Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ağır Ceza Mahkemesinin 30/04/2021 tarihli ve 2021/567 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak; Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığınca verilen hücreye koyma disiplin cezasının şikayet yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği durumlarda, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un disiplin cezalarının infazı başlıklı 48/3-a maddesi uyarınca kesinleşen hücreye koyma disiplin cezasının infazına başlanabilmesi için infaz hakiminin onayının alınması aşamasında disiplin cezasının esasına ilişkin olarak tarafların itiraz etme hakkı bulunmadığı, infaz hakimliğinin de kesinleşmiş disiplin cezası kararıyla ilgili olarak esastan inceleme yapma ve kesinleşen disiplin cezasını bizzat kaldırma yetkisinin bulunmadığı, Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığınca hükümlülerin hücre cezası ile cezalandırılmalarına karar verildiği ve 15 günlük şikayet süresinin dolması üzerine, disiplin cezasının onanmasına karar verildiği hallerde, bahsedilen düzenlemeden farklı olarak,...

    Dosyanın incelenmesinden, davacının, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapmakta iken, Haziran 2020 Atama Döneminde Tunceli İl Emniyet Müdürlüğü emrine atandığı, ancak henüz yeni görev yerinde göreve başlamadan önce 01/07/2020 tarihinde davaya konu disiplin cezasının iptali istemiyle İstanbul İdare Mahkemesinde bakılmakta olan davayı açtığı, dava açıldıktan sonra 17/07/2021 tarihinde ... Emniyet Müdürlüğü emrinde göreve başladığı görülmektedir. Yukarıda anılan 2577 sayılı Kanun'un 33/3. maddesi gereğince davacının görevle ilişkisinin kesilmesi sonucunu doğurmayan disiplin cezasının iptali isteminden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde, davayı açtığı tarihte ataması yapılmış olmasına rağmen ... ilinde göreve başlamamış olması nedeniyle İstanbul İdare Mahkemesi yetkili bulunmaktadır. Açıklanan nedenlerle, dava dosyasının, davanın görüm ve çözümünde yetkili olduğu belirlenen İstanbul 9. İdare Mahkemesine gönderilmesine, kararın Erzurum 2....

      Bütün bu kuralların birlikte incelenmesinden, disiplin cezası verilebilmesi için, kusurlu halin tesbitinden sonra, kanunla belli süreler içerisinde ilgili memur hakkında soruşturma açılması, bu soruşturma sonucunda oluşturulan soruşturma raporunun değerlendirilerek yetkili disiplin amiri veya kurul tarafından disiplin cezasının verilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Temyiz, ve dava dosyasındaki belgelerin incelenmesinden, davacının hakkında herhangi bir disiplin soruşturma açılmaksızın doğrudan disiplin amirince savunması alınarak, disiplin cezası ile cezalandırıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, dava konusu işlemde, yukarıda belirtilen kanun ve yönetmelik hükümlerine uyarlık bulunmadığından, davanın reddine ilişkin mahkeme kararı yerinde görülmemiştir....

        İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: İdare mahkemesince, Danıştay Onikinci Dairesinin 30/06/2017 tarihli ve E:2016/39, K:2017/3493 sayılı bozma kararına uyularak; uyuşmazlıkta, disiplin kurulunca davacıya kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının uygulanması teklifinin reddine karar verildiği, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının ancak disiplin kurulu tarafından verileceği açık iken vali tarafından davacıya 1 yıl süre ile kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilmesi disiplin işlemini yetki yönünden de sakat hale getirdiği, davacı hakkında usulüne uygun olarak herhangi bir tartışmaya veya tereddüte yer bırakmayacak şekilde tesis edilmiş bir disiplin cezası bulunmaması nedeniyle, davacının 1 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının sehven sisteme işlenmiş olduğu ileri sürülerek silinmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine yönelik tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir....

          sayılı işlemin ve bu işleme karşı yapılan itirazın reddine ilişkin işlemin iptali ve disiplin cezasına dayanak teşkil eden Türk Standardları Enstitüsü Personel Yönetmeliği'nin 109. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin iptali ve 132 sayılı Türk Standardları Enstitüsü İle İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun'un "Personel" başlıklı 10/A maddesinin yedinci fıkrasında yer alan, "Enstitü personelinin izin, disiplin, intibak işleri ile diğer hususlar yönetmelikle belirlenir." şeklindeki hükümde geçen "disiplin" ibaresinin itiraz yolu ile iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması istemiyle açılmıştır....

            Her ne kadar davacı tarafından kalorifer ateşçisi olarak çalışmasına rağmen usulsüz bir şekilde görevlendirme yapıldığı ileri sürülmüş ise de, yukarıda bahsedilen TİS hükümlerine göre görevlendirmenin usulüne uygun bir şekilde gerçekleştirildiği anlaşılmakla, davaya konu disiplin kurulu kararında hukuka aykırı bir yön bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur. Kabule göre ise; İş Mahkemesince işverenin verdiği disiplin cezasının iptali ve işvereni bir işlem yapmaya zorlayıcı nitelikte karar verilmesi mümkün değildir. Nitekim yüksek mahkemeye göre, iş hukukunda işverenin düzenleyici işlemlerde bulunmasını zorlayıcı nitelikte karar verilmesi olanağı yoktur. Disiplin cezalarının iptali yönündeki karar ile işverenin yönetim hak ve yetkisinin kısıtlanması veya ortadan kaldırılması, iş hukukunun ilkeleriyle bağdaşmaz....

            Her ne kadar davacı tarafından kalorifer ateşçisi olarak çalışmasına rağmen usulsüz bir şekilde görevlendirme yapıldığı ileri sürülmüş ise de, yukarıda bahsedilen TİS hükümlerine göre görevlendirmenin usulüne uygun bir şekilde gerçekleştirildiği anlaşılmakla, davaya konu disiplin kurulu kararında hukuka aykırı bir yön bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur. Kabule göre ise; İş Mahkemesince işverenin verdiği disiplin cezasının iptali ve işvereni bir işlem yapmaya zorlayıcı nitelikte karar verilmesi mümkün değildir. Nitekim yüksek mahkemeye göre, iş hukukunda işverenin düzenleyici işlemlerde bulunmasını zorlayıcı nitelikte karar verilmesi olanağı yoktur. Disiplin cezalarının iptali yönündeki karar ile işverenin yönetim hak ve yetkisinin kısıtlanması veya ortadan kaldırılması, iş hukukunun ilkeleriyle bağdaşmaz....

            yasa gereği hükümlünün savunması alınmadan disiplin cezası verilemeyeceğinden, hükümlü yakalandığında disiplin soruşturmasının tamamlanması için dosyanın soruşturmacıya gönderilmesi ve sanığın hukuki durumunun savunması alındıktan sonra değerlendirilmesi yönünde bir karar alması, hükümlü yakalandığında dosyanın görevlendirilen soruşturmacıya gönderilmesi, yasada öngörülen süre içerisinde hükümlüye yazılı yada sözlü olarak savunma yapma hakkı tanınması ve disiplin soruşturmasının tamamlanması gerekirken, kanunda öngörülen emredici ve hak düşürücü sürelere uyulmadan hükümlünün firar tarihinden 8 gün, ceza infaz kurumuna cezasının infazı amacıyla tekrar alındığı tarihten ise 7 gün sonra muhakkik görevlendirilmesi suretiyle soruşturmaya başlanılması nedeniyle disiplin cezasının usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla; hükümlünün şikayetinin kabulüne ve disiplin cezasının kaldırılmasına dair Şanlıurfa İnfaz Hakimliğince verilen karara yönelik Cumhuriyet Savcılığınca yapılan itirazın reddine...

              Davalı idare, kararın dava konusu 2 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması disiplin cezasının iptale ilişkin kısmının hukuka aykırı olduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının bu kısmının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir. 4.7.2006 gün ve 26218 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5525 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı hakkında Kanunun "disiplin affının kapsamı" başlıklı 1. maddesinin 1. fıkrasında; devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla basit veya nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı suçlar veya istimal ve istihlâk kaçaklığı dışında kalan kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, devlet sırlarını açığa vurma suçları sebebiyle görevleriyle sürekli olarak ilişik kesilmesi sonucunu doğuran disiplin cezaları ile 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 68'inci maddesinin...

                Üye Disiplin Yönergesi'nin 5/e, 6/b, maddelerinde düzenlenen uyarı ve kınama cezalarını gerektirdiği anlaşılıyorsa da, aynı fiilden dolayı birden fazla disiplin yaptırımına karar verilmesinin yerinde olmadığı, fiilin karşılığı olan en ağır ceza olan kınama cezası verilmesi gerektiği bu nedenle uyarı cezasınında iptali gerektiği, anlaşılmakla; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabul kısmen reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, yukarıdaki gerekçelerle davanın kısmen kabul kısmen reddine, mahkeme kararının 353/1-b-2,3 maddesi gereğince kaldırılmasına; davalı Meslek Birliğinin 11.06.2015 tarih ve 24/1245 sayılı meslek birliğinden ihraç,uyarı, ve hak mahrumiyeti cezasının iptali talebinin kabulüne kınama cezasının iptali talebinin reddine, karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE 2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE, 3-İstanbul 2....

                  UYAP Entegrasyonu