Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanı ...’ın dava konusu beş parça taşınmazını şartlı olarak davalıya bağışladığını, temlikin ehliyetsizlik ve muvazaa nedeni ile geçersiz olduğunu ileri sürüp miras payı oranında tapuların iptali ile tescilini olmadığı takdirde tenkisini talep etmiştir. Davalı, murisin her türlü ihtiyacını karşıladığını, murisin geride pek çok taşınmazı bulunduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, murisin bağış suretiyle yaptığı temlikler yönünden muris muvazaası iddiasının dinlenemeyeceği,tenkis talebi yönünde de saklı payı zedeleme kastı bulunmadığından tapu iptal tescil ve tenkis davasının reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

    Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukusal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakan ...'...

      Temyiz Nedenleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek ve tenkis talebi yönünden verilen kararın gerekçesiz olduğunu belirterek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. Mirasbırakanın ölüm tarihi itibarı ile terekesi elbirliği mülkiyetine tabidir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE: Dava ehliyetsilzik, şekil eksikliği, irade fesadının sakatlanması hukuksal nedenlerine dayalı olarak açılan vasiyetnamenin iptali veya tenkis talebine ilişkindir. Vasiyet, bir kimsenin ( gerçek kişi ) bizzat yapacağı ölüme bağlı bir tasarruf olup, amacı bütün mamelekini veya muayyen bir malını gerçek veya tüzel bir şahsa mülkiyetinin devrinin yapılmasıdır. TMK'nın 557'nci maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmış olup, bunlar; 1- Ehliyetsizlik, 2- Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3- Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlâka aykırı olması, 4- Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması hâlleridir. TMK'nın 557'nci maddesinde sayılan sebeplerin bulunması hâlinde vasiyetnamenin iptali gerekir....

        Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, geçersiz vekâlet, ehliyetsizlik ve muvazaalı devir sebebiyle yolsuz tescil hukuksal nedenlerine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil, mümkün olmazsa bedelin tazmini; birleşen dava ise, ehliyetsizlik, vekâletin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil, terditli olarak tazminat ve yine terditli olarak tenkis istemlerine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11.4.1990 gün ve 1990/1- 152- 1990/236 sayılı kararında da vurgulandığı üzere davada dayanılan maddi olaylar bakımından birkaç hukuki nedenin bir arada gösterilmesinde ilke olarak usul ve yasaya aykırı bir yön yoktur....

        .; muris muvazaasına dayalı olarak tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemiyle ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açmış olduğu 2014/40 E. sayılı davanın eldeki dava için bekletici mesele yapılması gerektiğini, vasiyetnamenin ehliyetsizlik nedeniyle geçersiz olduğunu, saklı payına müdahale edildiğini savunarak; davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar; davaya cevap vermemiştir....

          Dava, öncelikle ehliyetsizlik aksi halde muris muvazaası nedeniyle miras payı oranında tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tenkis istemine ilişkindir. "...Öte yandan; davada dayanılan maddi olaylar bakımından birkaç hukuki nedenin bir arada gösterilmesinde ilke olarak usûl ve yasaya aykırı bir yön yoktur. Nitekim Hukuk Genel Kurulunun 11/04/1990 tarihli, 1990/1- 152 esas-1990/236 karar sayılı kararında da aynı husus benimsenmiştir. Böylesi bir durumda, kamu düzenini ilgilendirmesi bakımından öncelikle ehliyetsizlik iddiası üzerinde durulması gerektiğinde kuşku yoktur..." (Yargıtay 1.Hukuk Dairesi'nin 2014/22012 Esas, 2017/2508 Karar sayılı ve 10/05/2017 tarihli ilamı) Yukarıda alıntılanan Yargıtay içtihatında da belirtildiği üzere dayanılan maddi olaylar bakımından birkaç hukuki nedenin bir arada gösterilmesinde ilke olarak usûl ve yasaya aykırı bir yön yoktur. Bu durumda öncelikle ehliyetsizlik iddiasının üzerinde durulması gerekmektedir....

          nin 217 sayılı parselin ifrazı sonucu oluşan 960 sayılı parseli üzerinde bırakarak, 961 sayılı parseli üçüncü kişiye sattığını ileri sürerek, asıl davaya konu 960 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak miras payları oranında tapu iptal ve tescil; birleşen davaya konu 961 parsel sayılı taşınmaz yönünden tazminat isteğinde bulundukları; dava dilekçesi içeriğine göre, davacıların, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine birlikte dayandıkları anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, davada dayanılan maddi olaylar bakımından birkaç hukuki nedenin bir arada gösterilmesinde ilke olarak usul ve yasaya aykırı bir yön yoktur. O halde, davada, ehliyetsizlik hukuki sebebi yanında, muris muvazaası hukuksal nedeninede dayanıldığına göre, hukuki ehliyetin kamu düzeni ile ilgili olması sebebiyle mahkemece kendiliğinden gözetilerek, önemine binaen öncelikle inceleme yapılması gerekeceği kuşkusuzdur....

            e yine satış göstermek suretiyle devrettiğini, temliklerin muvazaalı olduğunu, tehdit ve baskıların devam etmesi nedeniyle savcılıktaki şikayetini de geri çekmek zorunda kaldığını ileri sürerek, öncelikle ehliyetsizlik hukuksal nedeniyle tüm davalılar açısından; ehliyetsizlik iddiası kabul görmediği takdirde hile ve ikrah hukuksal nedenlerine dayalı olarak davalı ... dışındaki diğer davalılar açısından tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde taşınmazın değeri üzerinden hesaplanacak zararının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, asıl davanın reddini savunmuştur. Birleştirilen davada davalılar ..., ... ve..., davacının iddialarının doğru olmadığını, tüm satış işlemlerinin gerçek olduğunu, davacının daha önce de savcılığı şikayette bulunduğunu ancak şikayetinden vazgeçtiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlar, diğer davalı ... ise duruşma sırasındaki beyanında davanın reddini savunmuştur....

              Hemen belirtilmelidir ki; bozma ilamında uyuşmazlığın ehliyetsizlik ve vakelet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenlerine dayandığı belirlendiğine göre, mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. "Usuli kazanılmış hak" olarak tanımlayacağımız bu müessese, mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esas çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirir. (09.05.1960 günlü 21/9 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı). Öte yandan somut olayda; mirasbırakan ...'in 29.11.2013 olan vekaletname tarihinde hukuki işlem ehliyetini haiz olduğu belirlenerek ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı olarak davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur....

                UYAP Entegrasyonu