A.Ş.nin bu oteldeki odaları haftalık devre tatil olarak pazarlama ve satış işi ile bunun organizasyonunu üstlendiği, satışa sunulan devre tatil haftalarının tanıtımı, pazarlaması ve satışının yapılması ile satış bedellerini ... şirketine ulaştırmaya yetkili ve yükümlü kılındığı düzenlenmiştir. Davaya konu devre tatil sözleşmesinde de, tesis sahibi olarak ... AŞ.nin, yetkili satıcı olarak da ... AŞ.nin isimleri yazılıdır. Ayrıca, 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4/3 maddesinde; İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 2011/5100-15500 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumlu olduğu açıklanmıştır. O halde, yetkili satıcı ve acenta olan davalı ... AŞ:nin de devre tatil sözleşmesi gereğince sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece, yanlış değerlendirme ile davalı ... AŞ....
Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra ,davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullandığında, vaad edilen şartları 2010/14047 2011/12953 taşımadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını , yapı kullanım izin belgesinin bulunmadığını öğrendiğini belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, taraflar arasında düzenlenen 2.12.1993 tarihli devre tatil sözleşmesinin feshine, davacının yararlanamadığı 2005 yılı devre tatil bedeli olan 1.396,00 YTL ile dava tarihinden itibaren 31.12.2020 yılına kadar devre tatil bedeli olan 9.931,00 YTL ki toplam 11.327,00 YTL’nin dava tarihinden itibaren değişken reeskont faiz oranı uygulanmak sureti ile hesaplanacak işlemiş faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya yönelik isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tüketici tarafından açılan devre tatil sözleşmesinden kaynaklı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, daha önce düşünmediği halde, tatil hakkı kazandığından bahisle davet edildiği tesiste, davalı firma elemanlarının yoğun baskıları sonucunda 7.6.2007 tarihli devre tatil sözleşmesi imzaladığını, ancak tatil hakkını hiçbir şekilde kullanmadığını, tesislerin yapı kullanım izinlerinin bulunmadığını, sözleşmenin haksız şartlar içerdiğini, bu nedenlerle fesih koşullarının oluştuğunu sözleşmeyi feshederek, ... olduğu paranın iadesini istemişse de talebinin kabul edilmediği ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil sözleşmesinin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, daha önce düşünmediği halde, tatil hakkı kazandığından bahisle davet edildiği tesiste, davalı firma elemanlarının yoğun baskıları sonucunda 20.6.2005 tarihli devre tatil sözleşmesi imzaladığını, ancak tatil hakkını hiçbir şekilde kullanmadığını, tesislerin yapı kullanım izinlerinin bulunmadığını, sözleşmenin haksız şartlar içerdiğini, bu nedenlerle fesih koşullarının oluştuğunu sözleşmeyi feshederek, ... olduğu paranın iadesini istemişse de talebinin kabul edilmediği ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece, bozmaya uyularak, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....
Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda 25.4.2004 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....
Mahkemece, taraflar arasında imzalanan devre tatil sözleşmesi gereği davacının kendi beyanlarında da belirttiği üzere tesisten yararlandığı, sonraki yıllarda ailesinin tesisten yararlanıp tatilinin yaptığı, kendisinin Fethiye'ye taşındığından ve şu anda çalışmadığından bahisle devre tatil sözleşmesine konu hakkını satmak istediğini, kendisini bir danışmanlık bürosuna yönlendirdikleri halde satışın gerçekleşmediğini beyan etmişse de tarafları arasında sözleşme özgürlüğü kapsamında bahse konu devre tatil sözleşmesinin imzalandığı, davacı yanın kendisinin de kabulünde olduğu gibi, karşı yanın kendi üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiği halde öznel sebeplerinden ötürü sözleşmenin feshi ile ödediği bir kısım paranın iadesini talep ettiği görülmekle davacının cayma hakkını süresinden çok sonra ve koşulları oluşmadan talep ettiği, davacının talebinin iyi niyet kuralları ile de bağdaşmadığı, subjektif sebeplerle ve süresinden sonra yapılan talebin yerinde olmadığı gerekçesi ile davanın...
Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle devre tatil sözleşmelerinin hukuki mahiyetine kısaca değinilmesinde fayda vardır. Dünya turizm sektöründe “Timeshare” olarak adlandırılan ve son yıllarda önemli bir yükseliş göstererek turizm sektörünün ulusal ve uluslararası seviyede dinamik bir alanını oluşturan “devreli tatil sistemleri” ülkemizde daha çok, sıkı koşullara (şekil, taşınmazın niteliği vb.) bağlı, sahibine aynî hak sağlayan “devre mülk sözleşmeleri” ve devre mülk sözleşmelerine göre daha kolay hayata geçirilen ve fakat yalnızca şahsi hak doğuran “devre tatil sözleşmeleri” şeklinde uygulanmaktadır....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davada tüketici mahkemelerinin görevli olmadığını, davacının cayma hakkının bulunmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin devre tatil değil, hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi olup, Kat Mülkiyeti Kanun'una tabi olduğunu, tapuda pay devrini içeren sözleşmenin adi şekilde yapılmasının geçersiz olup, taşınmazın tapusunun verilmesi ile sözleşmenin geçerli hale geldiğini, müvekkilinin sözleşmenin kendisine yüklediği tüm edimleri yerine getirdiğini, sözleşmede de davacının taşınmazı kullanacağı dönem ve kişi sayısının belli olduğunu, fakat belli bir daire ya da blokta kullandırılacağına ilişkin bir taahhüdün bulunmadığını, sözleşmede belirtilen nitelikte odada tatilini yapabileceğini, hisseli gayrimenkul ve devre tatil satışlarında hisse, sadece üyeleri değişim sistemine dahil etmek ve bir hafta tatil kullandırmak amacıyla olduğunu, taşınmazın tamamlanmış ve faaliyette olduğunu, cayma hakkının söz konusu olduğu devre tatili sözleşmelerinde dahi mümkün...