Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

isteme imkanına sahip olan alacaklının, bütün borçlular yerine borçlulardan sadece biri adına ek tahakkuk yapması durumunda, sonradan diğer borçlular adına da ek tahakkuk yapmak yerine, yapılan ilk tahakkukun sonucunu beklemesi ve bu tahakkukun sonucuna göre diğer borçlular adına işlem tesis etmesi gerektiği, olayda, öncelikle ithalatçı adına ek tahakkuk yapılmış olduğundan, bunun sonucu beklenilerek alacağın kesinleşmesinden sonra müteselsilen sorumlu olan davacı adına 6183 sayılı Kanun hükümleri uyarınca işlem tesis edilmesi gerekirken, bu yapılmaksızın davacı adına da ek tahakkuk yapılması hukuka uygun bulunmadığından, dava konusu işlemin iptali yolundaki mahkeme kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmediği yolundaki Danıştay Yedinci Dairesinin 19/09/2014 tarih ve E:2010/8585; K:2014/4020 sayılı kararına uyulmak suretiyle verilen iptal kararı üzerine, gümrük müşavirlik şirketinin kanuni temsilcisi ve ortağı olan davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır...

    isteme imkanına sahip olan alacaklının, bütün borçlular yerine borçlulardan sadece biri adına ek tahakkuk yapması durumunda, sonradan diğer borçlular adına da ek tahakkuk yapmak yerine, yapılan ilk tahakkukun sonucunu beklemesi ve bu tahakkukun sonucuna göre diğer borçlular adına işlem tesis etmesi gerektiği, olayda, öncelikle ithalatçı adına ek tahakkuk yapılmış olduğundan, bunun sonucu beklenilerek alacağın kesinleşmesinden sonra müteselsilen sorumlu olan davacı adına 6183 sayılı Kanun hükümleri uyarınca işlem tesis edilmesi gerekirken, bu yapılmaksızın davacı adına da ek tahakkuk yapılması hukuka uygun bulunmadığından, dava konusu işlemin iptali yolundaki mahkeme kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmediği yolundaki Danıştay Yedinci Dairesinin 19/09/2014 tarih ve E:2010/8585; K:2014/4020 sayılı kararına uyulmak suretiyle verilen iptal kararı üzerine, gümrük müşavirlik şirketinin kanuni temsilcisi ve ortağı olan davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır...

      isteme imkanına sahip olan alacaklının, bütün borçlular yerine borçlulardan sadece biri adına ek tahakkuk yapması durumunda, sonradan diğer borçlular adına da ek tahakkuk yapmak yerine, yapılan ilk tahakkukun sonucunu beklemesi ve bu tahakkukun sonucuna göre diğer borçlular adına işlem tesis etmesi gerektiği, olayda, öncelikle ithalatçı adına ek tahakkuk yapılmış olduğundan, bunun sonucu beklenilerek alacağın kesinleşmesinden sonra müteselsilen sorumlu olan davacı adına 6183 sayılı Kanun hükümleri uyarınca işlem tesis edilmesi gerekirken, bu yapılmaksızın davacı adına da ek tahakkuk yapılması hukuka uygun bulunmadığından, dava konusu işlemin iptali yolundaki mahkeme kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmediği yolundaki Danıştay Yedinci Dairesinin 19/09/2014 tarih ve E:2010/8585; K:2014/4020 sayılı kararına uyulmak suretiyle verilen iptal kararı üzerine, gümrük müşavirlik şirketinin kanuni temsilcisi ve ortağı olan davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır...

        DAVANIN KONUSU : 21/06/2019 tarih ve 30808 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğünde 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 26. Maddesi Kapsamında Görev Yapan Sözleşmeli Personel Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde yer alan "en az konservatuvar veya bir üniversitenin ilgili lisans bölümünden" ibaresi ile "en az güzel sanatlar lisesi ya da konservatuarın lise bölümü veya fakülte ya da dört yıllık yüksekokuldan" ibaresinin iptali istenilmektedir....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle dava itirazın iptali davası olduğunu, bu davanın dinlenmesi için dayanak olan hususun çözülmesi gerektiğini, bu davada da ek ödemeler v.b. ödeme istemi davacı ...in Genel kurul kararına dayandığını, ancak bu genel kurul kararı kesinleşmediğini, iptali için Ticaret Mahkemesinde de iptal davası olduğunu, davacı kooperatif daha önce ki yönetimdeki kişiler ile husumet yaratmış binaların (sitenin) eski oluşu ve yıkılma tehlikesi bulunması nedeniyle deprem testi v.b. yapılması yönündeki eski genel kurul kararına rağmen itiraz ettirlerini ve yönetime gelen eski muhalefet edenler şimdi ,binanın yıkılma durumu ,deprem testini geçip geçmeyeceği hususları belirlenmediği halde takip konusu ek ödeme v.b. para toplama yönündeki kararları hukuka aykırı olduğunu, Dayanak yapılmak istenen Genl kurul kararı için İptal davası açıldığını, Davası Antalya ......

            Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı tarafından rapora itiraz edilmiş, itiraz üzerine rapor sunan bilirkişi --- tarihli ek rapor alınmıştır. Ek raporda özetle;--- ödenen kısım için davacı bankanın - --- takipte bulunabileceği ancak somut olayda ---- adına herhangi bir takip olmadığı, davacının alacağının --- ödemesi düşüldükten sonra toplam ---- olacağı rapor edilmiştir. Bilirkişi ek raporuna davacı tarafından itiraz edilmesi üzerine ---- alanında uzman bilirkişi ---- tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır. Raporda özetle; davalı kredi asıl borçlusu şirket yönünden----- borcunun bulunduğu, diğer davalı kefilin ise ----- borcunun bulunduğu rapor edilmiştir. Dosya bilirkişi ----- tarihli ek bilirkişi raporu aldırılmıştır. Ek raporda özetle; --- yapılan ödemenin mahsup edilmemesi gerektiği, yapılan bu ödeme tutarının borçludan banka tarafından tahsil edilmesi halinde ---- aktarılacağı rapor edilmiştir....

              TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü: … Tarım İl Müdürlüğünde görev yapmakta iken 1. derecenin 1. kademesinde bulunduğunu ve ek göstergesinin (2200) olduğunu öğrenerek emeklilik talebinde bulunan, ancak 2. derece kazanılmış hak aylığın karşılığı (1600) ek gösterge üzerinden emekli aylığı bağlanan davacının emeklilik onayının iptali istemiyle yaptığı başvurunun zımmen reddi üzerine emeklilik işleminin iptali istemiyle temyizen bakılan dava açılmıştır. 5434 sayılı T.C....

                ile davalı ... arasındaki itirazın iptali davası hakkında ... 13. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 01.02.2013 gün ve 2012/630 E. - 2013/36 K. sayılı hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, ancak mahkemece 05.06.2013 tarihli ek kararla temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verilmiş, bu karar da davalı vekilince temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Yerel mahkemenin 05/06/2013 tarih, 2013/630 esas ve 2013/36 karar sayılı ek kararı ile davalı vekilinin temyiz isteminin süresinden sonra yapılması nedeni ile reddine karar verildiği, iş bu temyiz talebinin reddine dair ek kararın temyiz eden davalı vekiline 14/06/2013 tarihinde tebliğ edildiği, ancak davalı vekilinin temyiz talebinin reddine dair iş bu ek kararı yasa ile belirlenen 7 günlük süreden sonra 27/06/2013 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmış olmakla, davalı vekilinin ek karara yönelik temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir....

                  Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2003/262 Esas sayılı itirazın iptali davasında, temyiz eden ... İnş. San. ve Tic. A.Ş. ve ... Turizm İnş. San. Tic. Ltd. Şti. davalı, müflis şirket ise davacı konumundadır. Bu nedenle iflasın kapatılmasının kaldırılmasına ilişkin kararın, temyiz eden ... İnş. San. ve Tic. A.Ş. ve ... Turizm İnş. San. Tic. Ltd. Şti'nin hukukunu etkileyeceği, 16.05.2011 tarihli kararı temyiz etmekte hukuki yararları olduğunun kabulü gerekirken, mahkemece bu husus gözardı edilerek 04.11.2011 tarihli ek karar ile temyiz istemlerinin reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden 04.11.2011 tarihli ek kararın kaldırılması ile iflasın kapatılması kararının kaldırılmasına ilişkin 16.05.2011 tarihli karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi gerekmiştir. 2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, alacaklı ... İnş. San ve Tic. A.Ş. ve ... Turizm İnş. San. Tic. Ltd....

                    - KARAR - Davacı vekili, davacının davalıya ait taşınmazı üzerindeki kamu haczi ile birlikte satın aldığını, yapılan ek protokol ile kamu haciz bedelinin davacı tarafından ödendiğini, haczin kaldırılması için davalı tarafça açılan davanın kabul edilmesi ile ödenen haciz bedelinin iadesi için vergi dairesine yapılan başvurunun ihtirazi kayıtla ödeme hususunda herhangi bir yasal düzenleme olmadığından uygun görülmediğini, ek protokol gereği davalı banka nam ve hesabına ödenen bu miktar kadar, davalının sebepsiz zenginleştiğini, davacının ise ödediği miktar kadar zarara uğradığını, davalı adına yatırılan ve iade edilmeyen bedelin tahsili için başlatılan takibe davalı tarafından haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu