Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; devremülk sözleşmesinin feshi nedeniyle ödenen bedelin iadesi için alacak talebine ilişkindir. Davacının tatil amaçlı olarak davalı şirket ile imzalanan uyuşmazlık konusu hisseli gayrimenkul satış sözleşmeleri ile tatil amaçlı taşınmaz satın aldığı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallarda Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamına alınmış olup, 6502 sayılı yasanın 3. ve 73. maddeleri gereğince; davacının tüketici, davalının tüketiciye mal sunan satıcı, taraflar arasındaki hukuki işlemin tüketici işlemi niteliğinde olduğu anlaşıldığından, delillerin esastan değerlendirilmesinde Tüketici Mahkemesinin görevli olmadığına ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir....

KARAR Davacı, 2.4.1997 tarihli sözleşme ile ... tatil sitesinden ...-17 nolu ... nisan ayı 16.hafta ... 1 dönemine ait 1 haftalık tatil hakkını satın aldığını, kullanım bedelinin ve yıllık aidatlarını ödediğini, tesisi kullandığı dönemlerde evdeki eşyaların yetersiz olduğunu görüp davalıyı uyardığını, son olarak tesis 17-24 Nisan 2004 tarihlerinde kullanacağını 19.12.2003 tarihli ihtar ile davalıya bildirmesine rağmen davalının telefonla kendisini arayarak tesisin kapalı olduğunu, kullanım imkanı bulunmadığını söylediklerini, davalıya ihtar çekerek sözleşmeyi feshettiğini bildirmesine rağmen davalının 2005 yılı aidatı olarak 210 euro için takip başlattığını ileri sürerek sözleşmenin feshedildiğinin tespiti ile yapılan ödemeler toplamı 11.170 DM ve 635 Euronun tahsilini istemiştir. Davalı, davacının 8 yıldır tatil hakkını satın aldığı dönemde tesisi kullandığını, aidatları ödediğini, tesisin kapalı olduğuna dair bir delil bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, taraflar arasında düzenlenen 3.5.2002 tarihli devre tatil sözleşmesinin feshine, sözleşme bedeli 4.632,00 TL.nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline, davacının fazlaya yönelik isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının ve davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacının 20.4.2002 tarihli ve 10 yıl süreli sözleşme ile tatil hakkını elde ettiği, 3600 dolar sözleşme bedelini ödediği ve ikinci yıl tatil hakkının kullanılmasından sonra, davalının sözleşmede belirtilen şartlara uygun olarak hizmetini ifa etmediğinden yani ayıplı hizmet sunduğundan bahisle eldeki davayı açtığı dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29807/2011 tarihli kanun dışı düzenlenmiş olan 10+10 günlük toplam da 20 günlük kullanım hakkı veren, D-Gül Blok,47 ve 48 numaralı üniteler üzerinde düzenlenen 24.600,00 TL bedeli hisseli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptalini istediğini, noter dışı ve adi şekil düzenlendiği,tapu da verilmediği için geçersiz olduğunu ve öncelikle bu sebepten dolayı feshinin gerektiğini, davalı şirketin dava konusu sözleşmenin 8. maddesi ile kullanıma ilişkin esaslar başlığı altında bulunduğu taahhütler ile 634 Sayılı Kanunun Sekizinci Bölüm Devre Mülk Hakkı maddelerini yok saydığını, dava konusu sözleşmenin Genel İşlem Şartları kapsamında düzenlendiğini ve sözleşmede de uygulanması nedeniyle sözleşmenin feshinin gerektiğini, davalı şirketin 634 Sayılı kanun kapsamında iki dönem kullanımlı 15'er günlük devre mülk vermesinin gerektiğini, 24.600,00 TL ödediği devre mülklerinin parasal değerinin de bu...

      Turizm İşletmeleri A.Ş.’ye kiraya verildiği ve bunun tapuya şerh edildiği, davacının 22.2.1996 tarihinde tatil sertifikası ile 2025 yılına kadar kullanım hakkı satın aldığı bu taşınmazın mülkiyetinin 26.12.2003 tarihinde dava dışı ... kiralama A.Ş.’ye geçtiği ve onun tarafından da davalı ...Ş.’ye 12.12.2003 tarihli kira sözleşmesi ile kiralandığı anlaşılmaktadır. Önceki malike ile davalı ... A.Ş. arasında yapılan kira sözleşmesi tapuya şerh edilmiş olup, tapudaki bu şerh iptal edilmedikçe TMK’nun 1009/2 maddesi uyarınca sonraki malikleride ve bunların ... kiracılarınıda bağlar Bu durumda davacı kullanım hakkını engelleyen ... malikin kiracısı olan davalı ...Ş.’ye karşıda devre tatil sözleşmesinden ... haklarını ileri sürebilir. Davalı ...Ş.’de davacının devre tatil kullanma haklarından sorumludur....

        MAHKEME: "........İstinaf ilamı doğrultusunda hüküm kurmaya elverişliş bilirkişi raporundan da görüleceği gibi, dosyasında bulunan tapu kaydında dava konusu devre tatiklin kullanım süresine ilişkin bir beyan kaydına rastlanmadığı, Devre Tatil ve Uzun süreli Ttil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliğinin 4/A maddesinin 5....

        TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2021 NUMARASI : 2020/436 ESAS - 2021/155 KARAR DAVA KONUSU : Devre Tatil Sözleşmesinin Feshi - Alacak KARAR : Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı, süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

        Taraflar arasındaki uyuşmazlık, devre mülk satım sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesine ilişkin olup, taraflar arasında imzalanan Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesine göre tapu devrinin yapıldığı, devre mülk satış sözleşmelerinin de tıpkı devre tatil sözleşmeleri gibi tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan cayma hakkının ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifadeyle devre mülk hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacağı, bu süre içinde sözleşmenin askıda olacağı, tecrübe ve muayene koşulu gerçekleşmediği sürece de tüketicinin her zaman bu sözleşmeyi feshetme hakkına sahip olduğu, somut uyuşmazlıkta da davacı açısından henüz muayene koşulu gerçekleşmediğinden yasal cayma süresi içinde cayma hakkı kullanılarak sözleşmenin davacı tarafından feshedildiği anlaşıldığından, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yok ise de, muayene koşulunun gerçekleşmediği durumlarda davacı tarafından her zaman cayma hakkı kullanılarak sözleşmenin feshi talep...

        Mahkemece sözleşmenin feshi nedeniyle davacının ileriye yönelik kullanamayacağı yıllar için uzman bilirkişi tarafından devre tatil hakkının tanındığı tatil köyü ile aynı düzeyde başka bir tatil yerinde sözleşmede tanınan haklar çerçevesinde tatil yapmanın getireceği masraflar hesap edilerek bulunan miktarın ödetilmesine karar verilmişse de, tarafların sözleşme bedelini döviz üzerinden kararlaştırmış oldukları ve böylece ilerde olabilecek bir fesih durumunda Türk Lirasının enflasyonist etkenler nedeniyle değer kaybetme olasılığına karşı tedbir almayı hedefledikleri, nitekim sözleşmenin kurulduğu döviz cinsinden para biriminin sözleşme tarihinden bu yana Türk Lirası karşısında değer kazanmış olduğu da gözönüne alındığında, her bir sözleşme yönünden ayrı ayrı olmak üzere, devre tatil için ödenen tüm sözleşme bedelinin, sözleşme süresi içindeki tatil hakkının kullanılamadığı zamana isabet eden kısmı oranında tazminat miktarının belirlenmesi, olayın ve devre tatil sözleşmelerinin tipik özelliklerine...

          Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin davacı tarafça tek taraflı olarak feshedilmesi üzerine, davacının ödediği bedelin iade edilmesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....

            UYAP Entegrasyonu