Mahkemece; tapuya mülk kullanım sözleşmesi adı altında şerh edilen sözleşmenin devre tatil sözleşmesi niteliğinde olduğu, devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkta ise 4077 sayılı Kanunun 6/B ve 23.maddeleri uyarınca tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 4077 sayılı Kanunun 6/B maddesinde devre tatil sözleşmesi; en az üç yıl süre için yapılan ve bu süre zarfında yıl içinde belirli veya belirlenebilecek ve bir haftadan az olmayacak bir dönem için bir veya daha fazla taşınmazın kullanım hakkının devri veya devri taahhüdünü içeren sözleşme olarak tanımlanmıştır. Yani devre tatil sözleşmesinde devre tatil sahibi yaptığı sözleşme çerçevesinde yılın belirli bir dönem veya dönemlerinde tesislerden yararlanma hakkını elde etmektedir....
ve devre tatilcilerin rızasına aykırı şekilde spor kulüpleri için futbol sahaları inşa ettiğini; sözleşmenin 10/c maddesi uyarınca davacının sadece devre servis bedeli ödemekle yükümlü bulunmasına rağmen zorunlu yenileme ve tadilat paylarının (ZYP) ödenmemesi durumunda davacının sözleşmeden doğan devre kullanım hakkından yararlanamayacağını ihtaren davacıya bildirildiğini; davalı şirketin uygulamasının sözleşmeye açıkça aykırı olduğunu beyanla; taraflar arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinin haklı nedenle feshi ile davacı tarafından ödenen devre tatil bedelinin bakiye kullanım süresine isabet eden miktarının denkleştirici adalet ilkesine göre güncelleştirilerek tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
yerine sözleşmeye ve devre tatilcilerin rızasına aykırı şekilde spor kulüpleri için futbol sahaları inşa ettiğini; sözleşmenin 10/c maddesi uyarınca; davacının sadece devre servis bedeli ödemekle yükümlü bulunmasına rağmen zorunlu yenileme ve tadilat paylarının (ZYP) ödenmemesi durumunda davacının sözleşmeden doğan devre kullanım hakkından yararlanamayacağını ihtaren davacıya bildirildiğini; davalı şirketin uygulamasının sözleşmeye açıkça aykırı olduğunu beyanla; taraflar arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinin haklı nedenle feshi ile davacı tarafından ödenen devre tatil bedelinin bakiye kullanım süresine isabet eden miktarının denkleştirici adalet ilkesine göre güncelleştirilerek karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
İcra dairesinin 2014/17490 Esaslı takip dosyasının asıl alacak miktarının 14.703,00 TL, işlemiş faiz miktarının 5.291,00 TL olmak üzere asıl alacak üzerinden takip talebinde belirtilen faiz oranı üzerinden takip tarihinden itibaren geçerli olmak üzere takibin devamına bu miktarlara yapılan itirazların iptaline, (taraflar arasında imzalanan tatil kulübü üyelik sözleşmesinin feshi nedeniyle), hükmolunan miktar üzerinden hesaplanacak %20 inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2021 NUMARASI : 2020/747 ESAS - 2021/182 KARAR DAVA KONUSU : Devre Tatil Sözleşmesinin Feshi - Alacak KARAR : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 07/03/2017 tarihinde devre mülk satış ve kullanma sözleşmesi akdedildiğini, devre mülkün devir ve tesliminin yapılmaması üzerine müvekkilinin sözleşmeden cayma hakkını kullanmak istediğini, bu nedenle yeni bir projeden devremülk alması için müvekkilinin ikna edildiğini ve 14/08/2017 tarih ve 91008 numaralı, 38.500,00 TL tutarlı sözleşmenin imzalandığını, her ne kadar taraflar arasında akdedilen sözleşmeler devremülk satış ve kullanma sözleşmesi olarak nitelendirilmiş ise de, sözleşmelerin ön ödemeli devre tatil sözleşmesi niteliğinde olduğu, sözleşmelere konu taşınmazların bugüne kadar müvekkili tarafından görülmediğini ve kullanılmadığını, davalıya gönderilen Samsun 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak hukukuna ilişkin davada Ankara 4.Sulh Hukuk ve Ankara 6. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacı ile davalı arasında düzenlenen 99 yıllık intifa hakkı sözleşmesi gereğince davalının ödemesi gereken aidat borcunun tahsili istemine ilişkindir. Ankara 4. Sulh Hukuk Mahkemesince, 4077 sayılı Kanun hükümlerince yanlar arasında imzalanan ve devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilen sözleşmelerden kaynaklanan çekişmelerde görevin Tüketici Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ankara 6....
nun 50. maddesi gereğince imzalanan devre tatil sözleşmesinin haklı nedenle feshi ve bakiye kullanım devresine ait devre tatil bedelinin istirdaten tahsili istemine ilişkindir. KARŞI DAVA; taraflar arasındaki sözleşmenin 6098 sayılı TBK.'nun 138. maddesi gereğince uyarlanmasına, karar verilmesi istemine ilişkindir....
Davacı vekili *** tarihli sözleşmede; “***A.Ş. yönetimimiz tarafından daha önce aktif olarak işletilmiş olan (***Şti.) şirketimiz üzerinde uzun ve kısa vadelerde Standart - family - queen süit şeklinde taahhütlü devre tatil satışları yapıldığını, ***unvanlı şirketin ***tarihinden fesih edilmesi ile haklarını ***şirketi üzerinden artık kullanamayacak olan toplamı 1874 devre tatil üyelerinin ***Unvanlı şirketin eski faaliyet adresinde ***tarihi itibari ile yeni işletmeci olarak 49 yıl boyunca aktif bir şekilde faaliyet gösterecek olan ***. şirketine Revize Ek Devre Tatil Sözleşmesi şeklinde aktarılmaları konusunda mutabakata varıldığını, muhatap şirketin "( ***şirketi) ek revize şeklinde kendi şirketine aktaracağı tüm ***Otel devre tatil üyelerinin şirketimizin (Garantör ve kefilliği) altında olup, devre tatil üyelerimizin aktarılması konusunda muhatap şirket aleyhinde doğabilecek hukuki tüm sorumluluğu şimdiden kabul ve taahhüt ederiz.”...
da herhangi bir tapu kaydı olmadığı bu şekilde davacı tarafından ödenen bedellerin TKHK gereğince davacıya iade edilmesi gerektiği ayrıca Devre Tatil sözleşmeleri Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 6.maddesi gereğince devre tatil sözleşmelerinde cayma süresinin on gün olduğu ancak bu sürenin hizmet ediminin tüketiciye ifa edildiği tarihte işlemeye başlayacağı, davacının devre tatil hakkını kullanmadığı sabit olduğuna göre, bu süre henüz işlemeye başlamadığı ve sözleşmenin bu süre içerisinde askıda olduğu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 50/6 maddesinde " tüketicinin , tecrübe ve muayene ettiği tarihten itibaren 14 gün içinde her hangi bir sebep göstermeksizin ve hiç bir hukuki ve cezai sorumluluk üstlenmeksizin cayma hakkını kullanabileceği, cayma hakkının kullanılması ile devre tatil ve buna bağlı diğer sözleşmelerin sona ereceği" hüküm altına alındığı, öncelikle davacı tüketicinin hiç tatil yapmadığı ve fiili kullanım başlamadığı ve fiili...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında devre tatil sözleşmesi yapıldığını, sözleşme üzerinden uzun zaman geçtiğini, davacının süresinde caymadığını, davanın haksız olduğu ve reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....