WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zira dosya içeriğine göre, taraflar arasında iş sözleşmesinden doğan bir sorumluluk söz konusu olup zararın tazminine ilişkin alacak talebi haksız fiile değil akde aykırılık sebebine dayandığından dava konusu tazminat dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca on yıllık zamanaşımına tabidir. Dava, olay tarihinden itibaren belirtilen zamanaşımı süresi dolmadan açılmıştır. Açıklanan nedenle, Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması hatalı olup, esasa girilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Açıklanan sebeplerle hükmün BOZULMASINA, 13.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı ve değer artış payı ... ile ... aralarındaki katılma alacağı ve değer artış payı davasının reddine dair ... 2. Aile (... 2....

      Davalı idare vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde değildir.Ancak; Dava konusu taşınmazın fiilen el atılan kısmında davacılar murislerinin tapudaki payları oranında tapunun iptali ile davalı adına tesciline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde tapudaki hisse oranları değiştirilmek suretiyle tescil hükmü kurulması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; 3 numaralı bendinden (davacıların miras bırakanlarından... adına kayıtlı taşınmaz payından 10037/413389 payın, ... adına kayıtlı taşınmaz payından 8429/413389 payının, ...adına kayıtlı taşınmaz payından 5106/413389 payının) kısmının çıkarılmasına, yerine (el atılan 4133,89 m2 kısımda davacıların murisleri ... paylarının) kelimelerinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının...

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kaldırılarak yeniden davanın reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalıların murisi ... ile USD ve TL cinsi % 50'şer pay sahibi oldukları iki ayrı müşterek hesapları bulunduğunu, ancak ...’ın hesaplardan para çekmek suretiyle kendi payından daha fazlası üzerinde tasarrufta bulunduğunu, ...’ın ani vefatı nedeniyle denkleştirme yapılamadığını iddia ederek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, müşterek hesaplara...

          Bu durumda, elde ettiği kira gelirinin tamamını beyan etmeyen davacı adına re'sen yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığından aksi yönde verilen mahkeme kararında yasaya uyarlık görülmemiştir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 80.maddesinde, "Sair Kazanç ve İratlar" başlığı adı altında değer artış kazançları ve arızi kazançlar sayılmış olup, aynı kanunun mükerrer 80.maddesinde de, 70.maddede sayılan hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artış kazancı olarak tanımlanmıştır. Bu madde hükümlerinin birlikte incelenmesinden, kum ocağı işletme ruhsatının devri sonucu elde edilen kazancın değer artış kazancı olarak vergilendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır....

            Amasya 2.Asliye Hukuk Mahkemesince,açılan dava alacak davası olup, davaya konu ilişkinin kira sözleşmesi nedeniyle paydaşların miras payından doğan alacak istemine ilişkin olduğu ve kira ilişkisine göre çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Amasya Sulh Hukuk Mahkemesi'nce; davacı, davalı ve dava dışı paydaş tarafından birlikte kiraya verilen taşınmazın, davacının hissesine düşen kira bedelinin ödenmesi talebine ilişkin olduğu, iş bu dava tarafları arasında herhangi bir kira ilişkisi bulunmadığı anlaşılmakla eldeki davada genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu, gerekçesiyle karşı yönde görevsizlik kararı verilmiştir. Dava; paydaşın payına düşen kira alacağının tahsili istemine ilişkindir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...Davacı erkeğin 06/03/2019 tarihli duruşmadaki “ davalıdan hiçbir tazminat, katkı payından doğan alacak talebin yoktur.....”şeklindeki beyanı mahkeme içi ikrar niteliğindedir. Davalı kadının, tarafların duruşmadaki bu beyan ve anlaşmasına güvenerek boşanmayı kabul ettiğine göre; bundan sonra davacının bu protokol hükümlerine aykırı olarak, boşanma davasındaki beyan ve dilekçelerini yok sayarak görülmekte olan bu davayı açıp, protokol hükümlerine aykırı olarak talepte bulunması 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde düzenlenen “Dürüst Davranma” kuralına da aykırılık teşkil etmekte; eş söyleyişle, hakkın kötüye kullanılması anlamına gelmektedir. Bu sebeple davanın REDDİNE,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı erkek vekili hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....

              Bu şekilde yapılacak ödemenin bir aylık tutarının 2006 yılı Aralık ayı ödeme dönemi gelir ve/veya aylık tutarına ilave edilmesi sonucunda bulunacak tutar, 2007 yılı Ocak ayı ödeme döneminde yapılacak artışlara esas alınır.” şeklinde düzenleme getirildiği ve Kurumun 29.1.2007 tarih 2007/8 sayılı Genelgesinde bu yasal düzenleme dikkate alınarak 2006 yılı memur ayıklarında kat sayı yükseltilmesi nedeniyle kümülatif artış %7,5 oranında gerçekleşmesine rağmen aynı dönemde 5454 sayılı Yasa’ya göre 506 ve 2925 sayılı Yasalara göre ödenen gelir ve aylıklardaki kümülatif artış oranı %6,09 oranında gerçekleştiği aradaki farkın kapatılması için %1,33 oranında artış yapılmasının öngörüldüğü anlaşılmaktadır.Bu nedenle sözkonusu yasal düzenlemelere uygun araştırma yapılmadan denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre sonuca gidilmesi hatalı olmuştur....

                TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü: Dava, katılma payından muaf tutulan ilaçlar listesinde yer alan büyüme hormonu hastalığı, tedavisinde kullanılan "…" ve "..." isimli ilaçlara 1.3.1993 tarih ve 13-92 Ek sayılı davalı idare genelgesi ekinde yer alan katılma payından muaf ilaçlar listesinde yer verilmemesine ilişkin düzenleyici işlemin ve bu işleme karşı yapılan itirazın reddine ilişkin işlemi iptali istemiyle açılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu