Mahkemece sözleşme iş sahibince feshedildiği kabul edilerek hüküm oluşturulduğu ve davacı tarafça mahkemenin sözleşmenin feshedildiğine dair kabulüne karşı temyiz yapılmadığından sözleşmenin feshedildiğine dair mahkemenin kabulü kesinleşmiştir. Eksik ve kusurlu işlerin giderim bedeli müspet zarar kapsamında olduğundan sözleşmenin feshi halinde talep edilemez. Ancak “çoğun içinde az da vardır” ilkesi gereğince davacı eksik ve kusurlu işlerin giderim bedelini talep ettiğinden talebinin içinde işin eksik ve kusurlu yapılmış olması sebebiyle fazla ödenen iş bedelinin iadesi isteminin olduğu da kabul edilmelidir....
halde yüklenicinin işi ayıplı ve eksik ifa ettiğini, tespit yaptırılarak eksik ve ayıplı imalâtların belirlendiğini, ihtarnameye rağmen eksik ve kusurlu işlerin yapılmadığını, tespitle belirlenen ayıp giderim bedeli üzerinden takip başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, itirazın iptâline icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiş, davalı ise asıl davanın reddini talep etmiş, birleşen davasında ise iş sahibi ile iki sözleşme yapıldığını ve bu sözleşmeler dışında da iş yapıldığı halde bedelinin ödenmediğini fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 20.000,00 TL'nin davacı-karşı davalı iş sahibinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Arsa sahibinin eksik iş bedeli, kira tazminatı ve manevi tazminat talebi ile Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 24.08.2001 tarihinde açtığı dava, mahkemece Daire’mizin az yukarıda değinilen bozma ilâmından sonra 06.04.2005 tarihinde yüklenicinin açtığı tescil istemine ilişkin asıl dava dosyası ile birleştirilmiştir. Bu durumda birleşen davada davacı olan arsa sahibi, diğer talepleri yanında fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak eksik ve kusurlu işler bedelini de istediğinden, inşaattaki eksik ve kusurlu işler bedelinin saptanarak birleşen dava nedeniyle hüküm altına alınması gerekir. Yine yüklenicinin açtığı tescil davası nedeniyle de, birleşen davada talep edilen eksik ve kusurlu işler bedeli dışında kalan eksik ve kusurlu işlerin bedeli ile iskân alım masraflarının, birlikte ifa kuralı gözetilerek yüklenici tarafından arsa sahibine ödenmesi koşuluyla yükleniciye ait 1 ve 3 nolu bağımsız bölümlerin tesciline karar verilmesi gerekir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/361 esasına kayıtlı olarak açılan ve kesinleşen davada, 05.05.2010 tarihinde bilirkişi raporu alınmış, yüklenicinin sözleşme kapsamında ve sözleşme dışı yaptığı işler bedeli 1.001.190,79 TL bulunmuş, bu miktardan ayıplı ve kusurlu işler bedeli olarak belirlenen 22.650,00 TL düşülerek yüklenici alacağı 978.540,79 TL olarak hesaplanmış, bu miktara da %18 KDV eklenerek yüklenicinin alacağı 1.154.678,13 TL olarak belirlenmiştir. Bu tutardan yükleniciye yapılan ödeme miktarı olan 1.121.600,00 TL indirilerek bakiye iş bedeli olarak bulunan 33.078,13 TL hüküm altına alınmıştır. Görüldüğü gibi, yüklenici tarafından bakiye iş bedelinin tahsili için açılan davada, eksik ve kusurlu işler bedeli olarak hesaplanan 22.650,00 TL düşülerek yüklenicinin isteyebileceği alacak miktarı saptanmıştır. Bu durumda iş sahibi tarafından açılan eldeki temyize konu davada eksik ve kusurlu iş bedelinin istenmesi mümkün değildir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/58 D. iş sayılı dosyasında delil tespiti yaptırıldığını, ilave iş bedelinin 10.925,00 TL olarak hesaplandığını, davalının ... havalesi ile 5.000,00 TL ile elden 8.000,00 TL nakit ödeme yaptığını bakiye iş bedelinin ödenmediğini, bakiye iş bedeli olarak 40.000,00 TL, ilave iş bedeli olarak 10.925,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiş; davalı ise sözleşme kapsamındaki işlerin eksik ve ayıplı olarak yapıldığını, eksik yapılan işlerin başkaca ustalar tarafından tamamlandığını, davacıya ... havalesi ile gönderdiği 5.000,00 TL iş bedelinin davacı tarafından alınmadığını, sözleşme gereğince yapılması gerekli ödemeleri yaptığını, eksik ve ayıplı iş bedellerini kabul etmediğini belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, davalı asıl tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında TBK'nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen “eser” sözleşmesi ilişkisi kurulduğu uyuşmazlık konusu değildir....
alanlardaki eksik işler bedeli ise 4 kalem halinde gösterilerek 24.760,00 YTL olarak belirlenmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-k.davacı ... ... tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, Borçlar Yasası'nın 355 ve devamı maddelerinde tanımlanan eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağı, karşı dava eksik ve ayıplı iş bedeli ile manevi giderim istemine ilişkindir....
Bu kere dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca eksik iş bedeli ve gecikme tazminatı alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Bozmadan önceki karada davacı arsa sahiplerinin toplam 147.341,00 YTL gecikme tazminatı ve eksik iş bedeli isteyebilecekleri, ancak davalı yüklenicinin fazla iş nedeniyle 193.226,40 YTL alacaklı olduğu kabul edilerek takas mahsup nedeniyle dava reddedilmiştir. Davacılar vekilinin temyizi üzerine Daire’mizce sair temyiz itirazları reddedilerek yerel mahkeme kararı gecikme tazminatı (kira alacağı) yönünden eksik inceleme nedeniyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak davacıların eksik işler ile gecikme tazminatı nedeniyle toplam 176.436,00 YTL alacaklı oldukları hesaplanmıştır....
Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, mahkemenin eksik ve hatalı değerlendirme yaptığını, dava dilekçelerinde eksik iş bedeli, mahrum kalınan kira bedeli ve ayıplı ifa nedeniyle taşınmazda meydan gelen değer kaybını talep ettiklerini, değer kaybına ilişkin mahkemece herhangi bri değerlendirme yapılmadığını, eksik ve ayıplı işler nedeniyle ödenen bedelden ayıplı işlerin asıl işe olan oranında indirim yapılması gerektiğini, mahkemenin oranlamasının hatalı olduğunu, ayrıca ayıplı ve geç ifa nedeniyle villanın aylarca kullanılamadığını, kullanım/kira zararı meydana geldiğini, belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Yine asıl davada bir kısım eksik imalât bedeli mahsup edilirek alacak isteminde bulunulduğuna göre karşı davada istenilen eksik iş bedelinin ayrıca davacı alacağından mahsup edilerek hüküm kurulması doğru olmamıştır. O halde mahkemece yapılması gereken iş, bodrum katındaki imalâtın bilirkişilerden ek rapor alınarak yapıldığı tarihteki piyasa fiyatına göre tutarını hesaplatmak, bu tutarı davacının 29.284,00 TL iş bedelinden bakiye alacağına ilave etmek, böylece saptanan toplam alacağı asıl davada hüküm altına almak, karşı davada ise, 11.398,00 TL kira bedeli, 576,00 TL iskan masrafı, 3.300,00 TL kombi bedeli toplamı 15.274,00 TL'den tapleple bağlı kalınarak hüküm kurmaktan ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan hükme varılması doğru olmadığı gibi, davaların bağımsızlığı gözetilmeden her dava için ayrı ayrı hüküm kurulmadan, karşı davadaki isetemin asıl davadan mahsupla hükme varılması doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....