KARAR Davacı, davalı ...Ş. ile 1.1.1991 tarihinde imzalamış olduğu Devre Tatil Sözleşmeleri gereğince 31.12.2020 tarihine kadar devre tatil hakkını D-62 nolu dairede 26 ve 27.haftalarda, D-63 nolu dairede 28 ve 29.haftalarda kullanmak üzere 11.578 DM ve 11686 DM ödeyerek satın aldığını ve 2004 tarihine kadar devre tatil hakkını kullandığını,tesisin işletmesinin 2000 yılında diğer davalı Voyage AŞ.ye kira sözleşmesi ile devredildiğini,bu davalının yıllık bakım bedeli talep ederek devre tatil hakkını kullandırdığı halde, 2004 yılından itibaren tatil hakkını kullandırmadığını bildirerek öncelikle devre tatil haklarının sözleşmede yazılı koşullarla süresi sonuna kadar devam ettiğinin tesbiti ile kullandırılmayan 2004 yılı tatil bedeli 6.600 TL nin ve uğradığı haksızlık nedeniyle 5000 TL....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan ... A.Ş ile...Ltd. Şti avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ...Ş ile 20.12.1994 tarihli, 31.12.2020 yılına kadar devam eden, devre tatil sözleşmesi imzaladıklarını, halen tesislerin diğer davalı ... A.Ş tarafından işletildiğini, 2004 yılına kadar tatil hakkını kullandığını ancak, 2004 yılından itibaren devre tatil hakkının kullandırılmadığını öne sürerek, sözleşme sonuna kadar hak sahibi olduğunun tespitine, muarazanın men'ine, tatil hakkını kullanamadığından 2.560 TL. maddi ve 5000 TL manevi tazminatın reeskont faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....
Mahkemece, taraflar arasındaki devre tatil sözleşmesinin 12.maddesine göre yıllık aidat bedelinin ödenmemesi durumunda devre tatil hakkından yararlanılamayacağının kararlaştırılmış olup, davacının talep edilen 800 Euro aidat bedelini ödemediği için devre tatil hakkından yararlandırılmadığı sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Yukarıda da kısaca özetlendiği gibi, dava, devre tatil hakkının kullandırılmaması nedeni ile maddi ve manevi tazminata ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, devre tatil sözleşmesine dayanılarak davalı tarafından belirlenen yıllık aidat bedelinin fahiş olup olmadığı ve davacının usulüne uygun temerrüdü düşürülüp düşürülmediği ve yine, taraflar arasındaki sözleşmenin 12.maddesindeki kararlaştırmanın haksız şart olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır....
Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri ilk defa 7.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unda ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan ve 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı TKHK ile Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde genel olarak devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş, ayni hakka dayalı sözleşmeler devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi olarak, şahsi hakka dayalı sözleşmeler ise, devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir....
Mahkemece sözleşmenin feshi nedeniyle davacının ileriye yönelik kullanamayacağı yıllar için uzman bilirkişi tarafından devre tatil hakkının tanındığı tatil köyü ile aynı düzeyde başka bir tatil yerinde sözleşmede tanınan haklar çerçevesinde tatil yapmanın getireceği masraflar hesap edilerek bulunan miktarın ödetilmesine karar verilmişse de, tarafların sözleşme bedelini döviz üzerinden kararlaştırmış oldukları ve böylece ilerde olabilecek bir fesih durumunda Türk Lirasının enflasyonist etkenler nedeniyle değer kaybetme olasılığına karşı tedbir almayı hedefledikleri, nitekim sözleşmenin kurulduğu döviz cinsinden para biriminin sözleşme tarihinden bu yana Türk Lirası karşısında değer kazanmış olduğu da gözönüne alındığında, her bir sözleşme yönünden ayrı ayrı olmak üzere, devre tatil için ödenen tüm sözleşme bedelinin, sözleşme süresi içindeki tatil hakkının kullanılamadığı zamana isabet eden kısmı oranında tazminat miktarının belirlenmesi, olayın ve devre tatil sözleşmelerinin tipik özelliklerine...
Taraflar arasındaki tüketici tarafından açılan devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirket ile 30.9.2001 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzaladığını, sözleşmenin 15.maddesinde yıllık bakım aidatının 15 yıl oyunca 100 dolar olarak belirlendiği halde, 3.12.2008 tarihli yazı ile 150 dolar aidat talep edildiğini, bu nedenle 2008 yılından itibaren devre tatilini kullanamadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile sözleşme bedelinden 8 yıllık kullanım bedelinin mahsup edilerek bakiye bedelin faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil sözleşmesinin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirketin elemanlarının psikolojik baskısı altında davalı şirketle 29/04/2009 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşme gereği 7.000,00 TL ödediğini, sözleşmenin kendisi ile müzakere edilmediğini, devre tatil hakkını hiç kullanmadığını, yer tahsisi yapılmadığını, her yıl için 150 Euro ödeme konulduğunu sonradan anladığını, bunun üzerine sözleşmeyi fesih etmek için davalıya başvurduğunu fakat sonuç alamadığını belirterek sözleşmenin feshini ve ödediği 7.000.00 TL'nin iadesini talep etmiştir....
Mahkemece sözleşmenin feshi nedeni ile davacının ileriye yönelik kullanamayacağı yıllar için uzman bilirkişice devre tatil hakkının tanındığı tatil köyü ile aynı düzeyde başka bir tatil yerinde, sözleşmede tanınan haklar çerçevesinde tatil yapmanın gerektireceği masraflar hesap edilerek bulunan iskontolu hesap yöntemiyle belirlenen miktarın ödetilmesine karar verilmiş ise de; davacıların devre tatil sözleşmesini yaptığı 29.12.2004 tarihinde devre tatil bedelini DM olarak ödediği taraflar arasında tartışmasızdır. İadeye karar verilirken, satış bedeli olarak verilen paranın alım gücünün ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye karar verilmesi menfaatler dengesine uygun olacaktır. Aksi takdirde kısmi iade durumu oluşacak, iade dışındaki miktar iade borçlusu yedinde haksız miktar olarak kalacak, davalıların sözleşmeden doğan yükümlülüklerinin yerine getirmekten kaçınmalarına neden olacaktır....
Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra ,davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 20.8.2004 tarihli devre tatil sözleşmesini 2010/16334-2011/12959 Imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını, devre tatil ünitelerinin bulunduğu tesislerin yapı kullanım izinlerinin bulunmadığını öğrendiğini belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır....
Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik 2011/8271-19149 baskı uygulayarak 13.8.2006 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır. ... Belediyesi'nin mahkemeye hitaben gönderdiği yapı kullanım belgesinin 720 metrekarelik otel bölümüne ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....