Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R Davacı, 21.02.2010 tarihli sözleşme ile Değirmendere Mahallesi 16 nolu parselde bulunan 6 nolu dairede 4 kişilik devre tatil ile aynı tarihli sözleşme ile aynı parselde bulunan 9 nolu dairede devre tatil haklarını içeren sözleşme imzaladıklarını, devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış niteliğinde olup, bu tür satışlarda tüketiciye 7 günlük tecrübe ve muayene süresi sonuna kadar malı kabul veya hiçbir gerekçe göstermeden reddetme hakkı tanındığını, ilgili taşınmazda kendisine verilen devremülkü hiç kullanmadığı için cayma hakkı süresinin devam ettiğini, 25.02.2013 tarihli ihtarnameyle sözleşmeyi haklı sebeple feshettiğini ileri sürerek, davaya konu AOT9883 ve AOT9884 nolu sözleşmelerin iptali ile davalıya ödediği meblağların ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

    Somut olayda; davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmenin feshi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istenmektedir. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır. Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 4077 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 23/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İşbu Satış Vaadi Sözleşmesinin, Satıcı tarafından feshi halinde; Alıcı, taşınmazın zilyetliğini aldığı işbu protokol tarihinden başlamak üzere taşınmazı tahliye edeceği tarihe kadar geçen süreler için aylık 830,00 TL Kullanım bedelini Satıcı'ya ödeyecektir." düzenlemesi yer almaktadır. Her ne kadar Mahkemece, anılan sözleşme maddesinde, sözleşmenin satıcı tarafından feshi halinde öngörülen aylık 830 TL kullanım bedelinin ifaya ekli cezai şart olduğu değerlendirmesi yapılarak belirtilen miktardan hakkaniyet oranında indirim yapılmasına ve bu anlamda 11/5/2015 tarihli bilirkişi raporunda, ilk ay 300 TL, sonraki aylarda ise ÜFE oranları uygulanarak tespit edilen miktarlar esas alınarak kira tazminatı olarak belirlenen 11.080,00 TL'nin davalı ...'dan tahsiline karar verilmiş ise de, sözleşmenin 5....

        Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 4.6.2011 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak sözleşme gereğince tatil hakkını hiç kullanmadığını, süresinde cayma hakkını kullandığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, mahkemece davacının davalıya ait tesisleri görüp konaklayarak sözleşmeyi imzaladığı, tecrübe ve muayene koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, davalının sözleşmede belirtilen işyeri adresi olduğundan davacının, hediye tatil kazandığı belirtilerek davet üzerine gitmiş olduğu otelde, daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar üzerine...

          KARAR Davacı, davalı ile 13.1.2013 tarihli devre tatil sözleşmesi yaptığını, tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödediği 7.780 TL.nin faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalılar, usulüne uygun tebliğe rağmen savunmada bulunmamışlardır. Mahkemece, sözleşmenin feshi ile 7.780 TL. Bedelli senet nedeni ile davacının borçlu olmadığının tesbitine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir Taraflar arasındaki 13.1.2013 tarihli sözleşmede sözleşme bedelinin peşinatının 7.780 TL. Olduğu ve 24.1.2013 tarihinde ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Davacı senede bağlanan sözleşme bedelinin tümünü ödediğinden bahisle eldeki davayı açmış ve senet örneğini de ibraz etmiştir. Mahkemece davacının ödeme iddiası üzerinde durulmamış ve senedin iptaline karar verilmiştir....

            Şti'nden devre mülk almak için diğer davalı T3 isimli şahısla sözleşme düzenlediklerini ve bu sözleşmeye göre 30/03/2013 tarihinde Yapı Krdei World kredi kartından 5.200,00 TL bakiye bedel için ise 19/08/2013 tarihinde 3.040,00 TL, Ziraat Bankası Maximum kartından ise Mart 2013'te 1.000,00 TL olmak üzere toplam 9.240,00 TL çekildiğini, sözleşme gereği almış olduğu devre mülk bedelinin 9.000,00 TL olduğunu, paranın tamamı ödendikten sonra tapu işlemleri için davalı şirketle irtibata geçtiğinde davalı şirketin, devre mülkün bedelinin ödenmediğini ve herhangi bir belge veya sözleşme tebliğ edilmediğini bu nedenle tapunun verilemeyeceğini beyan ettiklerini, davalı şirkette koordinatör olarak çalışan diğer davalı T3 isimli şahsın kendi kimliğinin fotokopisinin altına kandesine ait hissesi olan devre mülkün üzerine yapılmasını belirtir bir dilekçe gönderdiğini ancak davalı T3'ın başka kişileri de dolandırmış olması nedeni ile işlemi hiç bir şekilde kabul etmediklerini, davalı T3'ın bedeli...

            KARAR Davacı, davalı ... ile 10.10.2007 tarihinde 4.600 Euro bedelli 31.12.2007 tarihinde son bulacak olan devre tatil sözleşmesi imzaladığını, devre tatile konu asıl tesisisin ... ... oteli olduğunu, sözleşmenin XVI. maddesine göre uluslararası değişim sistemine (...) üye yapılacağının kabul edildiğini, devre tatil hakkını bu sistem dahilinde kullanacağı için sözleşmeyi imzaladığını, sözleşme devam ederken sözleşmeye konu tesisin diğer davalı şirkete devredildiğini, sözleşmenin tanzimi sırasında verilen taahhütlerde ve daha sonrasında gönderilen kataloglarda her zaman ......

              Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; sözleşmenin imzalandığı 13/06/2003 tarihinden yürürlükte olan Devre Tatil Sözleşmeleri Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, ön bilgilendirme formu ile cayma formunun verilmesinin devre tatil sözleşmelerinin geçerlilik şartı olarak öngörülmediğini , devre tatil sözleşmesinin yazılı olarak yapılması ve bu sözleşmenin bir nüshasının tüketiciye verilmesinin yeterli olduğunu, davacının devre tatil hakkını kullandığını ve cayma hakkının sona erdiğini, devre tatil sözleşmesi uyarınca her sene 1 Ocak -28 Şubat tarihleri arasında ödemesi gereken aidatlardan sorumlu olduğunu, aidatların ödenmesi için hakkında icra takibi başlatılmasından sonra cayma kullanmak istemesinin açıkça dürüstlük kuralına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

              K A R A R Davacı, davalı ile 29.06.2014 tarihli ... 1073 nolu devre tatil sözleşmesi imzaladığını, ancak devre tatil sözleşmesine konu tesisten hiç faydalanmadığını, ... 1. Noterliği nin 25.07.2014 tarihli ihtarnamesi ile cayma hakkını kullandığını belirterek devre tatil sözleşmesinin iptalini ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerin iadesini talep etmiştir. Davalılar, ayrı ayrı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile sözleşme nedeniyle imzalanan senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmış, davalı şirketler ise davanın reddini dilemiştir....

                Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar. Tecrübe ve muayene koşulu gerçekleşmediği sürece tüketici her zaman sözleşmeyi feshedebilir....

                UYAP Entegrasyonu