Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun uygu-lanmasından doğan davalar. m) Düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar." hükmüne yer verilmiştir....
TTK 4. maddesinin birinci fıkrasında sınırları çizilmiştir. “ Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri” şeklinde ki düzenleme ile bir davanın nispi ticari dava sayılması için mutlak surette her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğması gerekmektedir. Bu demektir ki her iki tarafında tacir olması ve ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan davalar olmalıdır. Bu nedenle yalnızca bir tarafın ticari işletmesi ile ilgili olan istisna, satış, kira gibi sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklar ticari dava sayılmayacaklardır. TTK 19. maddesine göre, taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır. Burada ifade edilen işin ticari iş olması onu ticari dava yapmaz. Ticari dava olabilmesi için, ayrıca bu işin taraflarının her ikisinin de tacir olması ve işin ticari işletmeleriyle ilgili olması gerekir....
Yine 28/7/2020 tarihli ve 31199 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7251 sayılı Kanun’un 39 uncu maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine; “temyiz edilebilen alacak davaları” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile kira ilişkisinden doğan diğer davalardan üç aylık kira tutarı temyiz sınırının üzerinde olanlar” ibaresi eklenerek, kira ilişkisinden doğan diğer davalardan üç aylık kira tutarı temyiz sınırının üzerinde olanların temyize tabi olacağı hükme bağlanmıştır....
Yine 28/7/2020 tarihli ve 31199 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanun’un 39 uncu maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine; “temyiz edilebilen alacak davaları” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile kira ilişkisinden doğan diğer davalardan üç aylık kira tutarı temyiz sınırının üzerinde olanlar” ibaresi eklenerek, kira ilişkisinden doğan diğer davalardan üç aylık kira tutarı temyiz sınırının üzerinde olanların temyize tabi olacağı hükme bağlanmıştır....
üzerinde olanlar” ibaresi eklenerek, kira ilişkisinden doğan diğer davalardan üç aylık kira tutarı temyiz sınırının üzerinde olanların temyize tabi olacağı hükme bağlanmıştır....
sonra gelmek üzere "ile kira ilişkisinden doğan diğer davalardan üç aylık kira tutarı temyiz sınırının üzerinde olanlar" ibaresi eklenmiş olup, bu düzenlemeye göre; 28.07.2020 tarihinden itibaren kira ilişkisinden doğan ve miktar veya değeri itibariyle temyiz edilebilen alacak davaları ile kira ilişkisinden doğan ve üç aylık kira bedeli tutarı temyiz sınırının üzerinde olan diğer davalar hakkında Bölge Adliye Mahkemelerince verilen kararlara karşı temyiz yolu açılmıştır....
hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir....
Davalı cevap vermemiş,ancak duruşmada "boşanma sonrası doğan çocuk için nafakayı kabul etmediğini,diğer nafakalar konusunda takdiri mahkemeye bıraktığını,bu çocuk için soybağının reddi davası açmayı düşünmediğini"beyan etmiş,son celsede boşanma sonrasında doğan çocuğun velayeti ile ilgili davacı istemini kabul ettiğini ancak nafaka konusundaki itirazlarını tekrarladığını bildirmiştir. Mahkemece neticeten ve özetle"...bekleme müddeti içerisinde doğan çocuk Ömer Faruk'un velayetinin anneye verilmesine,davalı baba ile kişisel ilişki tesisine,bu çocuk için dava tarihinden itibaren aylık 550 TL.iştirak nafakasına,diğer çocuklar için aylık 250'şer TL.olan iştirak nafakalarının dava tarihinden itibaren aylık 550'şer TL.ye çıkarılmasına"karar verilmiş,karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur....
temlik sözleşmesindeki GARANTÖR olması nedeniyle nedeni ile akbil hakkedişlerini temlik alan AKBANK TAŞ'Ye ödemek zorunda kaldığını, uhdesine parayı geçirmediğini, davacının kötü niyetli olup müvekkili şirketi dolandırma amacında olduğunu, gerek davalı Ali Doğan, gerek Kardeşi Tacettin Doğan ve gerekse davacı yeğen ve oğul Samet Doğan fikir ve eylem birliği içinde müvekkili şirketi dolandırma ve zarara uğratma amacında olduklarını ileri sürmüş, temlik sözleşmesini dilekçesine eklemiştir....
Aynı Kanun'un 5. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (e) işaretli bendinde, kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançlarının % 75'lik kısmının kurumlar vergisinden müstesna olduğu düzenlenmiştir. Aynı maddenin (3) numaralı fıkrasında ise, iştirak hisseleri alımıyla ilgili finansman giderleri hariç olmak üzere kurumların kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden doğan zararlarının istisna dışı kurum kazancından indirilmesinin kabul edilemeyeceği hüküm altına alınmıştır....