Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hükmüne dayalı menfi tespit(istirdat) davasında verilen kararın temyiz incelemesinin yapılacak olmasına göre inceleme görevi Yargıtay 19.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 19.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Hâl böyle olunca; mirasbırakan ...’ten davacılara intikal eden pay bakımından ecrimisile ve ...’nin miras payından davacılara isabet eden pay oranında bedele ve de ecrimisile hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de miktar itibariyle bu istemin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine 9.12.2006 vade tarihli ve 12.000 YTL bedelli nakden kaydı bulunan senede dayalı olarak icra takibi yaptığını, takibin kesinleştiğini, ancak davalının kolluk ifadesinde müvekkiline araç satıp davaya konu senedi aldığını beyan ederek senet metnini talil ettiğini, bu nedenle ispat yükünün davalıda olduğunu iddia ederek senetten dolayı davalıya borçlu olunmadığına karar verilmesini, davalıya icra takibinden dolayı ödenen 7500 YTL’nin yıllık %25 faiziyle birlikte istirdadına karar verilmesini talep...

        Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, daha önce ödeme yapıldığı halde cebri icra tehdidi altında ikinci kez ödeme yapıldığı iddiasına dayalı istirdat istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla), davanın tüketici Hakem Heyeti tarafından verilen karara itiraz mahiyetinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 3. Tüketici Mahkemesince ise, davanın hakem heyeti kararına itiraz olmadığı ve davalının ... ilçesinde ikamet ettiği ve yetki itirazı bulunmadığından bahisle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu 72/8 de “Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.” hükmü düzenlenmiş olup kesin yetki hali söz konusu değildir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ....... aleyhine 08/01/2015 gününde verilen dilekçe ile istirdat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan mahkemenin görevsizliğine dair verilen 20/01/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

            Davacılar, dava dışı şirketin davalı şirkete olan borcu nedeniyle boş senet verdiklerini, senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurularak icra takibine konulduğunu belirterek menfi tespit ve istirdat isteminde bulunmuştur. Davalı, nakden ihdas nedenli senetten dolayı davacıların iddialarını kabul etmemiş ve davanın reddini istemiştir. Davacıların senede dayalı iddialarının yazılı delille ispat edilmesi gerekir. Mahkemece, davacılara varsa yazılı belgelerinin sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davalı şirketin dava dışı şirkete ilişkin kayıtlarına göre karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 01.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemece duruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda;ilama dayanan alacaklar bakımından İİK'nın 34. maddesi uyarınca her mahkemeden ihtiyati haciz isteminde bulunulabileceği, ihtiyati hacze konu ilamın ödeme ile sonuçlanan takip nedeniyle istirdat davasına ilişkin olduğu, istirdat davasında verilen ilamın kesinleşmeden icraya konulabilecek ilamlardan olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiş, karar ihtiyati hacze itiraz eden vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 28/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemece, iddia, savunma, kısmen benimsenen bilirkişi raporuna göre, kooperatif genel kurul kararları gereğince davacının toplam 78.757,00 TL ödeme yapması gerektiği halde 78.357,00 TL ödeme yaptığından aradaki fark olan 400,00 TL'nin ödenmesi, tapu harç ve masraflarının davacı tarafından karşılanması halinde tescile karar verilebileceği gerekçesiyle, tescil talebinin kabulüne, istirdat isteminin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, üyeliğe dayalı tapu iptali, tescil, istirdat ve menfi tespit istemlerine ilişkindir. Kural olarak bir ortağın kendisine tahsis edilen dairenin tapusunun adına tescilini isteyebilmesi için .kooperatife karşı tüm parasal edimlerini yerine getirmiş olduğunu, kanıtlaması gerekir. Somut olayda davacının kooperatife borcu olduğu anlaşıldığından tüm parasal edimlerini yerine getirdiğinden bahsedilemeyeceğinden, tapu iptali ve tescil talebinde bulunamayacaktır....

                  Kat mülkiyetine tabi anataşınmazın ortak alanlarının somut olarak olduğu şekilde kullanılması, bu yerlerin kullanımı nedeniyle ecrimisile hükmedilmemesi gerektiği Yargıtay uygulamalarında kabul edilmektedir. Ayrıca Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesine göre hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Davacı, dava dilekçesinde dava konusu edilen yere yapılan müdahalenin men'ine karar verilmesini ve ecrimisile hükmedilmesini istediğine göre mahkemece bu taleplerle bağlı olarak yargılamayı yapmak ve davayı sonuçlandırmak mecburiyetindedir. Mahkemece tüm bu hususlar dikkate alınmadan ortak alanlarla ilgili olarak ecrimisile hükmedilmesi, dosya içeriğine göre davalının dava konusu yere müdahalesi mevcut olduğu halde, söz konusu müdahalenin men'i yerine yazılı olduğu şekilde davalının elatma eylemi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına biçiminde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir....

                    Bu nedenlerle, yukarıda açıklandığı üzere hazırlanacak bilirkişi raporu doğrultusunda ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde düşük ecrimisile hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu