Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili, 21/05/2018 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat değerini 500,00-TL’den 17.893,97-TL'ye çıkartarak 17.393,97-TL olarak ıslah etmiştir. CEVAP :Davalı ...vekilinin cevap dilekçesinde özetle; usule ve esasa ilişkin itirazları ile dava dilekçesinde davacı tarafından ne şekilde bir maddi kaybın husule geldiği hakkında soyut iddiadan başka hiçbir somut delil bildirilmediğini, manevi tazminat miktarının yüksek olduğunu belirterek haksız açılan davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... ......

    Birleştirilen davada davacı vekili, aynı kazada ... idaresindeki araçta yolcu konumunda iken yaralanan müvekkili için tedavi gideri ve iş göremezlik tazminatı olarak 2.000,00 TL maddi ve ayrıca 25.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebini yükseltmiştir. Davalı ... şirketleri vekilleri ile davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, asıl dava yönünden maddi tazminat talebinin kabulü ile davacı ... için 164.336,82 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 26/12/2009 tarihinden itibaren davalılardan (sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) yasal faizi ile tahsili ile davacılara verilmesine, manevi tazminat yönünden işbu davada davacı ... için 7.000,00 TL ... için 3.000,00 TL manevi tazminatın davalı ...'...

      manevi zararın giderilmesi istenilmiştir.BK.49.maddesi belirlenen kişilik haklarıdır....

        bakıldığında, hiçbirinin diş hekimliği faaliyeti, hasta mağduriyeti, yanlış teşhis ve tedavi gibi asli konulara ilişkin olmadığı, tamamının reklam ve tanıtım faaliyetleri ile ilgili olduğu, hal böyle iken davacının diş hekimliği yapamayacak bir cezaya maruz bırakılmasının haksız, meslek etiğiyle bağdaşmayan ve ağır hizmet kusurunu içeren bir yaptırım olduğu, işlem sebebiyle Manisa'da iş bulmak zorunda kaldığı, hissesini devrettiği ve ekonomik güçlük yaşadığı, manevi tazminata hükmedilirken olayın özel hal ve şartları yanında ilgililerin sosyal mevkilerinin, öğrenim derecesinin ve iktisadi durumunun da gözetilmesi gerektiği, hükmedilen manevi tazminatın, manevi zararı karşılayıcı nitelikte olmadığı ve tatmin sağlamadığı, bu nedenle maddi tazminat talebinin tümden reddi ile manevi tazminat talebinin reddedilen kısmı yönünden kararın bozulması gerektiği ileri sürülmüştür....

          TBK'nın "manevi tazminat" başlıklı 56/1.maddesine göre, "Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir." Somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, oluşa ilişkin maddi vakıalar, davacının yaralanmasının derecesi, kusur durumu ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkeler ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, TBK'nın 56/1.maddesi kapsamında davacı lehine verilen manevi tazminat miktarının, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygun, yeterli ve makul olduğu kanaatine varıldığından bu yöne değinen davacı vekili istinaf itirazını yerinde değildir. Yargıtay 17....

          Davalı Kazim Cıvgın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığını, diğer davalının kusurunun ve sorumluluğunun dikkate alınması gerektiğini, diş hekiminden alınan raporu kabul etmediklerini, manevi tazminat miktarının yüksek olduğunu, bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olan yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Azim Tav Mak. Hay.... Ltd....

          Davalı Şirket vekili, müvekkilinin yaralanan davacının tedavisi için gelen geleni yaptığını, davacının kırılan bacağının tedavisi için özel hastaneye gönderildiğini, tedavi giderlerinin müvekkilince karşılandığını, müvekkilinin davacının tedavisi için 19.728,71 TL hastane faturası ödediğini, davacının talep ettiği maddi ve manevi tazminat miktarının kabul edilemez olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 526,30 TL maddi tazminat ile 7.000,00 TL manevi tazminatın 17/12/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı .... Ltd. Şti. vekilince vekilince temyiz edilmiştir. 1-6100 sayılı HMK geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.1.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır....

            Somut olayda ; davalı diş hekimleri ve hastane ( şirket) tarafından, davacının usulüne uygun şekilde aydınlatılmış onamının alındığı ispatlanamamış olup, bu durumun davalı taraf yönünden kusur teşkil ettiğinin kabulü gereklidir. Bu sebeple, mahkemece davalıların yukarıdaki sebeple kusurlu sayıldıkları ve davacının sözleşme ile amaçladığı sonuca ulaşamadığı gözetilerek ; davacının dava dilekçesinde talep ettiği her bir maddi tazminat talebi ile ilgili olarak maddi zararının tesbiti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, sonucuna göre maddi tazminat talebi ve dosyadaki delillere göre manevi tazminat koşulları yönünden inceleme yapılması uyuşmazlığın çözümü için gerekli olmakla , davacının istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK 353/1- a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir....

              sorumluluğunda olmadığından bahisle 167,85 Euro ile 275,85 Euro bedelindeki bu masrafları tazminat hesaplamasına dahil edilmediğini, ancak Davacı, küçük yaştaki çocuğunu tek başına bırakamadığından mecburen yanında getirdiğini, bu sebeple çocuk için yapılan 443,70 Euro tutarındaki uçak bileti masraflarının da tazminat hesaplamasına dahil edilmesi gerektiğini, hükmedilen manevi tazminat miktarı son derece düşük olduğunu ileri sürmüştür....

              Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Davacının davasını ispat etmek zorunda olduğu, davacının tedavisi nedeniyle maluliyet yaşadığını ve zarar iddia ederek maddi ve manevi tazminat talep etmiş ise de, haksız fiilin unsurlarından olan kusur, zarar ve illiyet bağının varlığının tespiti bakımından ATK tarafından yapılması gereken değerlendirme, davacının verilen kesin sürelere rağmen bizzat müracaat etmemesi nedeniyle yapılamamış olmakla, davacı davasını ispat edememiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı,davacı vekili istinaf etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu