Dava, ehliyetsizlik hukuki sebebine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil istemiyle açılmıştır. Davalı ... mirasbırakan ...'in mirasçısı olmayıp terekeye üçüncü kişi konumundadır. Hükmüne uyulan bozma ilamında ehliyetsizlik hukuki sebebine dayalı olarak pay oranında açılan davanın dinlenme olanağının bulunmadığı açıkca belirtilmiştir. Hal böyle olunca, terekeye iade talepli açılmayıp miras payı oranında açılan davada dava dışı mirasçının olurunun alınması davayı dinlenebilir hale getirmeyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabul kararı verilmesi doğru değildir. Açıklanan nedenden ötürü davalıların temyiz itirazı yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hemen belirtmek gerekir ki, 6100 sayılı HMK. nun 31. maddesi hükmü uyarınca vakıaları bildirmek taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak Hakime aittir. Davacı, dava dilekçesinde hile hukuksal nedenine dayalı olarak açtığı davada maddi olayları bildirmemiş ise de temyiz dilekçesinde murise "sana yeşil kart çıkartacağız, fakat bu evi torunun Neziha üzerine devretmen lazım yoksa sana devlet yeşil kart vermez" denilerek murisin kandırıldığını belirterek maddi olayı bildirmiştir. Eldeki davada, dilekçe içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçimi dikkate alındığında ehliyetsizlik ve hile hukuksal nedenlerine dayanıldığı sonucuna varılmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 11.04.1990 gün ve 1990/1-152-1990/236 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, davada dayanılan maddi olaylar bakımından birkaç hukuki nedenin birarada gösterilmesinde ilke olarak usul ve yasaya aykırı bir yön yoktur....
ve bu kapsamda taleple bağlılık ilkesi gereğince sözleşmenin muvazaalı olup olmadığına ilişkin bir değerlendirme yapılmamıştır '' şeklinde bir açıklama getirmiş olup mahkemenin hukuki nitelendirmesi ve açıklamasının kabul edilebilir olmadığını, muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tesçil talebi ile vasiyetnamenin iptali -olmadığı taktirde tenkis talepli dava aynı davada birlikte talep edilebilir olup ayrı açılmasında da bir hukuki engel olmadığını, muris muvazaasına dayalı açılacak davalar için süre yönünden bir sınırlama olmadığını, her zaman açılabilecek bir dava olup bu konuda ileride dava açma haklarını saklı tuttuklarını, davacı müvekkillerinin iş bu davaya konu vasiyetnameye ilişkin tapu kayıtları dosyaya alınana kadar tarafların murisi T11'ın hem vasiyetname düzenleyip hem de vasiyetnameye konu ettiği gayrımenkulleri 22.08.2007 tarihinde davalılardan T6 VE T9'a ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile tapuda devir ettiğini bilmediklerini, ne zaman tapu kayıtları dosyaya alındı...
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/467 Esas sayılı dava ehliyetsizlik, vekalet görevini kötüye kullanılması ve muris muvazaası iddialarına dayandığını, söz konusu davada bir kısım davalılar mirasçılardan oluştuğu gibi ehliyetsizlik ve vekalet görevini kötüye kullanılması suretiyle başkalarına intikal eden taşınmazlar için vekil ve alıcılar da davalı sıfatında olduğunu, başkalarına devir edilen taşınmazların terekeye iadesi talep edildiğini, aynı dava ile birikmiş taleplerde bulunulmasının hukuken mümkün olduğu da izahtan vareste olduğunu, bu bakımdan söz konusu davada birden fazla talep olduğu, tereke temsilcisi atanmasının, ehliyetsizlik, vekalet yetkisinin kötüye kullanılması gibi hukuki nedenlere dayalı davalarda, terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan birisinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçıların muvafakatlerinin sağlanması veya miras ortaklığına temsilci atanmasının zorunlu olduğunun...
Adli Tıp İhtisas Kurulu'nun 20/06/2018 gün ve 2958- B sayılı raporunda muris T11, aynı tarih 2958- A sayılı raporunda ise muris T10'in 22/01/2002 ve 25/07/2002 tarihli temlikler itibarı ile fiil ehliyetini haiz oldukları bildirildiğinden, ehliyetsizlik sebebine dayalı olarak tapu iptaline ilişkin iddianın yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda bağış işleminin yapıldığı sırada murislerin fiil ehliyetinin yerinde olduğu gerekçesi ile tapu iptal-tescil talebinin reddine yönelik ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu anlaşılmıştır. Tenkis talebine yönelik irdeleme; Bilindiği üzere; tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmalarının (tebberru) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul, miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 9 uncu, 10 uncu, 13 üncü, 15 inci ve 1023 üncü maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114 üncü ve 115 inci maddeleri. 3. Değerlendirme Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı ...'nün maliki olduğu 14 ada 4 parseldeki 8 nolu bağımsız bölümü 17.09.2009 tarihinde eşit payla davalı oğulları ... ve ...'e ölünceye kadar bakma akdiyle devrettiği anlaşılmaktadır. Davacı ..., annesi ...'nün kısıtlanması için Isparta 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/589 E. sayılı dosyası ile dava açtığını belirterek davacı annesi ...'nın yaptığı temlik yönünden ... adına ehliyetsizlik ve muris muvazaası iddiasına dayalı olarak eldeki davayı açtığı, aşamada davacı ...'ya davalı oğlu ...'un vasi tayin edildiği, davacı ...'nın 02.09.2016 tarihinde, davalı ...'...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ehliyetsizlik ve hile hukuki nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil, tazminat, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. ... Medeni Kanunu’nun (TMK) 10. maddesine göre, “Ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kişinin fiil ehliyeti vardır.”, TMK’nın 14. maddesine göre, “Ayırt etme gücü bulunmayanların, küçüklerin ve kısıtlıların fiil ehliyeti yoktur.”, TMK’nın 16/1. maddesine göre, “Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça, kendi işlemleriyle borç altına giremezler. Karşılıksız kazandırmada ve kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları kullanmada bu rıza gerekli değildir.” 2.TMK’nın 405. maddesine göre, “Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır....
Mahkemece, muris muvazaası iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin karar, Dairece; " ...Dava dilekçesinin açıklanan içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davada ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayanıldığı açıktır. ...hukuki ehliyetsizliğin kamu düzeni ile ilgili olduğu gözetilerek ve önemine binaen öncelikle incelenmesi, varsa miras bırakana ait sağlık kurulu raporları, hasta müşahade kağıtları, reçeteler vs. istenmesi, tüm dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesi, akit tarihinde miras bırakanın ehliyetli olup olmadığı yönünde rapor alınması, ehliyetli olduğunun saptanması halinde de muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı isteğin değerlendirilmesi, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir." gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde mirasbırakanın işlem tarihinde fiil ehliyeti...
Somut olaya gelince, davacının eldeki davada ehliyetsizlik ve hile hukuksal nedenlerine dayandığı, keza eksiğin tamamlatılması yoluyla getirtilen belgelerden, davacının ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 03.10.2012 tarih ve 2012/657-949 E.K sayılı dava dosyası ile vesayet altına alındığı, ancak hukuki ehliyetsizlik iddiası yönünden araştırma ve inceleme yapılmadığı görülmektedir. O halde, hukuki ehliyetsizliğin kamu düzeni ile ilgili olduğu gözetilerek önemine binaen öncelikle incelenmesi, tarafların bu yönde bildirecekleri tüm delillerin toplanması, varsa davacıya ait sağlık kurulu raporları, hasta müşahade kayıtları, reçeteler vs. istenmesi, tüm dosyanın ... Kurumuna gönderilmesi, akit tarihinde davacının ehliyetli olup olmadığı yönünde rapor alınması, ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde hile iddiasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.’’...
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ehliyetsizlik, hile (aldatma), ikrah (korkutma) hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....