Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkili arasında Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi imzalandığını, 15 günlü devre tatilin 25.000,00 TL bedel karşılığında satın alındığını, ücretin peşin olarak 2013 yılında ödendiğini, devre mülkün 01/06/2014 tarihinde bitmesi gerekirken 2015 yılı tatil hakkı inşaat bitirilemediği için müvekkiline kullandırılamadığını, 2014 yılından kalan bir haftalık tatil hakkının davalı şirketçe kullandırılmadığını, müvekkiline ait devre tatilin teslim edilmediğini beyanla 4.750,00 TL lik kira bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil sözleşmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı Kardeniz Örme A.Ş. yönünden reddine, diğer davalı yönünden kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 1996 tarihinde 31.12.2025 tarihine kadar geçerli olmak üzere davalı ... A.Ş’den devre tatil kullanım hakkı satın aldığını, kendisinin en son 2004 yılında devre tatil hakkını kullandıktan sonra, Side tatil köyünün, davalı ...ye devredildiğinden bahisle sonraki dönemlerin kullanımının engellendiğini ileri sürerek 2025 yılına kadar kullanım hakkı olduğunun tespiti ile bunun tapu kayıtlarına tescilini istemiştir. Davalı, ... A.Ş.; Taşınmazın mülkiyetinin ......
Termal tatil köyü isimli yer ile ilgili olarak devre mülk sözleşmesi imzaladığını, sözleşmeye göre A ve B Bloktan 1 Temmuz ile 31 Temmuz tarihleri arasında iki ayrı devre mülk satın alarak her biri için 16.600,00-TL olmak üzere toplamda 33.200,00-TL ödediğini, 6 pafta 1173 parselde kayıtlı taşınmazın 1/15250 payın tapusunun çıkartıldığını, 1148 parselde kayıtlı taşınmazın tapusunun çıkartılmadığını, sözleşmeye göre 2013 yılı Mayıs ayında teslim edilmesi gereken devre mülklerin teslim edilmediğini, 2014 yılı Temmuz ayında devre mülkünü kullanmak istediğini, ancak eski farklı bir otelde konaklatılmak istendiğini, inşaatın devam ettiğinin söylendiğini, cayma hakkını kullanarak sözleşmeyi feshettiğini belirterek sözleşmenin feshi ile 33.200,00-TL zararın ticari faizi ile birlikte iadesini, sözleşmeye göre zararın %15’i tutarındaki cezai şartın davalıdan alınarak tarafına ödenmesini talep etmiştir....
Tüketici Mahkemesi ve ...7.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi(devre mülk )satış sözleşmesinin tek taraflı feshi üzerine ödenen bedelin iadesi amacıyla yapılan icar takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, resmi şekilde yapılmayan devre mülk sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların Tüketici mahkemesinin görevine girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davacının tüketici tanımına girdiği ve uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kaldığını belirterek görevsizlik yönünde karar vermiştir....
Mahkemece, taraflar arasında 11.04.2015 tarihli devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, sözleşme içeriğinden söz konusu sözleşmenin devre tatil satış sözleşmesi olduğu, sözleşme içeriğinden söz konusu sözleşmenin devre tatil satış sözleşmesi olduğu, davacının taraflar arasında imzalanan sözleşmenin kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekeceği, bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğu cayma hakkının ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup bu süre içerisinde sözleşmenin askıda olduğu, davacının sözleşme tanzim edildikten sonra hizmetin ifasından önce her zaman cayma hakkını kullanabileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “SÖZLEŞME KONUSU” başlıklı 2. maddesinde 'İş bu sözleşmenin konusu; satıcı mülkiyetindeki ... ili, ... ilçesi, ... mevkii, 1....
Taraflar arasında devre satış sözleşmesi imzalamakla birlikte, devre tatil hakkı kullanım tarihinden itibaren yani tecrübe ve muayane tarihinden itibaren cayma süresinin başlayacağının kabulü gerekir. Eldeki davada davacı tatil hakkını kullanmadığına göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 20.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLER: Devre Tatil Sözleşmesi, Bilirkişi raporu, RCI katılım anlaşması ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, devre tatil sözleşmesinin haklı sebeple feshinin tespiti ile kullandırılmayan tatil haklarından kaynaklı 5.000,00.-TL. Alacağın mevduata uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsili isteminden ibarettir. İstinaf incelemesi; Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ve re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Davacı ile dava dışı Dedeman Gayrimenkul ve Geliştirme A.Ş. Arasında 05/04/2009 tarih ve 4.000,00.-Euro bedelli 31/12/2023 tarihine kadar geçerli devre tatil sözleşmesi imzalandığı, devre tatile konu asıl tesisin Dedeman Antalya Oteli olduğu ve sözleşmenin XVI.maddesine göre Uluslararası Değişim Sisteminden (RCI) yararlanma hakkı tanındığı, davacının Hatay 2....
Mahkemece sözleşmenin feshi nedeniyle davacının ileriye yönelik kullanamayacağı yıllar için uzman bilirkişi tarafından devre tatil hakkının tanındığı tatil köyü ile aynı düzeyde başka bir tatil yerinde sözleşmede tanınan haklar çerçevesinde tatil yapmanın getireceği masraflar hesap edilerek bulunan miktarın ödetilmesine karar verilmişse de, tarafların sözleşme bedelini döviz üzerinden kararlaştırmış oldukları ve böylece ilerde olabilecek bir fesih durumunda Türk Lirasının enflasyonist etkenler nedeniyle değer kaybetme olasılığına karşı tedbir almayı hedefledikleri, nitekim sözleşmenin kurulduğu döviz cinsinden para biriminin sözleşme tarihinden bu yana Türk Lirası karşısında değer kazanmış olduğu da gözönüne alındığında, her bir sözleşme yönünden ayrı ayrı olmak üzere, devre tatil için ödenen tüm sözleşme bedelinin, sözleşme süresi içindeki tatil hakkının kullanılamadığı zamana isabet eden kısmı oranında tazminat miktarının belirlenmesi, olayın ve devre tatil sözleşmelerinin tipik özelliklerine...
Yani devre tatil sözleşmesinde devre tatil sahibi yaptığı sözleşme çerçevesinde yılın belirli bir dönem veya dönemlerinde tesislerden yararlanma hakkını elde etmektedir. Davaya konu 16/04/1999 tarihli sözleşme ise "Doksandokuz Yıllık Mülk Kullanım Sözleşmesi" başlığı altında düzenlenmiş olup, sözleşmeye konu dairenin kullanım hakkı 99 yıllığına kiracıya devredilmiştir. Sözleşme ile devre mülk sözleşmelerinde olduğu gibi hak sahibine ayni bir hak verilmemiş, sadece kullanım hakkı tapuya şerh edilmiştir. Yine yukarıda açıklandığı üzere sözleşme konusu dairenin yılın belli ya da belirlenebilir devrelerinde değil 99 yıllığına sürekli olarak kullanım hakkı kiralanmıştır. Sözleşmenin açıklanan bu niteliği uyarınca devre tatil sözleşmesi olmayıp, tapuya şerh edilen kira sözleşmesi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır....
Yani devre tatil sözleşmesinde devre tatil sahibi yaptığı sözleşme çerçevesinde yılın belirli bir dönem veya dönemlerinde tesislerden yararlanma hakkını elde etmektedir. Davaya konu 20/12/2001 tarihli sözleşme ise"Doksandokuz Yıllık Mülk Kullanım Sözleşmesi" başlığı altında düzenlenmiş olup, sözleşmeye konu dairenin kullanım hakkı 99 yıllığına kiracıya devredilmiştir. Sözleşme ile devre mülk sözleşmelerinde olduğu gibi hak sahibine ayni bir hak verilmemiş, sadece kullanım hakkı tapuya şerh edilmiştir. Yine yukarıda açıklandığı üzere sözleşme konusu dairenin yılın belli ya da belirlenebilir devrelerinde değil 99 yıllığına sürekli olarak kullanım hakkı kiralanmıştır. Sözleşmenin açıklanan bu niteliği uyarınca devre tatil sözleşmesi olmayıp, tapuya şerh edilen kira sözleşmesi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır....