"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ-TENKİS Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın düzenlemiş olduğu rapor okundu, açıklamaları dinlendi, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir. Mahkemece, vasiyetnamenin iptali isteminin reddine, tenkis isteminin kabulü ile taşınmazın 1/8'er payın davacılar adına tesciline karar verilmiştir. Çekişme konusu taşınmaz, mirasbırakan ...'ye aitken 06.05.2005 tarihinde ... Noterliğinde düzenlenen 2547 yevmiye nolu vasiyetname ile davalıya bırakıldığı, vasiyetnamenin ......
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava, vasiyetnamenin iptali, tapu iptali ve tescil, tenkis istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde vasiyetnamenin iptaline ilişkin davanın reddine, muris muvazaası ve tenkis talepleri yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Vasiyetnamenin iptali talebi yönünden ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş ve bu karar taraflarca istinaf konusu edilmediğinden bu hususta bir değerlendirme yapılmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ ,TESCİL VE TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakan anneleri...'in 312 parsel sayılı taşınmazını mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla ve saklı payı zedeleme kastıyla davalıya temlik ettiğini, murisin mal satmaya ihtiyacı olmadığı gibi, tapudaki satış bedelinin de düşük olup satışın muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tenkis mümkün olmadığı takdirde muvazaa nedeniyle payları oranında tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuşlardır. Davalı, taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, muvazaa olgusunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
DELİLLER : Tapu kayıt ve kroki, keşif bilirkişi ruporu, tanık beyanları, veraset ilamı, Düzce 2. Sulh Hukuk Mahkemesi 2015/253 Esas 2015/600 Karar sayılı kararı, Düzce l. As1iye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/247 Esas 2018/171 Karar sayılı dosyası, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir. 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 17 nci maddesine göre; mirasçılık ve mirasın geçişi, mirasbırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “Hak düşürücü süreler” başlıklı 559 uncu maddesi; “İptal davası açma hakkı, davacının tasarrufu, iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın geçmesi tarihinin üzerinden, iyiniyetli davalılara karşı on yıl, iyiniyetli olmayan davalılara karşı yirmi yıl geçmekle düşer....
Tapuda, vasiyetnamenin tenfiz kararı gereğince gerekli intikallerin yapılmasından sonra ölüme bağlı tasarruf hukuksal sonuç doğurabileceğinden tenkis davası açma hakkının o andan itibaren başlayacağından, bu kapsamda, dava konusu taşınmazlar tapuda murisin mirasçıları adına gördüğünden, vasiyetnamenin tenfizi davasında hukuki yarar yokluğundan reddine karar verildiğinden tenkisi gerektiren bir tasarruf bulunmadığından tenkis davasının öncelikle dava ön şartı olan hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekmiş; -Asıl dava yönünden Davacı-karşı davalının vasiyetnamenin tenfizi davasının HUKUKİ YARAR YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE, -Karşı dava yönünden Davalı-Karşı davacının vasiyetnamenin iptali ve tenkis davasının HUKUKİ YARAR YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE," karar verilmiştir....
'ın vasiyetnamenin yapıldığı tarihte tasarruf ehliyetinin bulunduğu, hastaneden alınan sağlık kurulu raporundan anlaşılmış ise de, iptali istenen vasiyetnamenin murise manevi ikrar altında yapıldığı sabit olduğundan, davacıların vasiyetnamenin iptali isteminin yerinde görülmemesi sebebi ile somut olayda davacıların tenkis alacağının, davalı yanca tercih hakkını nakden ödeme yönünde kullandıkları, bilirkişilerce dava konusu taşınmazların değeri belirlenerek buna göre davacıların tenkis alacakları tespit edilmiş olduğu" gerekçesiyle, davacıların vasiyetnamenin iptali isteminin yerinde görülmemesi sebebi ile, davacıların tenkis davalarının kabulleri ile; davacı oğul Faruk için 2.563,05 TL, davacı torunlar Ş. V. ve F. A. O. için toplam 8.983,48 TL (4.491,74'er TL) , davacı torunlar için A. B. ve S.....
Somut olayda, davacılar dava dilekçesinde ehliyetsizlik ve muvazaa hukuksal nedenlerine dayanarak Zonguldak 2 Noterliği'nin 17.10.2010 tarihli 2930 yevmiye numaralı, 15.02.2001 tarihli 3487 yevmiye numaralı zilyetlik devir sözleşmelerinin iptali ile davaya konu taşınmazların mirasbırakan tarafından yapıldığının, taşınmazda miras payları oranında hakları olduğunun tespitini ve elatmanın önlenmesini istemişler, 01.12.2014 tarihli ıslah dilekçeleri dava dilekçelerinin netice ve talep kısmını ıslah ettiklerini belirtip, taşınmazların mirasbırakan tarafından yapıldığının tespiti ile rayiç değerlerinden miras paylarına isabet eden alacağın tahsilini talep etmişlerdir. Davacıların talepleri arasında tenkisin bulunmadığı tartışmasızdır. Ne var ki ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesi tarafından davacıların ıslah ile tenkis isteğinde bulundukları kabul edilerek hatalı değerlendirme yapılması isabetsizdir....
Islaha karşı davalı vekili; Türk Medeni Kanunu'nun 557 inci maddesinde vasiyetnamenin hangi hallerde iptal edileceğinin sayıldığını, sonradan satış yapılmasının vasiyetnamenin iptalini gerektirir bir durum olmadığını, vasiyetnamenin hukuken geçerli olduğunu, davalıya bırakılan taşınmazların dışında 8 parça daha taşınmazın bulunduğunu, Adli Tıp Kurumu raporu ile murisin tasarruf ehliyetinin olduğunun ispatlandığını, yapılan ıslahın geçerli olmadığını ancak mahkemece kabulüne karar verilmesi halinde vasiyetnamenin iptali yönünden zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini belirterek, davanın öncelikle usulden reddine, kabul edilmez ise ıslah dilekçesinin reddi ile talebin ıslah kavramı kapsamında değil, tenkis yönünden feragat sebebiyle davanın reddine ve davacının vasiyetnamenin iptali yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
Eldeki davada, dilekçe içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçimi dikkate alındığında ehliyetsizlik ve hile hukuksal nedenlerine dayanıldığı sonucuna varılmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 11.04.1990 gün ve 1990/1-152-1990/236 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, davada dayanılan maddi olaylar bakımından birkaç hukuki nedenin birarada gösterilmesinde ilke olarak usul ve yasaya aykırı bir yön yoktur. Ne var ki, ehliyetsiz olduğu iddia edilen kişinin ( murisin ), temlik tarihinde tasarruf ehliyetine sahip olup olmadığı hususu yöntemine uygun şekilde saptanmamıştır. Öte yandan ehliyetsizlik konusunda araştırma ve inceleme yapılmadan hile iddiasının değerlendirilmesi de mümkün değildir. Bilindiği üzere, davranışlarının, eylem ve işlemlerinin sebep ve sonuçlarını anlayabilme, değerlendirebilme ve ayırt edebilme kudreti (gücü) bulunmayan bir kimsenin kendi iradesi ile hak kurabilme, borç (yükümlülük) altına girebilme ehliyetinden söz edilemez....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Asıl dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis, birleştirilen dava mirastan ıskatın iptali isteklerine ilişkindir....