ın sistemi durdurmadan emniyetsiz hareketlerde bulunması sonucuna gerçekleştiğini, fabrika genelinde uygun yerlere çalışanları bilgilendirmek ve uyarmak amacıyla; tehlike uyarı ve yasaklayıcı levhaların belirlenerek asıldığını, davacının tedavi edildiği süre içerisinde ortaya çıkan tüm hastane masrafının müvekkili şirket tarafından karşılandığını, dolayısıyla söz konusu fatura ödemelerinin maddi tazminat hesabında göz önüne alınması ve tazminat hesabından düşülmesi gerektiğini, beyanla davanın reddini talep etmiştir....
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava, işyeri paket sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin olup mahkemece davalı İl Özel İdaresinin bina maliki olarak binanın yapımından ve muhafazasından doğan kusuru nedeniyle zarardan %40 oranında sorumlu olduğu gerekçesiyle kısmen kabulüne karar verilmiştir. Her ne kadar kusur oranının tespitinde bir isabetsizlik bulunmasa da 6098 sayılı TBK'nın 61 ve 62 (818 sayılı BK'nın 50 ve 51.) maddeleri gereğince bina maliki ve yöneticisi olan davalı müteselsil sorumluluk ilkesi gereği ileride diğer sorumlulara rücu etmek kaydıyla meydana gelen zararın tümünden sorumludur....
Mahkemece, taraflar arasında 15.11.2004 tarihli inşaat yapım ve kira sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye göre 311 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerine 311 ada 1 parsel sayılı taşınmazla birlikte otel inşa edileceği, inşaatın, temeli hariç davalı şirket tarafından yapıldığı, ancak sosyal tesisinin bir kısmının tamamlanmadığı, buna rağmen tamamlanan kısmın otel olarak işletilmesi için yeterli olduğu ve kullanılmaya başlandığı, sözleşmede her kooperatif üyesinin bir yıl içinde iki hafta iki odadan ücretsiz yararlanma hakkının bulunduğu, ancak bunun için, önceden talepte bulunulması ile tarih belirtilmesinin gerektiği, buna göre otel işletmesinin doluluk durumu dikkate alınarak rezervasyon yapacağı, hakkın o yıl içerisinde kullanılmaması halinde, ertesi yıla devir etmeyeceği, davacının talep edilen konaklama bedeli yönünden yazılı bildirimde bulunulmadığı, inşaatın yapımından kaynaklanan tüm vergilerin yüklenici tarafından karşılanmasının kararlaştırıldığı, emlak vergisinin inşaatın yapımından...
e bu miktarın ödenmesinin zorunlu olduğundan protezi almamasında kurumun gerçek zararının olmadığı, sanık ...'in protez satışı yaptığı, protez tesliminden önce verilmiş gibi fatura düzenleyip diğer sanıkla anlaşmasının hayatın olağan akışına aykırı olmadığından sanık ...'in kusur veya kastının olduğunu göstermediği, sanık ...'in başka sebeple diğer sanığı şikayet etmesi sonucu olayın ortaya çıktığı, sanık ...'in protezi teslim etmemesi nedeniyle parasını ödemediği savunması dikkate alındığında olayın aynı zamanda hukuki mahiyet arzettiği gerekçesiyle sanıkların üzerine atılı eylemin suç olarak tanımlanmadığına yönelik mahkemece verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
. … İSTEMİN_KONUSU : 3713 sayılı Kanun gereği vazife malulü olan ve sağlık kurulu raporu ile sol diz altı amputasyonu için deniz ve banyo protezi (Mahkeme kararında sehven aktif yüksek enerji depolayan nitro sporcu koşu protezi yazılmıştır.) önerilen davacı tarafından, davalı idarece ödemesi yapılmayan 44.876,00 TL protez bedelinin fatura tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan dava sonucunda, …İdare Mahkemesince davanın kabulü yolunda verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir....
ön iki diş) alt dudak kurvatürünü 1 mm geçtiği, hastanın üst dudağının uzunluğuna ve dolgunluğuna bağlı olarak restorasyonların hasta istirahat halindeyken çok az göründüğü, lamina restorasyonların hastanın ağız-diş çene yapılarıyla yani anatomisiyle uyumlu olduğu" mütalaa edilmiştir....
Noterliğinden 28.03.2013 tarihinde 08478 Yevmiye nolu ihtarı çekerek, ihtarın kendilerine tebliğinden itibaren 10 gün içinde söz konusu tazminatları ödemelerini talep ettiği, ihtarın davalılara 08.04.2013 tarihinde tebliğ edildiği, davalıların, davacı tarafından ihtarda belirtilen sürenin sonunda temerrüde düşürülmüş oldukları, ayrıca 70.000,00 TL manevi tazminat talep edildiği, davalılar tarafından diş tedavisinin özensiz yapılmış, tedaviden beklenen sonuçların meydana gelmemesi davacının yeniden aynı ağrıları çekmesi nedeniyle bedensel ve ruhsal acı çekeceği nedenle TBK’nın 56.Maddesine göre; davacının manevi tazminat talep etme hakkı bulunduğu, manevi tazminatın miktarı belirlenirken bunun zenginleşme aracı olamayacağı hususu ve olayın niteliği gözetilerek 5.000,00 TL manevi tazminata karar verildiği belirtilerek maddi tazminat yönünden davanın kabulüne; 43.070,94 TL maddi tazminatın 18.04.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline...
Diş Polikliniği tarafından yapılan işlemlere ait dökümün ve 10.000-TL bedelli faturanın açıklamasının 25.06.2018 tarihli dilekçe ekinde sunulduğunu, 2. Ek raporda periodontolojik ve ortodontik tedavilerle ilgili faturada istenen bedelin uygun olduğu görüş ve kanaatinin bildirildiğini, ancak mahkemece diş tedavi gideri zararına ilişkin herhangi bir karar verilmediğini, kararın ulaşım gideri ve diş tedavi gideri kalemleri yönünden istinaf incelemesi sonucu kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE Davacılar vekilinin ve davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda; Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
Davalılar vekili, ek sözleşme ile C ve D blokların yapımından vazgeçildiğini, A ve B bloklardaki paylaşımın sözleşmeye uygun olduğunu, genel kurulda ek sözleşmedeki şartların onaylandığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı M.. Y.. hakkında açılan davanın usûlden reddine, tapu iptal tescil davasının reddine, eksik verilen daire değerinin davalı Ş.. Y..'den tahsiline, diğer davalılara açılan tazminat davasının reddine dair verilen karar, davacı ile davalı Ş.. Y.. vekillerinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 27.09.2013 tarih ve 3740 E., 5845 K. sayılı ilamıyla davalı Ş.. Y..'in 19.10.1998 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve 11.02.1999 tarihli ek sözleşmeyi dava dışı arsa sahibi vekili sıfatıyla imzaladığı, bu durumda, davacı yükleniciye karşı, anılan sözleşmelerden kaynaklanan hususlardan dolayı arsa sahibi vekili olan davalı Ş.. Y..'...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; -Yerel mahkeme tarafından verilen kararın hatalı olup istinaf incelemesi neticesinde ortadan kaldırılarak davalarının kabulüne karar verilmesi gerektiğini, -Vekil edilen ile davalılar, vekil edilenin dişlerinin yapılması konusunda 24.06.2014 tarihinde anlaştıklarını ve tedaviye başladığını, anlaşma gereği vekil edilenin sağ alt çene 2 diş kanal tedavisi- dolgu ve 5 diş kaplama, sağ üst çenede 6 diş kanal tedavisi dolgu ve üzerine kaplama olacak şekilde diş hastanesinde hastane hekimlerinden davalı hekim eliyle gerçekleşeceğini, tedavi bedelinin tamamının 1.500,00 TL'yi vekil edilenin kredi kartı yoluyla peşin olarak ödendiğini, -Davalı T3 tarafından yapılacak olan sabit protez tam yapıştırılmadığından ve her işlem yapıldığında çıkartılarak yeniden takıldığını, vekil edilenin bu protezlerin kullanımında problemler yaşadığını, protez çenesine tam oturmadığını bu protezlerden yüzünden yutma ve boğumla...