Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA TARİHİ : 03.09.2012 KARAR : Kısmen kabul Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine açılan itirazın iptali (ecrimisil kaynaklı) davası sonunda; davanın kısmen kabulüne (66.400,00 TL asıl alacak ve 2.554,00 TL faiz) dair verilen 23.06.2022 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü : Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, anataşınmazın ortak alanının kullanımından kaynaklı ecrimisil istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi ve incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan 29.11.2016 gününde temyiz eden davacı vekili Av.... geldi. Aleyhine temyiz olunan davalı adına gelen olmadı....

      Her ne kadar davalı tarafça ecrimisil tazminatı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuş ise de; hükmedilen ecrimisil tazminatı miktar itibariyle İlk Derece Mahkemesi karar tarihi dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesi istinaf kesinlik sınırı içerisinde kaldığından davalı tarafın bu yöndeki istinaf başvurusunun HMK' nın 352 ve 355.maddeleri gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; davacının mülkiyet hakkına dayanarak haksız kullanım nedeniyle elatmasının önlenmesi ve ecrimisil talep etme hakkı olduğu, ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren verilen 15 günlük süreden sonra haksız kullanımın söz konusu olduğu, davacının bu tarihten sonra elatmanın önlenmesi ve bu tarihten dava tarihine kadar ecrimisil talep etme hakkı olduğu gerekçesiyle davanın meni müdahale yönünden kabulüne, ecrimisil yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....

        İlk Derece Mahkemesinin Kararının Özeti: İlk Derece Mahkemesince; "... davacı şirketin davalı hazinenin kayden maliki olduğu taşınmazın 244m2lik kısmını işgal ettiği, 18/01/2013- 02/03/2015 dönemleri arası davalı hazinenin talep edebileceği ecrimisil miktarının 32.173,84- TL olduğu tespit edilmiş olup davalı idare tarafından düzenlenen 47.316,61- TL ecrimisil bedelli 26/04/2017 tarih 58696 sayılı düzeltme ihbarnamesinden kaynaklı davacı tarafın davalıdan 15.142,77- TL.lik kısmından dolayı borçlu olmadığı tespit edilmiş ve bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne" karar verilmiştir....

        Bu ecrimisil tahakkukunun iptali istemiyle açılan dava sonunda, İdare Mahkemesince; 2286 sayılı Yasanın 13. ve 75.maddesi ile bu konudaki yönetmeliğin 2. ve 79.maddeleri uyarınca, hazinenin mülkiyetinde bulunduğu tartışmasız olan taşınmazın kullanımında idarenin rızası olmadığı dikkate alınarak davacıya ecrimisil tahakkuk ettirilmesinin hukuka uygun bulunduğu, ancak 2886 sayılı yasanın 1.1.1984 tarihinde yürürlüğe girmiş olması nedeniyle bu tarihten önce ecrimisil istenilmesinin olanağı bulunmadığı gerekçeleriyle, dava konusu işlemin kısmen iptaline,davanın kısmen reddine karar verilmiştir. İdare Mahkemesi kararının davanın reddine ilişkin kısmının davacı tarafından temyizen bozulması istenilmektedir. 2886 sayılı Yasanın 75.maddesine göre, devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufunda bulunan taşınmaz malların gerçek ve tüzel kişilerce, işgali üzerine, fuzuli şagilden ecrimisil isteneceği hükme bağlanmıştır....

          Ecrimisil davası her ne kadar ortaklığın giderilmesi davası ile birlikte açılmış ise de bu davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülebilmesi için ecrimisil bedelinin miktar olarak Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi içerisinde olmalıdır. İstenilen ecrimisil bedeli miktar itibariyle Sulh Hukuk Mahkemesinin görevini aştığı bu tür davaların birlikte görüleceğine dair bir yasa hükmü de bulunmadığı cihetle ecrimisil davasının miktara göre Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması gerekir. Bu nedenle Sulh Hukuk Mahkemesine açılan bu iki istemi içeren davalarda ecrimisil davasının tefrik edilerek; Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davanın miktarı dikkate alınmadan Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir....

            Mahkemece ecrimisil talebi yönünden kabul ile davaya dahil edilen kiracılar yönünden taleplerin reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir. Dava 15.10.2007 dönemi ile davanın açıldığı 15.10.2012 dönemleri arasındaki gerek davacının kendi hissesi, gerekse binaların bahçesi olan kısımların davalılar tarafından kiraya verilmek suretiyle gelir elde edilmesinden kaynaklı ecrimisil davasıdır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; dava dilekçesinde haksız kullanım nedeniyle talep edilen ecrimisil miktarının belirlenmesi için mahkemece alınan 05.05.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda davacının alacağı toplam ecrimisil bedelinin 22.710,12 TL, 04.03.2015 havale tarihli bilirkişi raporunda ise davacının alacağı toplam ecrimisil bedelinin 201.301,00 TL olarak belirlendiği, mahkemece toplam 201.301,00 TL'ye hükmedildiğine göre; mahkemece alınan raporlar arasında çelişki vardır....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; taraflarca 2021 yılında Küçükçekmece 6 AHM nin 2021/422 Esas sayılı dosyası ile davacı ve davalının aynı sıfatta olduğu dosya kapsamında ecrimisil ve men-i müdahale talepli dava açtıklarını, mahkemenin 11/07/2023 tarihli kararı ile davanın kabulüne ve taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verdiği, ancak davanın HMK 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak açıldığını, 26/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda ecri misil tutarının 153.586,15 TL olarak hesaplandığını, bilirkişi raporu ile hesaplanan kısım üzerinden alacağın belirlenebilir kısmı iş bu hali ile belirlenmiş ise de raporlamaya esas alınan son tarihin 03/11/2021 tarihinde iş bu dava dosyası ikamesine yönelik tarihe değin olan süreçte davalının kullanımından kaynaklı ecrimisil bedelinin ayrıca talep edildiği, hal böyle iken ecrimisil alacağı bilirkişi raporu ile hesaplanıp mahkeme kararı ile hükme bağlanmış olması nedeniyle...

              Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, tazminat ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Asıl ve birleştirilen dosyada, davacılar, mirasbırakan babaları Reşit Kalkan'ın maliki olduğu taşınmazlarını 3. eşi davalı ...'ye satış suretiyle mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak devrettiğini, murisin mal satmaya ihtiyacının olmadığı gibi davalının da alım gücünün bulunmadığını, taşınmazların bir kısmının kamulaştırma, ifraz, satış gibi işlemlerle el değiştirdiğini ileri sürerek, anılan taşınmazlardan halen davalı adına kayıtlı olanların tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, taşınmazların 3. kişilere devredilmiş olması halinde miras payları oranında tazminata ve ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, borçlarını ödemesi için murise verdiği ziynet eşyaları karşılığı satışın yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

                UYAP Entegrasyonu