz kalıp kalmadığı noktasında oluşan tereddütün giderilmesi gerektiği" gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının HMK'nın 353/1- a-6 madde ve bendi uyarınca kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....

                  DAİREMİZİN 2020/356 ESAS 2022/871 KARAR SAYILI İLAM ÖZETİ: " Dairemizce getirtilen güncel tapu kaydı içeriğine göre dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi uyarınca yenileme çalışmaları yapıldığı ve tapuya tescil edildiği anlaşılmakla; idarenin el attığı alan değişebileceğinden, taşınmazın yenileme çalışmaları sonucu oluşan yeni tapu kayıtları ve kadastro krokileri dosyaya getirtilip, yeniden keşif yapılarak tespit edilen yeni yüzölçümüne göre el atılan alana ilişkin koordinatları gösterir ek rapor alınması, yenileme çalışmalarında el atılan bölümün yola terkin edilip edilmediğinin belirlenmesi ve davanın konusuz kalıp kalmadığı noktasında oluşan tereddütün giderilmesi " gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının HMK'nın 353/1- a-6 madde ve bendi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince...

                  UYAP Entegrasyonu