İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı ve değer artış payı alacağı isteğine ilişkindir. Değer artış payı alacağı; eşlerden birinin diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun karşılık almaksızın esaslı katkıda bulunması durumunda, tasfiye sırasında bu malda meydana gelebilecek değer artışı için katkısı oranında sahip olduğu alacak hakkıdır (4721 sayılı TMK m. 227). Denkleştirme (TMK m. 230) hariç, tasfiyeye konu malvarlığında katkı tarihine göre değer kaybı söz konusu ise, katkının başlangıçtaki değeri esas alınır (TMK m. 227/1). Böyle bir malın daha önceden elden çıkarılmış olması halinde hakim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler (TMK m. 227/2). Değer artış payı alacağı talep edebilmek için, parasal ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunulmalıdır....
Davacı taraf tapu kaydının iptaliyle tescili isteğinde bulunduğundan arsa niteliğindeki 3896 parsel hakkındaki davanın bu nedenle reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden davayı kabul eden davalı ... dışındaki diğer davalılar yönünden usul ve kanuna uygun bulunan hüküm bölümünün ONANMASINA, 3896 parselin davalı ...’ye ait tapu payı ile 3898 parselin tümüne ilişkin temyiz itirazlarına gelince; edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde eşler adına katılma yada değer artış payından kaynaklanan alacak hakkı doğmakta olup; ayni haklarının bulunmadığı yukarıda belirtilmişse de, TMK.nun 239/1. maddesi hükmüne göre, borçlu tarafın kabul etmesi durumunda mal rejiminin tasfiyesinden doğan alacak hakkı, ayın olarak ödenebilir. Bu durum, borcun ayın olarak ödenmesini düzenleyen ayrık hallerden birisidir. Bu olanak borçluya kanunla tanınan bir haktır. Yoksa, bu hükme dayanarak alacaklı eşin, borçludan nakit yerine ayın verilmesini isteme hakkı yoktur....
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve taşınmazın tarafların ortak kök murisi ... ...’den geldiği paylaşım yapılmadığı belirlendiğine ve geçerli bir taksimin olmadığı hallerde mirasçılar arasında zamanaşımı ile iktisap hükümleri işlemeyeceğinden, kök muris ...’un oğlu olan davacılar ... ve arkadaşlarının murisleri olan ... ...’in kullanımına değer verilemeyeceği kabul edilerek karar verildiğine göre davacı-davalı ... ve arkadaşlarının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; hüküm fıkrasının 1-a) bendinde ...’nın payının sehven “1420” olarak yazılması isabetsiz olup, bozma nedeni ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden kararın hüküm fıkrasının 1-a) bendindeki ... payından “1420” ibaresi çıkartılarak yerine “420” ibaresi yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmiş bu hali ile ONANMASINA, 12.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen mallar nedeniyle mal rejiminin tasfiyesine gidilerek davacının değer artış payı ve artık değer alacakları ile takı ve ziynet eşyalarının bedelinden şimdilik 2.000-TL'nin ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., davanın reddini savunmuştur....
Bundan ayrı; davacı lehine hükmedilen alacak, katılma ve değer artış payı alacağı niteliğindedir. TMK'nin 239/son maddesinde; “...aksine anlaşma yoksa tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına ve değer artış payına faiz yürütülür...” hüküm altına alınmıştır. Yargıtay'ın ve Dairemizin kökleşmiş uygulamalarına göre tasfiye tarihi karar tarihidir. Mahkemece, karar tarihinden itibaren alacağa faiz yürütülmesi gerekirken, dava ve ıslah tarihlerinden itibaren faiz yürütülmüş olması da doğru olmamıştır....
Mahkemece, davanın kabulü ile, 23.737-TL katılma alacağı ve 13.026-TL değer artış payı olmak üzere toplam 36.763-TL'nin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir(6100 sayılı HMK 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı isteklerine ilişkindir....
kazançlar değer artış kazancı sayılmıştır....
Davacı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesinde; a)Dava konusu ... parsel 10 numaralı bağımsız bölüm yönünden; Bu parsel yönünden dava, artık değere katılma alacağı ve değer artış payı alacağı istemine ilişkindir. Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (TMK m. 227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Somut olayda, mahkemece taşınmazın tasfiye anındaki sürüm değeri yerine dava tarihindeki değeri üzerinden katılma ve değer artış payı alacağına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. b)Dava konusu ... parsel 1 numaralı bağımsız bölüm yönünden; Tasfiyeye konu taşınmazın kooperatif üyeliği yoluyla edinilmesi halinde, kooperatife yapılan ödemelerden ve bu ödemelerin isabet ettiği dönemlerden hareketle, mal rejiminin tasfiyesi ile eşlerin alacak miktarları belirlenir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/03/2023 NUMARASI : 2018/700 ESAS, 2023/259 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Değer Artış Payından Doğan Alacak) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların, Bünyan Aile Mahkemesinin 2017/8 Esas 2015/72 Karar sayılı ilamı boşandıklarını, Kayseri İli, Melikgazi İlçesi, Mimarsinan Mahallesi, 708 ada 1 parselde kayıtlı taşınmaz ile 34 XX 319 plaka sayılı aracın davalı tarafından evlilik birliğinde içinde iktisap edildiğini, bu malların edinilmiş mal olduğunu, edinilmiş mallara katılma rejimi çerçevesinde mal rejiminin tasfiye edilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00- TL. katkı...
Evlilik tarihi, taşınmazın alım tarihi ve dava dilekçesindeki açıklamalara göre; davacı vekilinin talebi taşınmaz ve ev eşyası üzerindeki katılma alacağı ve değer artış payı isteğine ilişkindir. Katılma alacağına ilişkin davalarda, eklenecek değerlerden (TMK.m.229) ve denkleştirmeden (TMK.m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK.m.219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak katılma alacağının hesaplanması ve değer artış payı alacağı isteği yönünden TMK'nun 227.maddesi hükümleri uyarınca; eşlerden birinin, diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuş ise, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında değer artış payı alacağının belirlenmesi gerekir....