Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

herhangi bir zararları olmayacağı, hasat edilmiş fındık ürün bedelinin davacılar tarafından edinilmesine rağmen bir de fındık ürün bedeli kaynaklı ecrimisil bedeline hükmedilmesi nedeniyle davacıların mükerrer tahsilat nedeniyle sebepsiz zenginleşeceği izahtan vareste olduğunu belirterek, mahkemece verilen kararın talepleri doğrultusunda kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar-karşı davalılar, kayden maliki oldukları 276 ada 17 parseldeki dükkan lehine, davalılara ait 14 ve 15 parsel aleyhine tapuda hava hakkı mevcut olduğunu, davalıların irtifak hakkına müdahale ettiklerini ileri sürüp irtifak hakkına elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemişlerdir. Davalılar-karşı davacılar, asıl davanın reddini savunarak davacıların her ki dükkan üzerindeki hava hakkının sınırlandırılmış bir hak olduğunu, bunun dışında kalan hakların arsadan kaynaklı malik olmaları nedeniyle kendilerine ait olup davacıların hak ettiklerinden fazlasını kullandıklarını ileri sürüp 14 ve 15 parsel sayılı taşınmazların sınırlama dışında kalan hava haklarına elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemişlerdir....

    . - 2016/3534 K. sayılı kararı ile KMK'dan kaynaklı ecrimisil istemine ilişkin davaların sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Bozma kararına uyulması sonrasında mahkemece davacı ... apartmanı yönetimi adına Yönetici ... tarafından davalılar ... ve ...aleyhine açılan elatmanın önlenmesi davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden men'i müdahale ve ecrimisil istemine yönelik açılan davada Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2015/11431 E. - 2016/3534 K. sayılı bozma kararına uyulması sonrasında ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/02/2011 gün ve 2010/41 Esas sayılı dosyası üzerinden elatmanın önlenmesine ilişkin davanın tefriki ile ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/371 Esas sayılı dosyası üzerinden yargılama yapılarak davanın kabulü ile elatmanın önlenmesine karar verildiği anlaşılmıştır....

      Sulh Hukuk Mahkemesince davacının davasının kısmen kabulü ile ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 26.11.2010 tarihi ile 30.11.2011 tarihleri arasında dava konusu taşınmazlara yönelik olarak bilirkişi raporları doğrultusunda davacıların paylarına düşen mahkememizce hesap edilen 9000,00 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara veraset payları nispetinde ödenmesine karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 31.03.2014 tarihli ve 2013/19693 Esas, 2014/6780 Karar sayılı ilamında “ecrimisil istemine ilişkin eldeki dava, mal varlığına yönelik dava niteliği taşıdığından HMK'nin 2. maddesi doğrultusunda görevsizlik kararı verilmesi” gerektiğinden bahisle bozma kararı vermiştir....

        DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; 2989 ada 9 parsel üzerinde bulunan binanın dava konusu 24 numaralı bağımsız bölümünün müvekkilini adına kayıtlı olduğunu, tarafların boşanma kararı kesinleşmiş olduğu halde davalının taşınmazı haksız olarak kullanmaya devam ettiğini belirterek, el atmanın önlenmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL ecrimisil bedelinin davalıdan yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, 18.03.2021 tarihli dilekçesi ile ecrimisil talebini 15.600,00 TL olarak güncellemiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, tarafların boşandığını ve boşanma kararının kesinleştiğini, taraflar arasında devam eden mal rejimi davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, müvekkilinin taşınmaza haksız el atması bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. III....

          süre içinde tebliğ eden idareye bir dilekçe ile müracaat edilerek düzeltme talebinde bulunulabileceği,fuzuli şagiller tarafından yapılacak düzeltme taleplerinin, bu taleplerin milli emlak servislerine geldiği tarihten itibaren en geç 1 ay içerisinde milli emlak müdürlüğü veya mal müdürlüğünce incelenerek neticesinin "Ecrimisil Düzeltme İhbarnamesi " ile muhataplarına tebliğ edileceği, 81.maddesinde ise, ecrimisil ihbarnamesinin, düzeltme talebinde bulunulmuş ise ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin muhatabına tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içerisinde ecrimisil alacağının ödeneceği, bu sürenin son gününün ödenmesi gereken ecrimisilin vade tarihi olduğu hükmü yer almıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atma nedeniyle ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atma nedeniyle ecrimisil istemine ilişkin olup, Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulunun 28.01.2016 gün ve 2016/4260E.-4303K. sayılı kararı ile temyiz itirazlarının incelenmesi için Dairemiz görevlendirilmekle yapılan incelemede; Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacılar dava konusu taşınmazda paydaş olup ecrimisil davalarında zorunlu dava arkadaşlığı yoktur....

              Haksız fiilin vukuu mal sahibinin bir zarar görmesini doğurmuş ise, iyi niyetli olmayan haksız failin bu zararı, Türk Medeni Kanununun 995.maddesi gereği karşılaması gerekir. Somut olayda dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinden ibarettir. Dava konusu taşınmazın davacı adına çapa dayalı olarak tapulu bulunmasına ve davalının bu yere haklı bir nedene dayanmaksızın elatıp kullanmış olmasına göre, davacı elatmanın önlenmesini ve ecrimisile hükmedilmesini isteyebilir. Bunun sonucu olarak mahkemece elatmanın önlenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak ne var ki, davacı çekişme konusu 109 ada 19 parsel sayılı taşınmazı 15.3.2005 tarihinde satın alma yolu ile edinmiş, dava ise 23.8.2005 tarihinde açılmıştır. Dolayısı ile istenebilecek ecrimisil bu tarihlerle sınırlı olup, 15.3.2004 tarihinden önce mülkiyet hakkı sahibi olmayan davacının bu tarihten öncesi için ecrimisil isteme hakkı yoktur....

                Ancak; Arsa niteliğindeki taşınmaza ecrimisil belirlenirken taşınmazın bulunduğu bölgede bulunan boş arsa niteliğindeki taşınmazların ne şekilde kullanıldığı, arsa niteliğine uygun olarak kira gelirine ilişkin emsal kira sözleşmeleri re'sen Belediye, Mal Müdürlüğü vs. kurumlardan sorulup yada taraflarca sunulacak emsal kira sözleşmeleri dikkate alınarak sonucuna göre, emsal kira sözleşmelerinin bulunması halinde bu sözleşmelere göre ecrimisil bedelinin belirlenmesi, taşınmazın bulunduğu bölgede emsal kira sözleşmesi bulunamaması halinde ise ecrimisil talebi yönünden davanın reddedilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde eksik inceleme ile ecrimisil talebinin reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4....

                  Mal Müdürlüğü tarafından uyuşmazlık konusu taşınmazı kullandığından bahisle davacıya ecrimisil tahakkuk ettirilmiş ve dosya arasında bulunan tahsilat makbuz örneklerine göre de, davacı ...’ın Hazine tarafından tahakkuk ettirilen 1986 ilâ 1995 yıllarını kapsayan 13.972.000.-TL ecrimisil bedelini 02/09/1996 tarihinde ödediği anlaşılmıştır. Eldeki somut tescil davası ise, bu ödemeden yaklaşık 13 yıl sonra açılmıştır. Ecrimisil ihbarnamesine göre işgalin başladığı tarih 1986 yılıdır. Yerel bilirkişi davacının 1980-1985 yılları arasında fundalığı açarak zeytin diktiğini, davacı tanığı ise davacının dava konusu yeri 1985-1986 yıllarında açmaya başladığını beyan etmiştir. Bu durumda İmar ihyanın en erken 1980 yılında tamamlandığı kabul edilse dahi, ecrimisil ödemesinin yapıldığı tarihe kadar geçen süre iktisap için yeterli bir süre değildir. Ecrimisil bedelinin ödendiği tarihten sonra sürdürülen zilyetliğin ise malik sıfatıyla zilyetlik olarak kabul edilmesi olanaklı değildir....

                    UYAP Entegrasyonu