KARAR Davacı; davalı ile aralarında 17.06.2012 tarihinde devre tatil sözleşmesi yapıldığını, yasal süresi içerisinde davalı firmayı arayarak sözleşmenin iptal edilmesini istediğini, 06.07.2012 tarihinde de ihtarname çekerek sözleşme ve senedin iptalini talep ettiğini; ancak yerine getirilmediğini, sözleşme kapsamında imzaladığı senetlerin icraya konulması veya üçüncü kişilere devredilmesi ihtimaline binaen sözleşmenin iptalini, nakit ve kıymetli evrakın iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ile yaptığı devre tatil sözleşmesine göre cayma hakkını kullanarak sözleşmenin iptali ile nakit ve kıymetli evrakın iadesi için eldeki davayı açmış, davalı davaya cevap vermemiştir....
temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacının H bölgesi 301 kapı nolu 15.dönem için 10.07.1990 tarihinde imzaladığı devre tatil sözleşmesi ile sözleşme bedelinden, 9.800.000,00-TL.nin 5.000.000,00-TL si peşin ve bakiyesi 4.800.000,00-TL.nin 30 ayda ödeneceğinin, E bölgesi 175 kapı nolu, 8.dönem için 27.7.1991 tarihinde imzaladığı devre tatil sözleşmesi ile sözleşme bedeli 20.000.000,00-TL.nin peşin ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, bedel iadesi, ile devre tatil sözleşmenin iptali istemidir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş olup davalı tarafça istinaf isteminde bulunulmaktadır. İhtilaf devre tatil sözleşmesinin feshi kaynaklı olup Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği'nin 14. Md'sinin 3. Fıkrası "Ön ödemeli devre tatil sözlesmelerinde, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözlesmeden dönme hakkı vardır. Sözlesmeden dönme bildiriminin; sahsi hakka konu ön ödemeli devre tatil sözlesmeleri için yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile ayni hakka konu ön ödemeli devre tatil sözlesmeleri için ise noterlikler aracılıgıyla satıcıya yöneltilmiş olması yeterlidir." şeklindedir....
Mahkemece; sözleşmenin Devre Tatil Sözleşmesi niteliğinde olduğu, Devre Tatil Sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda 4077 sayılı Kanunun 6/B ve 23.maddeleri uyarınca tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir. 4077 sayılı Kanunun 6/B maddesinde devre tatil sözleşmesi; en az üç yıl süre için yapılan ve bu süre zarfında yıl içinde belirli veya belirlenebilecek ve bir haftadan az olmayacak bir dönem için bir veya daha fazla taşınmazın kullanım hakkının devri veya devri taahhüdünü içeren sözleşme olarak tanımlanmıştır. Yani devre tatil sözleşmesinde devre tatil sahibi yaptığı sözleşme çerçevesinde yılın belirli bir dönem veya dönemlerinde tesislerden yararlanma hakkını elde etmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil sözleşmesinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... ile davalı vekili avukat ...'nin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan kapıdan satış suretiyle devre tatil satın aldığını, açtığı bu dava ile cayma hakkını kullandığını öne sürerek, sözleşmenin iptali ile ödediği 2.010.95 YTL'nin tahsiline ve davalıdaki toplam 4010 Dolarlık senetlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının 2017 yılı 7. ayında tesiste konakladığını, iş bu konaklama belgesinin de dosyaya ibraz edildiğini, 2017 senesinde konaklama yaparak tesisi gören, yararlanan, sözleşme gereğince edimini alan davacı yanın 2017 yılının 10. ayında dava açtığı, dolayısı ile hak düşürücü süre iddiasının yerel mahkemece değerlendirilmediğini, ailesi ile birlikte tatil imkanından yararlanan davacının ücretsiz olarak kaldığı gün sayılarına göre ödemesi gereken bedel konusunda bir karar verilmediği, tüketici tarafından 25/07/2017 ila 30/07/2017 tarihleri arasında devre tatil yapılarak sözleşme şartlarından yararlanıldığını beyanla istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Davacı tüketici, eski ünvanı Termal Saray Otel İşletmeciliği Tur. İnş. Paz. A.Ş. olan davalı Termal de Termal Otel İşletmeciliği Turizm İnşaat Pazarlama Anonim Şirketi ile devre tatil sözleşmesi imzalandığını ve sözleşme kapsamında lehtarı diğer davalı Ayşar Tur. Paz. Tic. Ltd....
Asıl dava yönünden istinaf başvuru sebeplerinin incelenmesi neticesinde; Davacı-karşı davalı tüketici ile devre tatil sağlayıcısı konumundaki davalı-karşı davacı şirket arasında 12.04.1991 tarihinde Bolu ili, Merkez ilçe, Ömerler köyü İkisuarası Mevkiinde kain 1406 parsel sayılı taşınmaz üzerinde D bölgedeki 84 kapı numaralı evin 14- 06/21- 06 tarihlerini kapsayan 42 numaralı devre tahsisi için toplam 9.432.500,00 TL bedelle Devre Tatil Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme konusu devre tatil bedelinin peşin olarak ödendiği, sözleşmenin 18. maddesinde öngörülen (99) yıllık devre tatil süresinin sona ermediği ve davalı şirket tarafından davacıya gönderilen ve dava dilekçesinde bahse konu 29/09/2015 tarihli davalı şirket yazısı ile davacı tüketiciden dava konusu tesisin bulunduğu tatil köyünden faydalanmaya devam edebilmeleri için devre kullanımlarına ilişkin olarak belirlenecek devre servis bedeli (DSB) ile Bolu 2....
sürekli borç doğuran bir ilişki olup, devre tatil sözleşmesinin de niteliği itibariyle sürekli borç doğuran bir sözleşme olduğunu, 99 yıl süreli bir sözleşme olmasından ve bu 99 yıl boyunca müvekkili şirketin her bir devre sahibine, sözleşmeyle edindikleri yıllık devre tatil süresince tatil yerini kullanmaya, ondan yararlanmaya elverişli bir biçimde tutma yükümlülüğünden doğduğunu, her sözleşmenin ifa edilmek amacıyla akdedileceğini, ahde vefa ilkesi uyarınca da sözleşme kurulduktan sonra meydana gelen hal ve şartların, tarafların sözleşme ile üstlendikleri ifaları etkilemeyeceğini, ancak bu ilkenin istisnasız uygulanmasının mümkün olmadığını, bazı durumlarda ifa tamamen imkânsız olmamakla beraber, edimin ifası çok zorlaşmış ve sözleşme sonucu gerçekleşecek edimden çok daha ağır mali külfet getirecek bir hal almış olabileceğini, sözleşme kurulduktan sonra gerçekleşen değişikliklerin sözleşmenin bir tarafı için katlanılmaz durumda ise mağdur tarafın sözleşmenin uyarlanmasını talep...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, devre tatil üyelik sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin istirdadı talepli davadır. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle; davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Taraflar arasında 30.09.2018 tarihinde devre tatil sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme bedelinin 15.950,00 TL olduğu taraflar arasında ihtilafsızdır. Dava tarihi olan 03.12.2019 tarihinde 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 68. Maddesinde düzenlenen il hakem heyetine başvuru parasal sınırı 8.480,00 TL olup,davada sözleşmenin iptali talep edildiğinden ve sözleşme bedelinin 15.950,00 TL olduğu anlaşıldığından ve doğrudan tüketici mahkemesine dava açılabileceğinden davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 50....
Tatil Köyü'nün 89 adet iki katlı villalardan oluşan devre mülklerinin Bodrum, Gümüşlük, Koyunbaba ... mevkiinde 1759,1760 parsel sayılı taşınmazda olup olmadığının, devre mülkler ile sosyal tesislerin ayrılması halinde devre mülklerin değer kaybına uğrayıp uğramayacağının tespiti ile, davalılar ve davacı arasında düzenlenen sözleşme uyarınca tapuları verilmemiş olan 1759 parsel sayılı taşınmazda bulunan P60 A 01-15 Ağustos, P60 A 15-30 Ağustos, P59 A 15-30 Temmuz, P56 B 15-30 Temmuz, P80 B 01-15 Ağustos, P29 A 01-15 Ekim nolu devre mülklerin tapularının iptali ile müvekkili ... adına tesciline, dava konusu devre mülklerin tapularının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmemesi halinde devre mülklerin rayiç bedellerinin tespiti ile bedellerinin tazminat olarak davalılardan tahsiline, dava konusu devre mülklerin teslim edilmemesi nedeniyle ihtar tarihi 09/10/2012 tarihinden itibaren kira bedellerinin tespiti ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ihtar tarihinden...