Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2016/13444 numaralı dosyası ile takip başlatıldığını, ancak davalı itiraz ettiğinden takibin durduğunu, takibe itirazın iptali ile takibin devamına ve 12.960 TL ecrimisil ile 1.139,34 TL faizin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

İcra Müdürlüğünün 2013/1813 Esas sayılı dosyası ile Ağustos 2010-Şubat 2013 tarihleri arasında 3 aylık dönem için 4.196 TL ecrimisilin ödenmesi için icra takibinde bulunulduğunu,davalı tarafından takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı,intifadan men koşulunun gerçekleşmediğini, ihtarnamenin usulüne uygun şekilde kendisine tebliğ edilmediğini, paydaşların intifadan men edilmedikçe ecrimisil talep edemeyeceklerini, emsal dosyanın Yargıtay denetiminden geçmediğini, bu nedenle emsal teşkil etmeyeceğini belirterek davanın reddinin savunmuştur. Mahkemece; davanın kabulü ile ... ... 3. İcra Müdürlüğü’nün 2013/1813 sayılı dosyasında yapılan takibe vaki itirazın iptali ile takibin 4196,00 TL üzerinden devamına, alacağın yargılamayı gerektirir niteliği ile icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

    Dava, ecrimisil alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK'nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir. Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir....

      Davalı vekili cevabında, müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davacının davalıdan 4.119.67.-TL.alacağı bulunduğu, talebin haklı olduğu gerekçesiyle davalının itirazının iptali ile takibin devamına, koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından icra inkar tazminatı yönünden temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davalarında davacı alacaklı lehine tazminata hükmedilebilmesi için davalının itirazında haksız olması ve alacağın likit bulunması gerekir. Satım sözleşmesine konu davalının ticari defterinde kayıtlı alacak, davalı tarafından hesaplanabilir ve bilinebilir nitelikte olduğundan likittir. Bu nedenle davacı alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddinde isabet görülmemiştir....

        Mahkemece, davanın kabulü ile Tuzla İcra Müdürlüğünün 2004/283 esas sayılı dosyasına davalının vaki itirazının iptaline, icra takibinin aynen devamına, şartları bulunmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm,, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazının reddi gerekir. 2-Davacı itirazın iptali ile birlikte inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. İİK. 67. maddesi hükmüne göre dava konusu alacak likit ve muayyendir. Bu nedenle mahkemece, davacı lehine inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde bu kalem isteğin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 3-Davacı 509.000 DM karşılığı 435.016.914.000 Tl. üzerinden icra takibi yapmış borçlunun itirazı üzerine itirazın iptali ile %40 oranında inkar tazminatı istemiştir....

          Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının Kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilir. İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkar tazminatına hükmedilemez. Alacağın likit olması şartıyla itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söz konusu olur....

            Ancak, hak tartışmalı ise icra inkar tazminatına hükmedilemez(Yargıtay HGK. 4...borcun bir kısmına itiraz etmek istediğinde, itiraz ettiği kısmı açıkça göstermek zorundadır. Borçlu buna uymaz ve borcun tamamına itiraz ederse, itirazın iptali davası sonucunda borçlu olduğu miktar bakımından icra inkar tazminatı ödemekle yükümlüdür. Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söze konu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir....

              Mahkemece yapılan yargılama toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin 4.956.00 TL’ye takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık %29 oranını aşmayacak şekilde ve değişen oranlarda ticari faiz uygulanmak suretiyle devamına, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm icra inkar tazminatı talebinin reddinin doğru olmadığı gerekçesiyle davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu alacak taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlenen faturaya dayalı bir alacak olduğundan likit (bilinebilir, hesaplanabilir, belirlenebilir) niteliktedir. Bu durumda mahkemece İİK.nun 67/2.maddesi uyarınca talepte gözetilerek davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken bu yöndeki talebin reddi isabetsiz ise de, belirtilen yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

                Bilirkişi raporunda davacının aylık ücretinin 1.950,00 TL olduğu tespitiyle yapılan hesaplamada davacının bakiye 2.177,85 TL ücret, 7.471,28 TL kıdem tazminatı, 3.066,37 TL ihbar tazminatı alacağı olduğu hesaplanmıştır. Buna göre davacının 11.873,81 TL tutarındaki alacak için açmış itirazın iptali isteminin kabulü gerekirken, hatalı değerlendirmeye dayalı olarak kısmen kabul kararı verilmek suretiyle davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirmektedir. 3-Taraflar arasında icra inkar tazminatının şartlarının oluşup oluşmadığı uyuşmazlık konusudur. İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının Kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilir. İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkar tazminatına hükmedilemez....

                  İcra Müdürlüğünün 2015/3668 esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin davalı yönünden takip tarihi itibariyle 32.764,66 TL asıl alacak ile 622,53 TL faiz yönünden devamına, şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle yapılan takibe vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının alacağını tahsil edebilmek için doğrudan mahkemede dava açarak haklı çıkması, alacağın likit ve muayyen olması gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu