’a ait olup, eski hale getirme konusundaki iddiaları yerinde görülmediğinden, sanığın eski hale getirme ile yasal süreden sonraki temyiz istemlerinin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, 27/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Dava konusu taşınmazların zemin bedeli, elatılan bölümlerin eski hale getirilme masraflarından fazla olduğundan taşınmazların eski hale getirilme bedeline ve ecrimisile hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Dava konusu taşınmazların eski hale getirilme bedeli dava tarihine göre belirlendiğinden, faize de dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiği halde, yazılı şekilde hüküm kurulması Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. bendinde yeralan (müdahale tarihi olan 08.07.2004) kelime ve rakamlarının çıkartılmasına, yerine (dava) kelimesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
cihetle, 1412 sayılı CMUK’nun 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra, ilk olarak 27.10.2010 havale tarihli dilekçesi ile eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz talebinde bulunan sanığın, eski hale getirme ve temyiz talebinin aynı Kanunun 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE, 24.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....
Dosyadaki delil ve belgelere göre davalı idare vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak; Taşınmazların yol olarak el atılan ve hafriyat dökülmek suretiyle el atılan bölümlerinin eski hale getirilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken eski hale getirme bedelinin kararın infazı sırasında belirleneceği gözetilmeksizin infazda tereddüt yaratacak şekilde eski hale getirme bedelinin tahsiline dair hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 21/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı idarenin taşınmazlara el attığı dosya kapsamından anlaşıldığından, taşınmazın eski hale getirilmesi davasının kabulüne bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilirken eski hale getirme bedeli kararda gösterilmiştir. Eski hale getirme bedeli kararın infazı sırasında belirleneceğinden, infazda tereddüt yaratacak şekilde eski hale getirme bedeli karşılığının hüküm altına alınması; Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (2) nolu bendinin tümüyle çıkartılmasına, yerine (Dava konusu 486 ada 6, 7, 11 parsel sayılı taşınmazların davalı idare tarafından eski hale getirilmesine,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyadaki delil ve belgelere göre davalı idare vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak; Taşınmazların yol olarak el atılan ve hafriyat dökülmek suretiyle el atılan bölümlerinin eski hale getirilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken eski hale getirme bedelinin kararın infazı sırasında belirleneceği gözetilmeksizin infazda tereddüt yaratacak şekilde eski hale getirme bedelinin tahsiline dair hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 04/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
, bu istemle birlikte temyiz itirazı da yapılmış olduğundan Yargıtay’a ait olup, eski hale getirme konusundaki iddiaları yerinde görülmediğinden, suça sürüklenen çocuğun eski hale getirme ile yasal süreden sonraki temyiz istemlerinin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, 28/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Dava, taşınmazın eski haline getirilmesi olmadığı takdirde eski hale getirme bedeli istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili müvekkillerine ait taşınmazların 01.09.2008 başlangıç tarihli sözleşmeler ile davalı şirkete kiraya verildiğini, davalı şirketin kiralananda kullanma amacına uygun bir takım tadilatlar yaptığını, sözleşmede yapılan tadilatların kira süresi sonunda eski hale getirileceğinin kararlaştırıldığını, davalının kiralananı tahliye ettiğini, yaptırılan tespitte mecurun eski hale getirilmeyip, eski hale getirme maliyetinin 27.726 TL olarak hesaplandığını belirterek fazlaya ilişkin hakkı saklı olmak üzere, taşınmazın projeye uygun olarak eski hale getirilmesi aksi takdirde 27.726 TL eski hale getirme bedelinin tahsilini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Elektrik enerjisi hırsızlığı HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5271 sayılı CMK'nın 42. maddesinin 1. fıkrasında, "süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir" şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin eski hale getirme isteminin reddine dair 16.04.2009 günlü ek kararının hukuken geçersiz olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Yoklukta verilen 04.06.2008 tarihli hükmün, 14.10.2008 günü Tebligat Yasasının 35. maddesi uyarınca usulüne uygun tebliğ edilmesi karşısında, sanığın eski hale getirme istemi ile 04.06.2008 tarihli hükme yönelik süresinde olmayan temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 5271 Sayılı CMK’nin 42/1.maddesi uyarınca temyiz aşamasında ileri sürülen eski hale getirme talebi hakkında karar verme yetkisi Dairemize ait olmakla, Gaziantep 1.Sulh Ceza Mahkemesinin 14.05.2012 tarihli eski hale getirme talebinin kabulüne ilişkin ek kararının yok hükmünde olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Sanığın yokluğunda verilen hükmün 30.11.2011 tarihinde usulü dairesinde tebliğ edildiği, sanığın 7 günlük yasal temyiz süresi geçirildikten sonra 02.05.2012 tarihinde eski hale getirme ve temyiz talep dilekçesi verdiği anlaşılmakla, eski hale getirme talebinde bildirdiği şekilde tebligat tarihinde cezaevinde bulunmadığı anlaşılmakla eski hale getirme isteminin ve süresinden sonra yapılan temyiz talebinin 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE, 25/12/2014 gününde oy birliğiyle...