İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19.Hukuk Dairesi'nin 18.07.2017 gün ve 2017/910 E., 2017/1084 K. sayılı kesinleşmiş kararına konu "devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesine" ilişkin somut olayda; ilk derece mahkemesince ( Kocaeli 2. Tüketici Mahkemesi'nin 28.12.2016 tarih ve 2016/221 E. -222 K.) davalı T6. açısından husumet yokluğundan reddine karar verildiği, davacının istinaf başvurusunun İstanbul BAM ilgili hukuk dairesinin anılan kararı kabul edilerek “davacı tarafından imzalanan sözleşmede sağlayıcı (malik) olarak T6 yazılı olduğu ve davalılar arasında belirtildiği şekilde işbirliği olduğu” gerekçesiyle davanın T6. açısından da kabulüne kesin olarak karar verildiği görülmektedir. Yukarıdaki tespitler kapsamında, Bursa ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri'nin anılan daireleri arasında, davalıların taraf olduğu devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine dayalı uyuşmazlıklar nedeniyle açılan davada davalılardan T6.'...
Somut olayda, dava devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi ve tapu iptali istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, dava konusu taşınmazın bulunduğu yer olan Yalova 4. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Yalova 4. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 03.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Devremülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada Yalova 1. Asliye Hukuk ile İstanbul 4. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taraflar arasında düzenlenen devremülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir....
Sağlık Turizm A.Ş. arasında düzenlenen 16/11/2013 tarih ve 12007 sözleşme nolu Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin tüm hüküm ve sonuçları ile geçersizliğine, 7.300,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Davalının elindeki tüketiciye ait senetlerin iptali ile davacıya iadesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 16.11.2015 tarihli 12007 no lu devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve imzaladığı senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Somut olayda, dava, devremülk sözleşmesinden cayma hakkı kullanıldığından bahisle ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...
Davacılar vekili bu sözleşmelerin gayrimenkul mülkiyetinin nakline ilişkin olduğunu ve adi yazılı şekilde düzenlenmiş olmaları sebebiyle geçersiz olduğunu iddia ederek, sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca müvekkilleri tarafından ödenen 38.300,00 TL ve 22.840,00TL'nin davalılardan tahsili ile sözleşmelerin geçersizliğinin tespiti ve menfi tespit ile birlikte senetlerin iptali isteminde bulunmuştur. Devremülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın aynına ilişkin olduğundan, devremülk sözleşmelerinin TMK m. 706, TBK m. 237 (eBK m. 213), Tapu Kanunu 26 ıncı, Noterlik Kanun'unun 89uncu maddeleri uyarınca resmi şekilde yapılması gereklidir. Biçimine aykırı olarak düzenlenen sözleşmeler geçersiz olup, geçersiz sözleşmeler uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda taraflar verdiklerini geri isteyebilirler....
HİSSELİ GARYİMENKUL SATIŞ SÖZLEŞMESİNDEN davacının dönme hakkını kullandığının tespitine, 15.225-TL nin 18/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 27.07.2012 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali ve sözleşme nedeniyle ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, taraflar arasında 27.07.2012 tarihli devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, sözleşme tarihi itibariyle 6502 sayılı yasanın yürürlükte olduğu, 50.maddenin 9.fıkrasına göre cayma hakkını kullandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
HD nin 2019/6187 Esas, 2020/326 Karar sayılı ilamında her ne kadar ''dava, taraflar arasında düzenlenen devremülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan İstanbul 4. Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.'' ve Yargıtay 5. HD nin 2020/7678 Esas, 2020/10278 Karar sayılı kararında; ''Devremülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mah.sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... Anadolu 4. Tüketici ve ... 3....
KARAR Davacı, davalı ile 06/12/2015 tarih 19.800 TL bedelli devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, sözleşme bedeli için senetler imzaladığını, devre mülkün tapuda tesliminin yapılmadığını belirterek 06.12.2015 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı, duruşmada davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın KABULÜNE, Taraflar arasında tanzim olunan 06/12/2015 tarihli devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline ve sözleşme nedeniyle verilen senetler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 06.12.2015 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali ve borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....