Somut olayda davacının alaca- ğının dayanağını teşkil eden bononun tanzim tarihi 20/08/2008 tarihi olup iptali istenen tasarruf 10/10/2007 tarihinde yapılmıştır. Davacı tarafından borcun doğum tarihinin daha eski bir tarihte gerçekleştiği yolunda delilleri sorulmalı, varsa toplanmalı, delillerin değerlendirilmesi sonucunda borcun doğum tarihi tasarruf tarihinden önce olduğu saptanırsa şimdiki gibi karar verilmeli, borcun doğumu tasarruftan sonra ise davanın dava şartı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'a geri verilmesine 30.05.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece, yapılan yargılama sonunda, taraflar arasında senet tanzim edildiği, davacının senet bedelini elden ödediğini iddia etmesine rağmen bu iddiasını HUMK.’nun 290. maddesi uyarınca yazılı delille ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davalı ... 25.01.2007 tarihinde Jandarmada ve 21.05.2008 tarihinde Alaca Asliye Ceza Mahkemesinde verdiği ifadesinde davamızın konusu 10.500.00 YTL bedelli senede ilişkin olarak davacı ...’ten 2000 YTL tahsil ettiğini, bakiye kısmın ise henüz ödenmediğini ifade etmiştir. Bu durumda mahkemece davalı asilin bu beyanı üzerinde durulup tartışılmadan yazılı şekilde davanın tamamen reddinde isabet görülmemiştir....
Mezkür ihbarnamede; Her ne kadar başvuran hakkında 2918 sayılı Kanunun 36/3-a maddesine aykırı davranması nedeniyle idari yaptırım uygulanmış ise de, başvuranın motosikletini tamir ve satış amacıyla tamirci Emrah Alaca'ya teslim ettiği, Turgut Özal Sarıer'in bu motosikleti Emrah Alaca'dan alıp trafiğe çıktığı şeklindeki savunmalarına nazaran Kaş Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından şüpheliler Emrah Alaca ve Turgut Özal Sarıer hakkında hırsızlık suçundan yürütülen 2018/1714 soruşturma, 2019/11 karar sayılı dosyası usulünce celp ve tetkik edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmekle, Kaş Sulh Ceza...
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hüküm fıkrasının 1. bendinden “Zühre olarak yazılan ana adının ... olarak Dedekargın olarak yazılı doğum yerinin Alaca-Büyükcamili olarak” sözcüklerinin çıkartılarak, yerine bendin sonuna gelmek üzere “anne adı ve doğum yeri düzeltilmesine ilişkin istemin reddine” cümlesinin yazılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, 28.09.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki davadan dolayı Alaca Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 13.05.2014 gün ve 135-231 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- 492 sayılı Harçlar Yasasına bağlı I sayılı tarifenin "Yargı Harçları" başlığını taşıyan kısmında konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden tarifede gösterilen oranda nispi karar ve ilam harcı alınacağı hükme bağlanmış ve aynı Yasanın 16.maddesi düzenlemesi ile de, temyize konu kararla ilgili davanın nispi harca tabi olacağı öngörülmüştür....
sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 318 ve 5271 sayılı CMK'nın 299. maddeleri gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin eksik incelemeye, sanık müdafinin ise sanığın kusuru olmadığına, yol yapımını üstlenen firmanın kusurlu olduğuna ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddine, ancak; Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK'nın 3/1. maddesi uyarınca, işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde, maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında, hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanığın idaresindeki halk otobüsü ile alaca...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat 1-Sanık ... hakkında verilen beraat kararına yönelik hükmün temyiz incelemesinde; Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 2-Sanık ... hakkında verilen beraat kararına yönelik hükmün temyiz incelemesinde; Sanığın işleticisi olduğu Alaca İletişim isimli işyerinde katılanın kimlik bilgileri kullanılarak beş adet sahte abonelik sözleşmesi düzenlendiği iddiası ile açılan kamu davasında, sözleşmelerden ikisinin 20.06.2008 tarihinde, üçünün de 29.11.2008 tarihinde sanığın iş yerinde düzenlenip kullanıldığı, sanığın iş yerini 13.03.2009 tarihinde devrettiği, yapılan bilirkişi incelemesine göre sözleşmelerdeki imzaların katılana ait olmadığı ve menfaatin sanığa ait olduğu anlaşılmakla...
Fabrikasında çalışırken, özelleştirme nedeni ile 06.10.2004 tarihinde fabrikanın kapatılması sonucu iş akdinin feshedildiğini, kıdem tazminatının eksik ödendiğini ileri sürerek, bakiye kıdem tazminatı alaca ğını istemiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davacının kıdem tazminatının ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının fark kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır. Somut olayda, davacının davalı bünyesindeki fabrikada çalışırken özelleştirme sonucunda iş akdinin feshedildiği ve davacıya kıdem tazminatının ödendiği anlaşılmaktadır. Davacı kıdem tazminatının eksik ödendiğini iddia etmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Alaca Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 06/06/2014 NUMARASI : 2013/375-2014/295 Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Alaca Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 06/06/2014 NUMARASI : 2013/372-2014/293 Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....