KARAR Davacı, davalı şirket ile arasında 13.04.2013 tarihinde 10 yıl süreli devre tatil sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre 31.12.2014 tarihinde tesise ilave olarak yapılması gereken 5 yıldızlı otel, spor sahaları, çocuk kulübü, fizik tedavi merkezi ve sağlık ünitesinin taahhüt edilen tarihte ve sonrasında yapılmadığını, bu nedenle sözleşmeden caydığını, 5.540,00 TL sözleşme bedelinin 21.07.2005 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve bu sözleşme gereği verilmiş olan davalı yedindeki senetlerin tarafına iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, usulüne uygun yapılan tebligata rağmen yargılamaya katılmamıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
KARAR Davacı, davalı ... ile 27.11.1998 tarihli devre tatil sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşme gereğince 31.12.2026 tarihine kadar ...Tatil Köyünde, her yılın 31. ve 32. haftalarında ... no’lu odalarda kalma ve tatil köyünün olanaklarından yararlanma hakkına sahip olduklarını, tatil köyünün sözleşme tarihinden sonra davalı...’ne ve daha sonra da ....’ne devredildiğini, daha önce açmış oldukları davada tatil hakkının varlığı konusunda muarazanın giderilmesine ve 2005,2006 ve 2007 yılları tatil bedeline karar verildiğini, davalıların devre tatil sistemini değiştirip herşey dahil sistemine geçerek, sözleşmede düzenlenmeyen fahiş ödentiler talep ettiğini, mutfaktan yararlanma şartlarının kaldırıldığını ve otelden yeme içme şartının dayatıldığını, ve bunun için de günlük 25 euro ödeme talep edildiğini, bu şartlarda devre tatil hakkından yararlanmanın imkansız hale geldiğini ileri sürerek, 2008, 2009, 2010 ve 2011 yılları tatil haklarının bu şartlarda kullandırılmadığını ileri sürerek, fazla...
Mahkemece, taraflar arasında 31.05.2012 tarihinde devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, sözleşme içeriğinden söz konusu sözleşmenin devre tatil satış sözleşmesi olduğu, cayma hakkına ilişkin sürenin tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak ve bu süre içerisinde sözleşmenin askıda olduğu, davacının sözleşme tanzim edildikten sonra hizmetin ifasından önce her zaman cayma hakkını kullanabileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “sözleşmenin konusu” başlıklı 2. maddesinde 'İş bu sözleşmenin konusu; ... İli ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı ile kapıdan satış sözleşmesiyle devre tatil sözleşmesi imzalandığını, ancak sözleşmeye konu tesis veya taşınmazı görmediğini, herhangi bir hizmet almadığını, sözleşme konusu taşınmazın teslim edilmediğini, sözleşmenin askıda olduğunu, sözleşme bedelinin tahsil edildiğini ileri sürerek, devre tatil sözleşmesinin iptali ile ödemiş olduğu 4.500 euro ile 1.701,29 TL aidat bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
TERMAL TATİL KÖYÜ olan ana taşınmazın bağımsız bölümleri üzerinde irtifak olarak tesis edilmiş olan devre mülk hakkı alım ve satım sözleşmesi aşağıdaki koşularla 634 sayılı kanunun 61/1. maddesi uyarınca ilgili tapu kütüğüne şerh edilmek üzere düzenlenmiştir.' şeklinde ifade edilen hükümle taraflar arasında devremülk satış sözleşmesi yapıldığı ve söz konusu sözleşmenin resmi şekil şartına tabi olduğu ve taraflar arasında imzalanan sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların verdiklerini iade edecekleri gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, az yukarıda belirtilen hatalı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/son maddesi gereğidir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, Tapulu Devre Tatil Satış Sözleşmesinin iptali ile davalıya ödenen 2.400 TL'nin davalıdan tahsili ve henüz ödenmeyen 3.600 TL yönünden de davacının borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin mülkiyete dair düzenlemeler içermesi ve devre mülk sözleşmesi olması nedeniyle Tüketici Mahkemesinin görev alanına girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Nitekim TBMM Devre Mülk ve Devre Tatil Sektörlerinde Yaşanan Mağduriyet İddialarının Araştırılması ve Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Alt Komisyonunun 08.01.2019 tarihli tutanaklarına göre de (www.tbmm.gov.tr /develop/owa/ komisyon_tutanakları), komisyonda görüş bildiren yetkililer devre tatil sözleşmesinin şahsi hak olarak nitelendirilebilecek olanlarının devre tatil sistemleri, diğerlerinin de ayni hak tanıyan, kişiye mülkiyet hakkı tanıyan ve onun üzerinde sınırsız tasarruf imkânı veren devre mülk sistemleri olarak iki ana gruba ayrıldığını, devre mülk sistemlerinin de kendi içerisinde devre mülk, ya da müşterek mülkiyet payına bağlı olarak paylı sistem, dönem mülk veya hisseli gayrimenkul olarak tanımlandığını açıklamışlardır. 3....
KARAR Davacılar, murislerinin dava dışı ... ile 7.9.1993 tarihli devre tatil sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşme gereğince 31.12.2020 tarihine kadar ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile kira adı altında devre tatil sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşmeye göre ödeme yaptığını ancak 2014 yılında teslim edileceği kararlaştırılan otelin inşaatına bile başlanmadığını, bu nedenle alacağın tahsili amacıyla icra takibine başladığını, davalının takibe haksız itiraz ettiğini ileri sürerek takibe vaki itirazın kaldırılması ile davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazmınatı ödemesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Tatil Köyü ile yaptığı sözleşmede kendi devre mülk üyelik hakkını sözleşmenin 9. maddesi gereğince dilediği kimseye satma ve devir yetkisi tanındığını, bu yetkiye dayanarak Devre Mülk hakkını sözleşmenin bahşettiği bütün hak ve alacaklarıyla birlikte 27/03/2006 tarihinde kendisine sattığını ve bu durumu da ... Yönetimine bildirdiğini, bu çerçevede dava dışı Av. ...'...