WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda her ne kadar taraflar arasındaki harici devre mülk satış sözleşmesi, tapuda pay devriyle geçerli hale gelmiş olsa da, eldeki davada sözleşmeye konu taşınmazın bulunduğu bloğun inşaatının tamamlandığı, fakat sözleşmenin konusunun sadece meskene ilişkin olmayıp, sözleşmenin yapılmasında da tercih edilebilirliğini öne çıkaran yüzme havuzu, hamam vs gibi tatil köyü konsepti içinde olan bir bağımsız bölüme ilişkin olması nedeniyle, tatil köyü formatı içerisinde yer alan ve kararlaştırılmış olan tatil köyü modeli içinde objektif olarak sahip olması gereken yüzme havuzu, hamam, sauna gibi bir alana ilişkin yapı kullanım izninin bulunmaması nedeniyle sözleşmenin feshi koşullarının oluştuğu kabul edilmiş, satıcı/davalının yükümlülüklerini yerine getirmediği, davacının sözleşmenin dönme talebinin aynı zamanda devre mülke ilişkin taşınmazın geri verilmesini, diğer bir deyişle de tapusunun iptali ile taşınmazın satıcı adına tescil talebini de kapsadığı değerlendirilerek (Yargıtay 13....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....

    Hotel bünyesinde devre mülk sahibi olduğunu, 15 gün devre tatil kullanım hakkını salgın sebebi ile kullanamadığını, hizmetten yararlanmaması sebebi ile hakem heyetine başvuru yaptığını, hakem heyetinin talebinin kabulüne karar verdiğini, davalının husumet itirazının yerinde olmadığını, ... Hotel'in devre mülkte tapu sahibi olduğunu, aynı kullanım alanı içinde olan tesiste kendisi tarafından otel ve devre mülk işletmesinin ayrı kişilerce yönetildiğini bilmesinin söz konusu olmadığını, devre mülk hakkından yararlanması sebebi ile tüketici olduğunun açık olduğunu, 2020 yılı döneminde devre mülkten hiç faydalanmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

      Hotel bünyesinde devre mülk sahibi olduğunu, 15 gün devre tatil kullanım hakkını salgın sebebi ile kullanamadığını, hizmetten yararlanmaması sebebi ile hakem heyetine başvuru yaptığını, hakem heyetinin talebinin kabulüne karar verdiğini, davalının husumet itirazının yerinde olmadığını, ... Hotel'in devre mülkte tapu sahibi olduğunu, aynı kullanım alanı içinde olan tesiste kendisi tarafından otel ve devre mülk işletmesinin ayrı kişilerce yönetildiğini bilmesinin söz konusu olmadığını, devre mülk hakkından yararlanması sebebi ile tüketici olduğunun açık olduğunu, 2020 yılı döneminde devre mülkten hiç faydalanmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

        HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, tüketici tarafından açılan, devre mülk sözleşmesinin geçersizliğinin tespit ve iptali ile sözleşme nedeniyle ödenen bedelin tahsili talebine ilişkindir. Davacılar, davalı şirketten devre mülk satış sözleşmeleriyle devre mülk satın aldıklarını, sözleşme bedelinin ödendiğini, ancak sözleşme gereği devre mülklerin tamamlanıp teslim edilmediğini, bu şekilde davalı şirketin sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek, devre mülk sözleşmelerinin feshi ile, satış sözleşmeleri nedeniyle davacı T1 tarafından ödenen toplam 63.000 TL ile davacı T2 tarafından ödenen toplam 20.000 TL'nin iadesini talep etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacı T1 yönünden davanın kabulüne, davacı T2 yönünden davanın 8.000,00 TL tutarındaki bedel yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm yalnızca davacılardanT2 tarafından istinaf edilmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı ile devre tatil sözleşmesi imzaladığını, kandırıldığını, belirterek sözleşmenin iptali ile, verdiği senetlerin ve peşin ödediği 500 TL.nın tarafına iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı 1.10.2010 tarihli dilekçe ile davayı kabul ettiğini beyan etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı devre tatil sözleşmesinin iptali, düzenlenen senetlerle peşin ödediği 500 TL.nin tarafına iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....

          KARAR Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 4.6.2011 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzalandığını, tatil hakkını kullanabilmesi için bir davetiye gönderilmediğini, tarafına tatil hakkını kullanmak uzere yer teslimi yapılmadığını, 6.6.2011 tarihli ihtarla cayma hakkını kullandığını, ödediği bedelin iade edilmediğini ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile yapılan ödeme tutarı 2.884 TL. İle yaptığı ihtar vs. masraflarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, 2.884 TL.nin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı dava dilekçesinde, ödediği devre tatil bedeli ile yaptığı ihtar masrafı ve avukata ödediği ücretin ödetilmesini istemiştir. Mahkemece tatil bedelinin iadesine karar verilmiş ancak davacının diğer talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir....

            Genel tatil alacağının bulunmadığı yönündeki istinaf iddiası incelendiğinde, davacının bayram ve tatil günlerinde davalı işverence izin kullandırıldığı iddia olunmuş ise de, 4857 İş Kanunu hükümlerine ve iş hukuku mevzuatına göre genel ve resmi tatil günlerinde izin kullandırılacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığından, davacının çalıştığı sabit olan ve bedel ödenmediği anlaşılan toplam 8 günlük ücretin hesaplanarak hüküm altına alınmış olması da doğrudur. Yıllık izin ücretinin ödendiği iddia olunmuş ise de, sunulan delillere göre 4 yıllık çalışan olan davacının 56 gün izin hakkı bulunduğu, 2015- 2016 yıllarında 14 gününü, 2013 yılında 18 gününü kullandığı, bakiye kalan 24 gün izninin bedelinin ödendiğinin de davalı tarafça kanıtlanamadığı, mahkeme kararının doğru olduğu, görülmektedir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil sözleşmesinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalıdan devre tatil kullanım hakkı satın aldığını, iptali için başvurduğunda ise davalı tarafından kabul edilmediğini, davalının kendisine yoğun baskı yaparak bu sözleşmeyi imzalattığını ve bu nedenlerle sözleşmenin feshedilmiş sayılmasına, ödenen tutarın yasal faizi ile iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

              Yaz dönemi şeklinde olduğunu, bu satışın sadece tatil hakkı gören, mülkiyet dışı bir işlem olmadığını, tapusunun devri öngürülen, tapusu düzenlenmesi gereken bir satış olduğunu, devre tatil kullanım hakkını veren bir satış olmadığını, taşınmaz devrini öngördüğünü, davalı şirket yöneticilerinin dava konusu olan sözleşme üzerinden kendisine noter dışında adi olarak dere mülk/hisseli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalattıklarını, 46.000,00 TL parasını tahsil ettiklerini, satış ve devri taahhüt edilen iki adet devre mülkün vaat edildiği yerde devre mülklerin inşa edilmediği için hiç kimseye tesliminin de yapılmadığını, tapu henüz verilmemiş ise de, sözleşmede tapu vaadi ve taahhüdünün olduğunu, satışın devremülk öngören bir satış olduğunu, sözleşmenin ikinci maddesinde yer alan tapu vaadinin yok sayılamacayağını, taşınmazın aynından doğan uyumazlık olduğunu, dava konusunun arabuluculuk ile ilgili çözülmesi gereken bir dava olmadığını, tüketici işlemi mahiyetinde olduğunu, yerel mahkeme...

              UYAP Entegrasyonu