WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra ,davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 15.8.2006 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine 2011/1607-14371 tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır....

    KARAR Davacılar, dava dışı .... ile 1.5.1992 tarihli devre tatil sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşme gereğince 31.12.2020 tarihine kadar ....nde, her yılın 36. ve 37. haftalarında B 45 no’lu odalarda kalma ve tatil köyünün olanaklarından yararlanma hakkına sahip olduklarını, tatil köyünün sözleşme tarihinden sonra davalı .....’ne ve daha sonra da ....’ne devredildiğini, daha önce açmış oldukları davada tatil hakkının varlığı konusunda muarazanın giderilmesine ve kullandırılmayan 2005 ve 2006 yılları için tatil bedellerine hükmedildiğini, davalının devre tatil sistemini değiştirip herşey dahil sistemine geçerek, sözleşmede düzenlenmeyen fahiş ödentiler talep ettiğini, mutfaktan yararlanma şartlarının kaldırıldığını ve otelden yeme içme şartının dayatıldığını, devam eden 2007 ve 2008, 2009, 2010 ve 2011 yılları tatil haklarının bu şartlarda kullandırılmadığını ileri sürerek, fazla hakları saklı kalarak maddi tazminat ile 1.000 TL....

      Dava, taraflar arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinin feshi nedeni ile davacı taraftan alınan cayma bedelinin iadesi talebine ilişkindir. Her ne kadar; Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre mülk satış vaadi sözleşmesinde cayma hakkı ve yükümlülükleri düzenlenmiş ise de; Devre tatil sözleşmesinin tüketici ile karşı taraf arasında imzalanmasından itibaren tüketici on gün içinde hiçbir gerekçe göstermeksizin cayma hakkına sahiptir. Bu halde cayma hakkını kullanan tüketici aleyhine herhangi bir cezai şart veya başka bir tazminat ya da ödeme kararlaştırılamaz. Tüketicinin bu hakkı mutlaktır. Kanun koyucu devre tatil sözleşmelerinde, sözleşmenin kurulduğu safhada cayma hakkı öngörmek suretiyle tüketiciyi korumaya çalışmıştır. Sözleşmenin karşı tarafı olan sağlayıcı on günlük cayma süresi dolmadan sözleşme konusu mal veya hizmet karşılığında tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasını talep edemez....

        Devre için 25/12- 01/01 tarihleri arasını kapsayan 23/05/1990 tarihli devre tatil sözleşmesinin FESHİNE, Dava konusu 35.390,40 TL devre tatil bedeli alacağının 5.000,00- TL sinin 12/02/2019 dava tarihinden, 30.390,40 TL'sinin ıslah tarihi olan 25/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Karşı davanın reddine karar verilmiştir....

        Davacı daha sonra 20.2.2007 tarihli ıslah dilekçesini vererek, 2005 ve 2006 yıllarında da devre tatil hakkının kullandırılmadığını belirterek, bu yıllar içinde talepte bulunmuştur. Davacı 5.8.2005 tarihinde bu davayı açtığına göre, dava tarihinden sonraki tarihler için davasını ıslah edemez. Mahkemece, bu kalem isteklerin reddi gerekirken, bunlara da hükmedilmiş olması, usul ve yasaya aykırıdır. 3-Davacı 2004 yılında devre tatil hakkından yararlandırılmadığı için, ailesiyle birlikte başka bir tesiste tatil yapmak zorunda kaldığını belirterek, manevi tazminat talep etmiştir....

          İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18.,19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....

          Dünya turizm sektöründe “Timeshare” olarak adlandırılan ve son yıllarda önemli bir yükseliş göstererek turizm sektörünün ulusal ve uluslararası seviyede dinamik bir alanını oluşturan “devreli tatil sistemleri” ülkemizde daha çok, sıkı koşullara (şekil, taşınmazın niteliği vb.) bağlı, sahibine aynî hak sağlayan “devre mülk sözleşmeleri” ve devre mülk sözleşmelerine göre daha kolay hayata geçirilen ve fakat yalnızca şahsî hak doğuran “devre tatil sözleşmeleri” şeklinde uygulanmaktadır. 15....

            Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda 21.7.2005 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesine konu tesise ait olduğu bildirilen benzer dosyalara ibraz edilen ......

              Davacı, ...’de sokakta gezinirken, davalı şirket elemanlarınca firmanın tesislerine davet edildiğini, burada aldatıcı vaad ve taahhütler ile ve psikolojik baskı altında devre tatil sözleşmesi imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını, cayma hakkının da süresinde kullanılmadığını savunmuştur. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, davacının, hediye tatil kazandığı belirtilerek davet üzerine gitmiş olduğu davalıya ait tesiste, daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği...

                Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda 31.7.2008 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine 2012/9589-22798 tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu