"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacı; davalı ile 1/2’şer pay oranıyla malik oldukları 1456 ada 471 parsel sayılı taşınmazdaki 2. kat 4 no’lu bağımsız bölümü sadece davalının kullandığını, daha önce açılan el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının kabulle sonuçlanmasına rağmen davalının taşınmazı kullanımını sürdürdüğünü, önceki dava tarihi olan 26/05/2009 tarihinden itibaren ecrimisil ödemesi gerektiğini ileri sürerek ıslahla birlikte payına isabet eden 18.858,33-Tl ecrimisilin davalıdan tahsilini istemiştir....
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, 10.844,94 TL ecrimisil tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, el atmanın önlenmesi ve geri alım şerhinin terkini hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; Dava dilekçesinde talep edildiği üzere, dava konusu ecrimisil bedelinin yasal faiziyle müvekkil Banka’ya ödenmesine hükmedilmesi gerektiği halde bu hususun gözardı edildiğini, Bilirkişi raporunda ve gerekçeli kararda toplam ecrimisil bedelinin talep sonucundan eksik hesaplandığını, Dava tarihinden itibaren işleyecek aylık 440,00 TL. ecrimisil bedelinin, yasal faiziyle tahsiline hükmedilmediğini ileri sürmüştür. Dava; mülkiyetten kaynaklanan el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ ECRİMİSİL -KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkin olup, mahkemece elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin reddine ilişkin olarak verilen karar, davacı tarafından münhasıran ecrimisil yönünden temyiz edildiği anlaşılmakla, temyiz itirazlarının incelenmesi Daireye ait olmayıp Yüksek 3.Hukuk Dairesine ait olmakla, ilgisi yönünden dosyanın anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 27.6.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Tespit tarihinden ileriye doğru beş yılın geçmesiyle idarenin ecrimisil isteyemeyeceği yeni bir dönem oluşmakta ve ilk tespitin yapıldığı yıldan sonraki yıla ilişkin olarak dahi ecrimisili taktir ve tebliğ edemeyen, idarenin ilk tespitte dayalı olarak ecrimisil taktir ve tebliği etme imkanı ortadan kalkmış bulunmaktadır. Bu durumda, yasal olarak, tespit tarihi itibarıyla geriye doğru her beş yıllık sürenin geçmesiyle ile işgalin varlığına rağmen ecrimisil tarh ve tebliğ imkanı bulunmadığından, bu sürenin yol göstericiliğinde; ecrimisil istenilen dönemin sonundan itibaren beş yıl geçmiş ve fuzuli şagile tebliğ yapıldığı tarih itibarıyla, idarenin ecrimisil istenilen dönemi takip dönem için dahi ecrimisili tarh ve tebliğ etme yetkisi sona erdiğinden, daha önceki dönemin ecrimisilinin idarece taktir ve tebliği de mümkün bulunmamaktadır....
Noterliğinin 02.03.2010 tarihli ihtarnamesi ile davalıdan ecrimisil ve tahliye talep ettiğini, ancak davalının bir ödeme yapmadığını ileri sürerek 08.04.2009 tarihinden eldeki dava tarihine kadar şimdilik 10.000 TL ecrimisile karar verilmesini istemiş, aşamada talebini bilirkişi raporu doğrultusunda 17.173 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı, eşler arasında görülen ecrimisil davalarında Aile Mahkemesinin görevli olduğunu, davacının ecrimisil isteyebilmesi için intifadan men şartının gerçekleşmiş olmasının gerektiğini, ancak davacının bu şartı sağlamadan 08.04.2009 tarihinden itibaren ecrimisil talep ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının boşanma davasının açıldığı tarihten itibaren ecrimisil talep etme hakkı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
Taraflar arasında daha evvel görülen ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/233 E.-2010/356 K.sayılı dosyasında dava konusu taşınmaz ile ilgili 04.06.2004-13.04.2007 dönemine ait davacının 3/20 payına göre 5.647 TL ecrimisil bedeline karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda 14.04.2007 dönemine ait ecrimisil bedelinin hesaplanmasında, aynı yer ile ilgili önceki ecrimisil dosyasında (01.01.2007-13.04.2007) tarihlerinde belirlenen ecrimisil rakamlarından (somut nedenleri açıklanmadan) fazla hesaplandığı ve diğer yılların ecrimisil rakamlarının da buna bağlı olarak yüksek olduğu anlaşılmaktadır.Ecrimisil, haksız işgal tazminatı olup, kötü niyetli şagilin ödemek zorunda olduğu en azı kira, en çoğu ise tam gelir yoksunluğudur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ecrimisil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı, annesi ...'e ait 315 parselde kayıtlı 22.000 m2 miktarındaki taşınmazı 5 yılı aşkın bir süreden beri davalının zilyetlik ve tasarufunda olduğunu, ecrimisil kira bedeli olarak 9.000,00-TL ecrimisil bedelini ödemediğini, bu hususta Çivril Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/272 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve mahkeme tarafından verilen süreler içerisinde istenen hususları yerine getiremediğinden davanın usulden reddine karar verildiğini, bu nedenle 9.000 T.L ecrimisil bedelinin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Yargıtayın yerleşmiş uygulamaları doğrultusunda önceki dönem için belirlenen ecrimisil miktarına Üretici Fiyat Endeksinin (ÜFE) tamamı yansıtılmak suretiyle belirlenecek miktardan az olmamak koşuluyla bulunacak ecrimisilin hüküm altına alınması gerekir. Eğer kesinleşen döneme ÜFE uygulanmadan ecrimisil hesabı yapılacaksa bunun nedenleri bilirkişi raporunda somut verilerle açıkça belirlenmelidir. Bu davadan önce davacı tarafın 2001 – 2003 dönemi ecrimisil alacağının tahsili için aynı mahkemede açtığı 2003/157 esas sayılı davada alınan bilirkişi raporunda davaya konu dairenin 2003 yılı için aylık 300 TL ecrimisil getirebileceği açıklandığı halde, şimdiki davada alınan raporda dairenin 2004 yılı için aylık (ÜFE artış oranından fazla olarak) 450 TL ecrimisil getirebileceği belirtilmiştir. Her iki rapor arasında ecrimisil yönünden fark bulunmakta olmasına rağmen, bilirkişi raporunda bu fark üzerinde durulmamıştır....
Oysa, Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatlarına göre önceki dönem ecrimisil bedeli mahkemece belirlenmiş ise; yeni dönem ecrimisil bedelinin, kesinleşen ecrimisil bedeline ÜFE oranı uygulanmak suretiyle hesaplanması gerekmektedir. ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/63 Esas, 2013/194 Karar sayılı dosyası ile, dava konusu iş yeri ile ilgili olarak, 2006-2012 dönemlerine ilişkin ecrimisil alacağı hüküm altına alınmış ve karar Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiştir. Bu durumda az yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde, yeni dönem ecrimisil bedelinin, kesinleşen ecrimisil bedeline ÜFE oranı uygulanmak suretiyle hesaplanması gerekirken, bilirkişiler tarafından tespit edilen miktarlar esas alınmak suretiyle hesaplama yapılması doğru olmamıştır....
ve Tahliye" başlıklı dördüncü kısmında, ecrimisil ihbarnamesi oldukça sıkı şekil koşullarına bağlanmıştır....