Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-KARAR- Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları ......, 2460 sayılı parselini 05.05.2004 tarihinde davalı ...'ye bağış suretiyle temlik ettiğini temlik tarihinde hukuki ehliyetinin bulunmadığını ve adı geçen davalının da hakkında açılacak davaları sonuçsuz bırakmak için muvazaalı olarak 22.04.2005 tarihinde diğer davalı ...'e satış suretiyle devrettiğini ileri sürerek miras payları oranında iptal ve tescile karar verilmesini istemişler, aşamada murisin yaptığı devrin ehliyetsizlik ve muvazaa nedeniyle geçerli olmadığını, son devrin de yine muvazaalı olduğunu belirterek iptal ve tescile, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesi yönünde ıslah dilekçesi vermişlerdir. ./.. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tenkis talebinin kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; “......

    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Dava; hukuki ehliyetsizlik sebebine ve yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sebebine dayalı vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. Vasiyetçi 1926 doğumlu olup, vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte 86 yaşındadır. Duruşmada dinlenen davacı ve davalı tanıkları murisin akıl sağlığının yerinde olmadığına dair beyanda bulunmadıkları anlaşılmaktadır. Ancak, hukuki ehliyet durumunun doktor raporu ile kanıtlanması esas olup, tanık beyanları bu durumun saptanmasında nazara alınabilecek birer veridir....

      Öncelikle belirtmek gerekir ki; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11.4.1990 gün ve 1990/1-152-1990/236 sayılı kararında da vurgulandığı üzere; davada dayanılan maddi olaylar bakımından birkaç hukuki nedenin bir arada gösterilmesinde ilke olarak usul ve yasaya aykırı bir yön yoktur. Somut olayda, temlik tarihinde murisin kamu düzenine ilişkin hukuki ehliyetinin bulunmadığı iddiasına da dayanılmış, ne var ki, mahkemece hukuki ehliyetsizlik iddiası konusunda bir araştırma yapılmamıştır. Bilindiği üzere; davranışlarının, eylem ve işlemlerinin sebep ve sonuçlarını anlayabilme, değerlendirebilme ve ayırt edebilme kudreti (gücü) bulunmayan bir kimsenin kendi iradesi ile hak kurabilme, borç (yükümlülük) altına girebilme ehliyetinden söz edilemez....

        Somut olayda, davanın mirasçı olmayan üçüncü kişiye karşı terekeye döndürme istemli olarak ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayanılarak açıldığı ve dava dışı mirasçıların bulunduğu gözetilmeksizin karar verildiği anlaşılmıştır. Öte yandan, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 11.4.1990 günlü ve 1990/1–152, 1990/236 sayılı kararında vurgulandığı gibi, davada dayanılan maddi olaylar bakımından birkaç hukuki nedenin bir arada gösterilmesinde ilke olarak usul ve yasaya aykırı bir yön yoktur. Hukuki sebeplerden bir tanesinin diğer hukuki sebebin incelenmesine olanak verir niteliği bulunduğu sürece önem ve lüzum derecesine göre birden fazla hukuki sebep aynı davada inceleme ve araştırma konusu yapılabilir....

          Maddesi gereği denkleştirilmesini talep ve dava etmiştir. Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre dava, ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı alacak istemine ilişkin olup, yargılama sırasında mahkemece verilen "ihtiyati tedbir/ haciz talebinin reddine " dair karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 05/03/2013 tarih 2013/5138 Esas 2013/ 5155 Karar sayılı, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4.Hukuk Dairesi'nin 03/02/2021 tarih 2018/2559 esas, 2021/153 karar sayılı, 04/03/2021 tarih 2018/3117 esas, 2021/545 karar sayılı ilamları gibi denkleştirme talebini de içerir benzer nitelikli davalara ilişkin emsal kararları bulunmaktadır....

          - KARŞI OY- Dava, hukuki ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanlarının 10 parsel sayılı taşınmazını hukuki işlem ehliyetinin bulunmadığı sırada davalıların mirasbırakanına temlik ettiği, aynı zamanda işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuşlar, davalılar davanın reddini savunmuşlar, mahkemece hukuki ehliyetsizlik nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasının, mirasbırakanın işlem tarihinde hukuki ehliyeti bulunduğu gerekçesiyle reddine, muris muvazaası nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasının ise işlemin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir....

            un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal tescil olmadığı takdirde tenkis isteklerine ilişkindir. Davacı ... vasisi, kısıtlı ...’nın akıl sağlığının yerinde olmadığını, davalı kızı ...’ın bakım vaadiyle kendisini kandırarak maliki olduğu ... parsel sayılı taşınmazı ölünceye kadar bakma akdiyle üzerine aldığını devir işleminin ehliyetsizlik nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek, davalı adına olan kaydın iptali ile kısıtlı adına tesciline karar verilmesi istenmiş, yargılama sırasında kısıtlının ölümü ile davalı haricindeki mirasçılarından ... ... davaya devam etmişler ve davalarını ıslah ederek ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil, olmadığı takdirde tenkis isteklerinde bulunmuşlardır....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Dava, murisin ehliyetsizlik iddiasını dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil aksi halde bedel iadesi istemine ilişkindir....

              Bu itibarla,davacının ehliyetsizlik ve vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması iptal nedenlerine dayandığı gözetilmek suretiyle,gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmak suretiyle sonucuna uygun hüküm tesisi gerekirken,eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü -KARAR- Asıl dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil; birleştirilen dava ise, ehliyetsizlik hukuki sebebine dayalı tazminat isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK.'nın 362.maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de miktar veya değeri kırkbin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2020 yılı itibarıyla HMK.'nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00TL’lik kesinlik sınırı 72.070,00TL olarak uygulanmaya başlanmıştır. Somut olayda, tazminat istekli açılan ve kabulüne karar verilen birleştirilen davada dava değeri hüküm altına alınan 39.997,04 TL olup, anılan değerin 2020 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 72.070,00TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu