Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, "İyi niyetli olmayan zilyet bakımından” kenar başlıklı 995 inci maddesi hükmüne göre; “İyi niyetli olmayan zilyet, geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması yüzünden hak sahibine verdiği zararlar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünler karşılığında tazminat ödemek zorundadır.” 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “Mülkiyet hakkının içeriği” kenar başlıklı 683 üncü maddesinin 2 inci fıkrası hükmüne göre; “Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir.” 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, "Yararlanma, kullanma ve koruma" kenar başlıklı 693 üncü maddesine göre; "Paydaşlardan her biri, diğerlerinin hakları ile bağdaştığı ölçüde paylı maldan yararlanabilir ve onu kullanabilir.” 3....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, paydaşlararası ecrimisil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun, "İyi niyetli olmayan zilyet bakımından” kenar başlıklı 995 inci maddesi hükmüne göre; “İyi niyetli olmayan zilyet, geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması yüzünden hak sahibine verdiği zararlar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünler karşılığında tazminat ödemek zorundadır.” 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun, "Yararlanma, kullanma ve koruma" kenar başlıklı 693 üncü maddesine göre; "Paydaşlardan her biri, diğerlerinin hakları ile bağdaştığı ölçüde paylı maldan yararlanabilir ve onu kullanabilir.” 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
İNTİFADAN MEN ŞARTI4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 688 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 689 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 794 ] "İçtihat Metni" Dava dilekçesinde 2.000.000.000 lira ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili ile müdahalenin önlenmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, tarafların müşterek malik oldukları taşınmazın davalı tarafından kullanılması nedeniyle 21.10.1999-4.6.2003 tarihleri arası için 2.700.000.000 lira ecrimisilin tahsili istenilmiş, mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 1.155.000.000 lira ecrimisilin tahsili cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
İlgili Hukuk 1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683 üncü maddesi, “İyiniyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995 inci maddesi. 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Bozma sonrası yapılan yargılama esnasında alınan bilirkişi raporunda, TÜFE’nin 12 aylık ortalamasına göre yüzde değişim oranı esas alınarak; - 01.01.2007 ile 31.12.2007 tarihleri arasında kira bedeli, 1.300 TL - 01.01.2008 ile 15.10.2008 tarihleri arası kira bedeli, 1.119,32 TL - 01.01.2007 ile 15.10.2008 tarihleri arasında toplam kira bedeli, 2.419,32 TL - 16.10.2008 ile 31.12.2008 arasındaki ecrimisil bedeli, 294,56 TL - 01.01.2009 ile 31.12.2009 tarihleri arasındaki ecrimisil bedeli, 1.561,49 TL - 01.01.2010 ile 31.12.2010 tarihleri arasındaki ecrimisil bedeli, 1.659,08 TL - 01.01.2011 ile 31.12.2011 tarihleri arasınadaki ecrimisil bedeli, 1.801,26 TL -16.10.2008 ile 01.01.2012 tarihleri arasındaki ecrimisil bedeli, 5.316,39 TL şeklinde hesaplanmıştır....
Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1- 120- 96 sayılı kararı). 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yöndeki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Hemen belirtilmelidir ki ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve 6100 s. HMK' nun 266. ve devamı maddelerine uygun olmalıdır....
Mahkemece, el atmanın önlenmesi isteminin kabulüne, ecrimisil isteminin ise reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 6. ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddeleri uyarınca; davanın taraflarından her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Davacı maliki olduğu 6 nolu bağımsız bölümün eklentisi olan E6 nolu odunluğun davalı tarafından kullanıldığını ileri sürmüş ise de, bu iddia davacı tarafından ispat edilemediğinden, davacının bu talebine yönelik davasının reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. Davacının temyiz isteğinin açıklanan nedenlerle reddine, Davalının temyiz isteğine gelince; davacının maliki olduğu 6 nolu bağımsız bölümün eklentisi olan E7 nolu garajın 132,50 m²'lik kısmının davalı tarafından kullanıldığı bilirkişi raporu ile sabittir. Buna göre öncelikle davalının bu kısma yönelik el atmasının önlenmesine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur....
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine Dairemizin 17.02.2020 tarihli 2018/2854 Esas ve 2020/1838 Karar sayılı ilamı ile "dava konusu 39371 ada 1 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına kayıtlı iken 26.10.2007 tarihli ihale ile davalılardan ... tarafından satın alındığı, 02.10.2009 tarihinde arsa mülkiyetinin davalı ... adına tescil edildiği, evin davacıya ait olduğunun beyanlar hanesinde belirtildiği, davacının 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 724. maddesi uyarınca iyiniyetli olmadığı anlaşıldığından mahkemece, muhdesat nedeniyle şahsi hakkı olan davacının ayni hak ile bağdaşmayacak men’i müdahale ve ecrimisil talebinin de reddine karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda "davacının tapu iptali ve tescil, müdahalenin men’i ve ecrimisil taleplerinin reddine" karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre asıl dava, 4721 sayılı ... Medeni Kanununun 724.maddesine dayalı (temliken tescil) tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde çekişme konusu taşınmaz üzerine yapılan binanın değerinin tazminat olarak tahsili birleşen dava ise elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,19.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 1980/887- 1999/292 sayılı dosyasının incelenmesinde; T3 tarafından, tapu maliklerine karşı açılan tapu iptali ve tescil istemli dava olduğu, 24/06/1999 tarihli karar ile, davanın kısmen kabulüne; 1 ada 24 parsel sayılı taşınmazın krokide (C) harfi ile işaretli 143.340 m²'lik kısmının tapu kaydının iptaline, davacı T3 adına tesciline, aynı tarihli krokide (A) ve (B) harfi ile işaretli kısımlarla ilgili davanın reddine, kal konusunda davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, kararın Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığının 24/04/2017 tarih 2015/14817 Esas 2017/6110 Karar sayılı ilamı ile; hükmün tescil yönünden düzeltilerek onanmasına karar verildiği ve kararın 24/04/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....