Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, mahkemece, intifadan men olgusunun gerçekleştiği ihtarname tebliğiyle dava tarihi arası dönem için, davanın 3.200 TL ecrimisil bedeli üzerinden davanın kabul edildiği sabittir....

    Yukarıda gerekçesi açıklanan bozma ilamı ile davacının, ödediği ecrimisili, kira bedellerini aşmamak kaydıyla, ödeme tarihinden itibaren talep edebileceği dikkate alınarak, ecrimisil ödemelerine ilişkin belgeler de dosyaya getirtilerek ödenen ecrimisil bedelini geçmemek kaydıyla, ecrimisil dönemine isabet eden kira bedelinin iadesine karar verilmesi gerektiği belirtilmiş ancak Mahkemece bozma ilamından sonra yapılan yargılamada bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ise de, bozma ilamının gerekleri yerine getirilmeyerek Yargıtay denetimine elverişli gerekçe yazılmadığı görülmüştür. Zira uyulan bozma ilamında, davacının ödemiş olduğu ecrimisil tutarını, kira bedellerini aşmamak kaydıyla, ödeme tarihinden itibaren talep edebileceği açıkça belirtilmiş, mahkemece yapılan araştırmada tahakkuk ettirilen ecrimisil ile alakalı olarak davacı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı tespit edilmiştir....

      Vergi Dairesi Başkanlığı’na müzekkere yazılarak ... adına yapılan ve 21.06.2006 ile 20.06.2011 arası dönemi kapsayan ecrimisil ödemeleri sorulmuş, 05.04.2019 tarihli cevabi yazıda bu dönemi kapsayan 13.055,75 TL tutarında ecrimisil tahakkuk ettirildiği, 23.07.2012 tarihinde 12.761,52 TL ecrimisil, 738,48 TL gecikme zammı ile 12.09.2012 tarihinde 294,23 TL ecrimisil ile 23,89 TL gecikme zammı ödemesi yapıldığı bildirilmiştir. Buna göre mahkemece, yapılacak hesaplamaya 12.09.2012 tarihinde yapılan 294,23 TL'lik ödemenin da dahil edilmesi gerekirken yalnızca 23.07.2012 tarihinde yapılan ödemenin esas alınması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacılar ile davalı arasında imzalanan kira sözleşmesinin başlangıç tarihi 15.11.2006 olup ecrimisil tahakkukuna konu olan dönem ise 21.06.2006-20.06.2011 arasındaki dönemdir....

        Dava, ecrimisil talebine ilişkindir. Dava konu taşınmaz tarafların murisi adına kayıtlı olup taraflar elbirliği halinde paydaştır. Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır....

          Eldeki davada mahkemece 2007/755 Esas ve 2008/132 Karar sayılı dosyada belirlenen son dönem ecrimisil bedeli üzerinden ÜFE ile artırım yapılarak ecrimisil hesabı yapılmış ise de;dava konusu taşınmaz için ilk ecrimisil istemi 01.01.2001-30.04.2006 tarihleri arasına ilişkin olup bu tarihten itibaren devam eden davalarda 11 yıl önce belirlenen ecrimisil miktarı güncelliğini yitirmiş, güncelliğini ve geçerliliğini yitiren bu ecrimisil miktarı üzerinden ÜFE oranında artış yapılarak ecrimisil hesaplanması doğru görülmemiştir. Hâl böyle olunca, yukarıda belirlenen ilkeler ve açıklanan olgular çerçevesinde ecrimisil hesabı yönünden yeniden inceleme ve araştırma yapılması gerekirken bu hususların göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir....

            Davacıların temyiz itirazlarına gelince, Bilindiği üzere, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa ve maddi zararı yoksa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır....

              Davalı, dava konusu yerin ne kendisi ne de davacı adına tapulu olmadığını davacının ecrimisil isteme hakkının olmadığını,1993 yılında annesinin bakma şartıyla gel burayı kullan dediğini,2006 yılında annesi vefat edene kadar eşiyle birlikte annesinin bakımın, yaptıklarını, davacının ev üzerinde hakkı olmadığı gibi masraflarına katılmadığını,vergilerini kendisinin ödediğini,davacının talep ettiği ecrimisil bedelinin fahiş olduğunu,emsal kiraların çevrede çok düşük olduğunu, 4 kardeş oldukları için davacının ancak ¼ hakkının olduğunu ve ecrimisil isteği yönünden de intifadan men şartının gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının ecrimisil talebinin kısmen kabulü ile 5.013,25 TL ecrimisil bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş; karar, süresinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, zilyetliğe dayalı taşınmazda paydaşlar arası ecrimisil istemine ilişkindir....

                Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 21/01/2020 tarih 2018/178 Esas 2020/11 Karar sayılı ilamı ile; "Davacılar T5 ile T6 tarafından davalı İBB aleyhine açılan dava yönünden davacılar T5 ile T6 intifa hakkı sahibi olmaları ve çıplak mülkiyet sahipleri T4 (Atalar), T2 ve Seçil Erdem'e ecrimisil bedeli ödenmesine muvafakat etmeleri nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, 6.347,98 TL ecrimisil bedelinin T2'a, 9.068,55 TL ecrimisil bedelinin T4'a (Atalar), 4.534,26 TL ecrimisil bedelinin İsmail Alkan'a, 1.813,71 TL ecrimisil bedelinin Şenay Turanlı'ya, 1.813,71 TL ecrimisil bedelinin Ebru Çınar'a, 1.813,71 TL ecrimisil bedelinin T7 604,57 TL ecrimisil bedelinin T10 1.209,14 TL ecrimisil bedelinin Seçil Erdem'e, 1.360,28 TL ecrimisil bedelinin Belma Tuna'ya, 1.360,28 TL ecrimisil bedelinin T3 dava tarihi olan 07.01.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak ödenmesine" karar verilmiştir....

                Bu durumda, davanın, kesin ve yürütülmesi gerekli işlem niteliğini kaybeden ecrimisil ihbarnamesine yönelik kısmının 2577 sayılı Yasanın 14/3-d ve 15/1-b maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekirken hem ecrimisil ihbarnamesine, hem de düzeltme ihbarnamesine karşı açılan davayı sadece ecrimisil ihbarnamesine yönelik açılmış dava gibi kabul ederek dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararda bu yönüyle de hukuki isabet görülmemiştir. Ecrimisil ihbarnamesinin kesin ve yürütülmesi zorunlu işlem niteliğini kaybetmesi, ecrimisil düzeltme ihbarnamesine karşı süresi içinde açılan bu davanın ecrimisil düzeltme ihbarnamesine yönelik kısmının esasını incelemeye engel teşkil etmeyeceği açıktır....

                  Bu nedenle, 1-Fen bilirkişi eşliğinde yeniden keşif yapılarak, ifraz işlemi sonucunda oluşan yeni tapu kayıtları mahallinde uygulanmak suretiyle dava konusu taşınmazın el atılan bölümlerinin kamuya ayrılan kesinti kapsamında kalıp kalmadığı tespit edilip, kamu kesintisi olarak ayrılan kısımda kalıyorsa bu bölüm yönünden davanın reddine; kamu kesintisi alanında kalmıyorsa sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Ecrimisil bedeli yönünden yapılan incelemede ise, a)Davacı 07.06.2007'de malik olduğu ve bu tarihten öncesi için ecrimisil istenemeyeceğinden bu tarih ile dava tarihi olan 24.10.2007 arasındaki süre için ecrimisil hesaplanması gerekirken 5 yıllık ecrimisil hesaplanması, b)Hükme esas bilirkişi raporunda toplam 125.932,80-TL ecrimisil bedeli hesaplandığı ve davacı vekili 20.02.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile 43.999,63-TL ecrimisil bedeli talep ettiği halde, talebi aşar şekilde asıl davada 50.000-TL, birleşen davada gerekçesi...

                    UYAP Entegrasyonu