WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 2015/29934 E. 2015/32041 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere, davacı 3.6.2004 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek; sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin ile aidatın iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....

Birinci ve ikinci paragrafta tespit edilip bütçelenen giderler, o yılın ilk ayı içinde devre tatil sahiplerinden tahsil edilir. Devre tatil sahibi bu şekilde tespit edilen işletme giderlerine itiraz ve katılmaktan imtina edemez." hükümleri getirilmiştir. Devre tatil hakkı sahiplerinin her yıl ödemeleri gereken işletme giderlerinin, işletme için yapılan hangi masraf kalemlerinden oluşacağı, sözleşme hükümlerinde açıklandığı gibi, işletme giderlerini belirleme hakkı ve yetkisi de davalı şirkete aittir. Yinede davalı şirketin istediği işletme giderlerini yapılmış olan sözleşmede belirtilen masraf kalemlerinden oluşması, yapılmayan masrafların ve sözleşmede bilirtilmeyen masrafların işletme giderlerine dahil edilmemesi gerekir....

    Mahkemece hükme esas alınan 22.9.2010 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; 2010 yılı devre aidatının tesbitinde başka dosyalarda belirlenen bedeller ve hakkaniyete uygun olarak 150,00 TL.olarak tesbitinin uygun olduğu açıklanmıştır. Taraflar arasında düzenlenen 5.9.1996 tarihli devre tatil sözleşmesinin 27.maddesinde, "Devre tatil sahipleri, Naturhausların ve Naturland içindeki ortak bölgelerin tüm altyapı ve çevre tesislerinin tamir, bakım, yenileme ve düzenleme masrafları ile kalite artırıcı ve kullanıma yeni menkul değerler katıcı giderlere katılmakla, yükümlüdürler. Bu konulara ait giderler işletmeci tarafından tespit edilerek, devre tatil sahiplerine kullandıkları naturhaus büyüklüğü ile devre zamanı dikkate alınarak, paylaştırılır. Diğer yönden tüm işletme yönetim giderleri aynı yöntemle tespit edilir ve paylaştırılır....

      KARAR Davacı, davalının işletmecisi ve mülk sahibi olduğu şirketle 15.11.2004'te devre tatil sözleşmesi imzaladıklarını ve bu tarihten itibaren tatil hakkını sözleşmede belirlendiği şekilde taşınmazda geçirdiğini, davalı şirket tarafından devre tatile konu taşınmazların 2008'de 3. bir şirkete devredildiğini ve bu durumun müşterilere haber verilmediğini ileri sürerek, devralan şirketle davalı arasında ticari bağlantı bulunduğundan sözleşmeyle sağlanan devre tatil hakkının kullanımının sağlanmasını, aksi halde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000 Euro'luk zararının karar tarihindeki döviz kuru üzerinden, dava tarihinden itibaren başlayacak en yüksek ticari faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, sözleşme gereğince ... ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu savunarak yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemece, devre tatil sözleşmesinde yetkinin ... olarak belirlendiği, davalı şirketin şirket merkezinin ... olduğu gerekçesiyle ......

        Taraflar arasındaki uyuşmazlık, devre tatil sözleşmesine dayanılarak davacı tarafından belirlenen yıllık aidat bedelinin fahiş olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 6/B maddesinde devret tatilin tanımı yapılmış olup, 13.6.2003 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Devre Tatil Sözleşmeleri Hakkında Yönetmelik’in 5.maddesinde de, devre tatil sözleşmelerinde yazılması zorunlu olan hususlar açıkta belirtilmiştir. Anılan Yönetmeliğin 5/h maddesinde; “sözleşme konusu hakkın kullanılması karşılığı olarak tüketici tarafından ödenecek bedel, ortak tesislerin ve hizmetlerin kullanımı için ödenecek bedel, vergi, harç gibi zorunlu yasal giderler ve genel idari masrafların ne şekilde hesaplanacağına ilişkin açıklamalar”ın sözleşmede yazılı olarak yer alması gerektiği hüküm altına alınmıştır....

          tatile konu yeri kullanmaması için müvekkili şirket kaynaklı hiçbir engelin bulunmadığını, her yıl alıcıların adresine katalog göndererek o yıl kullanım şartları hakkında bilgi verildiğini, davacının sözleşme tarihinde adresinin Diyarbakır iken dava tarihindeki adresinin İzmir olduğunu, yeni adresini davalı şirkete bildirmediğini, sözleşme uyarınca yıllık gider payı ödenmeden devre tatil hakkının kullanılamayacağını, RCI (Resorts Condominiums International) değişim programı üyesi olan diğer tesislerde aynı süre boyunca konaklamak üzere tatil değişimi olanağı tanıyan bir sistem olduğunu, devre tatil hakkı sahiplerinin bu hakka sahip olduğunu, davacının devre tatil hakkını kullanamadığı için başka devre tatil sözleşmeleri de imzalamaktan mahrum kaldığı beyanını anlayabilmenin mümkün olmadığını, davacının cayma hakkı olduğunu kabul etmemekle birlikte olduğu varsayılsa dahi bu hakkını noter aracılığıyla davacı şirkete yönelmemiş olduğunu, dava konusu mülk üzerinden ticari kazanç elde edilmesinin...

          Turizm İşletmeleri A.Ş. ile devre tatil sözleşmesi yaptığını, sözleşme ve sertifikaya göre 31.12.2020’ye kadar ...-... tatil köyünde yılın 37 ve 38. haftalarında B 41 no.lu odada kalma, tatil yapma, tatil köyünün imkan ve kolaylıklarından yararlanma hakkı bulunduğunu, tatil köyünü davalı ... Turizm ve Otelcilik A.Ş.’nin ve daha sonra da ... Örme San. ve Tic. A.Ş.’nin devir aldığını, 2005, 2006 yıllarında burayı kullanma hakkının engellendiğini öne sürerek,2020 yılı dahil olmak üzere devre tatil hakkının kullandırılmasına, müdahalenin önlenmesi ile muarazanın men’ine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 4.000.00 YTL maddi, 3.000.00 YTL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı taraf, davanın reddini savunmuştur....

            Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 17.9.2005 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç 2011/1229-14370 kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır. Kuşadası Belediyesi'nin mahkemeye hitaben gönderdiği 24.11.2008 tarihli yazıda, 154 nolu parsele yapı kullanım izin belgesi düzenlendiği bildirilmiştir....

              Davacı, davalı firma elemanlarının gezi sırasında yanına gelerek bedava tatil vaadi ile kandırarak aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 07.08.2009 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, sözleşmenin şirketi temsile yetkili kişiler tarafından imzalanmadığını,devre tatil hakkını hiç kullanmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin 2012/9060-11380 iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını ve cayma hakkını 10 günlük yasal süre içinde kullanmadığını savunmuştur. Taraflar arasında imzalanan sözleşmede kullanım dönemi 43. Hafta Sarı I. Dönem olarak yazılı olduğu halde, dosya içeriğinden davacının davalıya ait tesislerden hiç faydalanmadığı,sözleşmeye bağlı bir kullanım bulunmadığı anlaşılmaktadır....

                Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra ,davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 5.8.2005 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanma imkanın kalmadığını, tesisin yapı kullanım belgesinin bulunmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır. Kuşadası Belediyesi'nin mahkemeye hitaben gönderdiği yapı kullanım belgesinde 720 metrekarelik otel bölümüne ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu