Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

konusu taşınmazın işgal döneminde yaklaşık 1.500,00 m²'lik (idare tespiti 1.700,00 m²') alanın 2 adet tek katlı yapı ve halı saha olarak kullanıldığının tespit edildiği belirtilerek, işgalli yaklaşık 1.500,00 m² alanlı taşınmaz için 2013 yılı aylık ecrimisil değerinin 3.500,00 TL olabileceği kanaatine varıldığı görülmektedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kömür borcundan dolayı davalı alacaklıya borçlu olmadığının tespiti, birleşen dava dilekçesinde ise, yönetimin borçlu olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece asıl davanın ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm birleşen dosya davalısı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava ve birleşen dava, üzerinde kat mülkiyeti kurulmuş anataşınmazda, eski yönetici olan davacının kömür borcu nedeniyle aleyhine yürütülen icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve davalı site yönetiminin borçlu olduğunun tespiti istemine ilişkin olup uyuşmazlığın Kat Mülkiyeti Yasası hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2017/664 ESAS 2019/813 KARAR DAVA KONUSU : Haksız İşgal Tazminatı (Ecrimisil) ve elatmanın önlenmesi KARAR : Uşak 1....

      . - K A R A R - Davacı vekili, davalının aleyhine çeke dayalı takip başlattığını, takibe konu çeklerin müvekkilinin rızası dışında elinden çıktığını, müvekkilinin davalı ya da çek lehdarına borcu bulunmadığını, müvekkilinin daha önceden davalıdan aldığı mallara karşılık müşteri çeki yada kendi çekini verdiğini, bir kısım malların da iade faturalarıyla iade edildiğini, takibe konu çeklere karşılık müvekkilinin herhangi bir mal ya da hizmet almadığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında sürekli ticari alış verişler olduğunu, davacının müvekkilinden mal aldığını karşılığında çek verdiğini, ispat yükünün davacıda olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece toplanan delillere göre davacının iddialarını yazılı delille ispatlayamadığı ve yemin teklif hakkını da kullanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

        İcra Müdürlüğü'nün 2015/2101 esas sayılı dosyası kapsamında davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir....

        İcra Müdürlüğü'nün 2008/454 sayılı takip dosyasında icra takibine konu edilen 26.275,41 TL toplam alacağın 5.407,68 TL'lik kısmı yönünden davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine,fazlaya ilişkin talebin reddinekarar verilmiştir. Somut olayda, murisin emekli olduktan sonra vergi kaydının bulunmadığı, oda kaydının ise Mart/1983 tarihinden beri kapalı olduğu, tanık beyanlarında herhangi bir işle uğraşmadığının belirtildiği, dolayısıyla ... yönünden uyuşmazlık konusu dönemde kendi adına herhangi bir ticari faaliyette bulunmadığı, bu nedenle mahkemece, ... borcundan dolayı Kuruma borçlu olmadığının kabulü yerinde ise de, sorumlu olunmayan miktar yönünden hatalı olmuştur. Çünkü kayıtlara göre, ... borcu yönünden 688,17 TL prim ve 2.847,87 TL gecikme cezası borcu olmak üzere toplam 3.536,01 TL olması gerektiği halde 5.407,68 TL'ye hükmedilmesi hatalı olmuştur....

          Menfi tespit davası, gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle hakkında icra takibi yapılan veya yapılması muhtemel olan kişi/borçlu tarafından aslında borçlu olmadığının ispatı için açılan davadır. Borçlu, borcu henüz ödemeden, takipten önce veya takipten sonra borçlu bulunmadığının tespiti için bu davayı açabilecektir. Bu nedenle mahkemece, davacının borçlu olmadığı kısım tespit edilerek hüküm kurulması gerekirken, borçlu olduğu kısım tespit edilerek olumlu hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 2-Bozma sebep ve şekline göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir....

            dönemde müvekkilinin ödeyeceği ecrimisil tazminatına ilişkin olduğunu; Yukarıda belirtildiği üzere müvekkiline bu tarihlerde gönderilemiş bir icra emri olmadığından müvekkilinin taşınmazı kullanımında hukuka aykırılık bulunmadığını; Müvekkilinin ecri misil tazminatı konusunda kendini borçlandırır belgeye imza atmış olmasının ortada hukuken var olan ve geçerli bir ecrimisil borcu olduğu sonucunu doğurmayacağını; müvekkili tarafından imza altına alınan belgenin, tehdit ve baskı yoluyla imzalanıp imzalanmamasına dahi bakılmaksızın müvekkilinden ecrimisil tazminatı borcu doğmadığından müvekkilinin bu şekliyle belge imzalamasının borcunun varlığı anlamına gelmeyeceğini; 3- Öte yandan müvekkilinin taşınmazın ihale ve satışından haberinin olup olmamasının ecrimisil talebi yönünden bir önemi de olmadığını, dava dilekçesinde yer verdikleri Yargıtay kararında da belirtildiği üzere, ihale alıcısı tarafından gönderilecek icra emri üzerinden 15 gün geçmesi sonrası ancak haksız işgal söz konusu olacağından...

            Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı yada kullanabileceği bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir. Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır....

              Bu nedenle davalının 27/08.2019 tarihli dilekçesi süresinde verilmiş cevap dilekçesi olarak kabul edilmeli toplanmasını istediği delilleri toplanılmalı cevap dilekçesindeki hapis hakkı istemi hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gereklidir. Mahkemece davalının cevap dilekçesinde bildirdiği deliller toplanıp hiçbiri değerlendirilmeden hapis hakkı istemi hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmeden esas hakkında hüküm tesisi HMK 297. Maddesine aykırıdır. 2- Mahkeme tarafından davalı 46.760,00TL ecrimisil mahkum edilmiştir. Dava dilekçesi incelendiğinde ecrimisil istemi belirsiz alacak davası olarak 1000TL üzerinden açılmıştır. Davacı tarafından ecrimisil bedeli belirli hale geldikten sonra artırım dilekçesi verilmediği gibi bu dilekçenin davalıya tebliğ edildiğine dair dosyada bir belge bulunmamaktadır. Islah yada artırım dilekçesinin tebliği kamu düzenine ilişkin olup mahkemece resen denetlenmelidir....

              UYAP Entegrasyonu