Davacı iş sahibi ruhsat alma yükümlülüğünü yerine getirmemiş ve tek taraflı irade beyanıyla sözleşmeyi feshetmiştir. Bu durumda sözleşmenin 8. maddesine göre davacı iş sahibinin dönme cezası ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Sözleşmenin feshinde davalı yüklenici şirketin bir kusuru bulunmadığına göre, davalı yüklenici şirket sözleşmenin 8. maddesinde belirtilen dönme cezasını mahsup etmekte haklıdır. Sözleşmenin 8. maddesinde inşaat başlamadan önce sözleşmeden dönen iş sahibinin %10 oranında ceza ödemesi kararlaştırılmıştır. Aynı maddede inşaatın başlamasından sonra dönme halinde oran %30'a çıkarılmıştır. Bu olayda ruhsat alınmadan ve inşaat başlamadan önce davacı iş sahibi sözleşmeden döndüğüne göre %10 oranında dönme cezasıyla sorumludur....
GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki devre mülk sözleşmesinin cayma hakkının kullanılmış olmasından kaynaklı feshi ile sözleşme gereği davalıya ödenen bedelin davacıya iadesi talebini içermektedir. 14.11.2015 tarihli dava konusu "Devre Mülk Satış Sözleşmesi" incelendiğinde, satıcının davalı T3 alıcının ise davacı olduğu, sözleşme konusunun Sakarya ili, Taraklı ilçesi, Yukarıcay mevkii, 30- 31 ada 3168 parsellerde kayıtlı buluna arsa üzerine inşa edilecek T3 tesislerine ait değişik dönem devre mülk olduğu anlaşılmaktadır. Devremülk hakkı 634 sayılı KMK'nın 57. ve devamı maddelerinde düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir hak olup, bu hak gayrimenkul hisse devri vaadini de içerdiğinden devrin anılan yasa hükmü ile Türk Medeni Kanunu 706, TK'nın 237, Tapu Kanununun 26 ve Noterlik Kanun'unun 89 maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması zorunlu olup, haricen düzenlenen satış sözleşmeleri geçersizdir....
Dava, ayıp nedeni ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı davalı şirketten satın aldığı bilgisayardaki ayıp nedeni ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunmuş, davalı vekili ise ayıp iddialarının doğru olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince taraf delilleri toplanmış ve davaya konu bilgisayar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi raporundaki ayıba ilişkin tespitler doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile alım satıma konu olan bilgisayarın bedelinin davalıdan tahsiline, söz konusu bilgisayarın da davalıya iadesine karar verilmiştir. 6502 sayılı Yasa'nın 11. Maddesine göre; "......
Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan Düzce 2. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Düzce 2. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 28/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asıl davanın, hisseli gayrimenkul (devre mülk) satış sözleşmesinin feshi ve ödenen satış bedelinin iadesi, birleşen dava ise davalıya ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme nedeniyle iadesi istemine ilişkin olduğu, sözleşme tarihinde ve dava tarihi itibariyle tarafların da dilekçelerinde belirttiği gibi ortada tamamlanmış ve kiraya konu olabilecek bir yapının bulunmadığı, bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin devre mülk sözleşmesinden kaynaklandığı, davacı alıcı ile davalı satıcı arasında 3 adet devremülk satış sözleşmesi imzalandığı, davacının tacir olduğuna veyahut tacir olup da devremülk sözleşmelerinin ticari işletme faaliyeti kapsamında yapıldığına dair dosyaya yansıyan herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin alınan miktar itibari ile 6502 sayılı yasa kapsamında da kalmadığı anlaşılmakla (iflas eden şirket bakımından alacağın masaya kabul olmaması halinde bu davalı bakımından davanın sıra cetveline itiraza dönmesi durumunda sözü geçen davalı...
Sözleşmeden dönme, sözleşmeyi sona erdiren ve tarafların iradelerine bağlı sebeplerden birisidir. Bedel karşılığı eser sözleşmelerinde dönme beyanı tek taraflı bozucu yenilik doğuran bir irade beyanı olduğundan, karşı tarafa ulaşması ile hukuki sonuçlarını doğurur ------Fesih veya dönme sözcüğü kullanılmasa da iş bedelinin geri istenmesi gibi dönme iradesini gösteren beyanlarda bulunulmuş ise sözleşmeden dönme iradesinin bildirildiğinin kabulü gerekir-------- Dönme halinde sona erme geriye etkili sonuç doğuracağından taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre aldıklarını karşı tarafa iade etmekle yükümlüdür....
Sözleşmeden dönme, sözleşmeyi sona erdiren ve tarafların iradelerine bağlı sebeplerden birisidir. Bedel karşılığı eser sözleşmelerinde dönme beyanı tek taraflı bozucu yenilik doğuran bir irade beyanı olduğundan, karşı tarafa ulaşması ile hukuki sonuçlarını doğurur ------Fesih veya dönme sözcüğü kullanılmasa da iş bedelinin geri istenmesi gibi dönme iradesini gösteren beyanlarda bulunulmuş ise sözleşmeden dönme iradesinin bildirildiğinin kabulü gerekir-------- Dönme halinde sona erme geriye etkili sonuç doğuracağından taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre aldıklarını karşı tarafa iade etmekle yükümlüdür....
KARAR Davacı, davalı ile 27.01.2012 tarihinde devremülk sözleşmesi imzaladıklarını, 30.05.2013 tarihinde devramülkün teslim edilmesi gerektiğini ancak teslimin gerçekleşmediğini, inşaatın hala devam ettiğini, 20.08.2013 de davalıya ihtar çektiklerini, cayma hakkını kullandığını ve satış bedelinin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, devremülk sözleşmesinden kaynaklı satış bedelinin iadesi talebine ilişkindir. Davacı, teslimin taahhüt edilen sürede gerçekleşmemesi nedeniyle 20.08.2013 tarihinde davalıya yolladığı ihtarla cayma hakkını kullandığını, ödediği bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, davalı ise sözleşmenin sadece davacı tarafından değil aynı zamanda eşi ... tarafından da imzalandığını, davacının tek başına husumet ehliyeti olmadığını savunmuştur....
Dava konusu bilgisayarın ayıplı olduğu ve davacı tüketicinin 4077 Sayılı Yasanın 4. maddesi gereği bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullandığı ayıplı bilgisayarın halen davacı yedinde olduğu dosya içeriği ile sabit olup, mahkemeninde kabulü bu yöndedir. Davacı sözleşmeden dönme hakkını kullanarak bedel iadesini istediğine göre kendi yedinde olan bilgisayarı da davalıya iade ile yükümlüdür. Bilgisayarı iade etmedikçe bedelin istirdadınıda isteyemez. Davacı bu kararın infazını icra müdürlüğünden talep ettiğinde bilgisayarıda satıcıya iade etmedikçe kararı bedelin istirdarına ilişkin kısmının infazı mümkün değildir. Hal böyle olunca davacı alacağına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi mümkün değildir. Faizin başlangıcının bilgisayarın iadesi tarihi olması gerektiğinden kararın faiz başlangıcı ile ilgili kısmının bilgisayarın iade tarihi olması gerektiğinden çoğunluğun onama kararına katılmıyorum....
İSOS TERMAL SAĞLIK MERKEZİ’ isimli bir tesiste yer alan ve ayrıntıları aşağıda belirtilen, mesken olarak kullanıma tahsisli olan bağımsız bölümlerin devre mülk olarak satışı ile tapu devrinin şartları ve şeklinin düzenlenmesidir.' şeklinde ifade edilen hükümle taraflar arasında devremülk satış sözleşmesi yapıldığı ve söz konusu sözleşmenin resmi şekil şartına tabi olduğu ve taraflar arasında imzalanan sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların verdiklerini iade edecekleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, az yukarıda belirtilen hatalı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/son maddesi gereğidir....