Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : None KARAR NO : 2022/773 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GEBZE TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/306 ESAS - 2021/597 KARAR DAVA KONUSU : Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin İptali ile Menfi Tespit ve İstirdat KARAR : Gebze Tüketici Mahkemesi'nin 2021/306 E - 2021/597 K sayılı dosyasından verilen 10/11/2021 tarihli karara karşı davalı tarafça istinaf talebinde bulunulması üzerine dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tüketici tarafından açılan devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan, toplamda 2 adet sözleşme tutarı 41.250,00 TL olan ve 29.250,00 TL' nin parça parça ödeme yapılan devre mülk/devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan alacağın, sözleşmenin feshi, tapuların iptali ile davalıya iadesi, ödenen bedelin iadesini talep ve dava etmiştir...

KARAR Davacı, davalı şirket ile 12.2.2011 tarihli 105538 nolu, 8.000,00 TL peşin ödenen bedel karşılığı imzalanan iki yıl sonra 31.12.2012 tarihinden itibaren tatil hakkı veren intifa kullanım hakkı devrini öngören ve bakım aidatı yükleyen, tapuya şerh ettirilmediği için kanun dışı sayılabilecek haksız sözleşme kapsamındaki Tatil Kulübü Üyelik Sözleşmesi'nin feshi ile peşin ödenen 8.000,00 TL'nin en yüksek banka faizi ile iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, usulüne uygun tebliğe rağmen duruşmaya gelmemiş, cevap da vermemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Devre tatil sözleşmeleri B.K.nun 19/1 maddesine dayanılarak sözleşme özgürlüğü prensibi içerisinde yapılan ve tanımı 4077 sayılı kanunda 4822 sayılı kanunla değiştirilen tüketicinin korunması hakkındaki kanunun 6/B maddesinde düzenlenen sözleşmelerdir....

    A.Ş. ile 1.9.1995 tarihinde imzalamış olduğu Devre Tatil Sözleşmesi gereğince 30 yıllık devre tatil hakkını ve RCI üyeliğini ... ......

      borç doğuran bir ilişki olduğunu, devre tatil sözleşmesinin de niteliği itibariyle sürekli borç doğuran bir sözleşme olduğunu, 99 yıl süreli bir sözleşme olmasından ve bu 99 yıl boyunca müvekkili şirketin her bir devre sahibine, sözleşmeyle edindikleri yıllık devre tatil süresince tatil yerini kullanmaya, ondan yararlanmaya elverişli bir biçimde tutma yükümlülüğünden doğduğunu, Yargıtay' ın yerleşik içtihatlarına göre de, "İktisadi hürriyeti kabul edilmez derecede sınırlayan bir akdin de ahlaka ve adaba aykırılığı kuşkusuzdur."...

        KARAR Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı altında 13.8.2005 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzalandığını, kendisine cayma bildirim belgesi verilmediğini, aidatları düzenli olarak ödediğini, 2008 yılında tatil hakkını kullanmak istediğini bildirdiğini ancak davalı tarafça sadece odanın açık olduğu diğer aktivitelerin bu dönemde kapalı olduğunun ayrıca tahsis edilen odadan başka bir odanın tahsis edileceğinin bildirildiğini, bu nedenlerle fesih koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödediği 5350 euro sözleşme bedeli ile aidat ve masraflar karşılığı 1031 TL.nin ve % 10 tazminat bedelinin faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalı, davacının tesisi görerek sozleşmeyi imzaladığını, kapıdan satışın söz konusu olmadığını süresinde cayma hakkını kullanmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirket temsilcilerinin psikolojik baskısı ile 06.08.2011 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzaladığını, 200.00.TL peşin ödediğini bakiye için senet verdiğini sonradan sözleşmeden vazgeçtiğini bildirmesine rağmen davalının aleyhine icra takibinde bulunduğunu ileri sürerek sözleşme ve senetlerin iptali ile ödediği 200.00.TL' nın iadesine ve maaşına konan haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada Bakırköy 6.Tüketici Mahkemesi ve Yalova 2....

              İSTİNAF SEBEBİ: Davalı 21.06.2021 tarihli istinaf dilekçesiyle; davalının sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirip sözleşmeye konu taşınmaz tapusunu devrettiğini, davacının bu nedenle dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, taşınmazın kullanıma hazır olduğunu, bu durumun davacıya SMS ile bildirilmesine ve davacının bilgilendirilmesine rağmen davacının devre mülkü kullanmadığını, davacının süresinde cayma hakkını kullanmadığını, verilecek kararın tapu iptali sonucunu doğurduğundan temyizi kabil bir karar olduğunu, aynı uyuşmazlıklara ilişkin Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi' nin aksi yönde kararları olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE: Davacı, taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesi gereğince cayma hakkına dayalı olarak sözleşmenin iptali ile sözleşme gereğince ödenen bedelin iadesi talebinde bulunmuştur....

              Tatil Sitesindeki D bölgesi 115 kapı nolu evin 3 ve 9 nolu dönemini, H bölgesi 320 kapı nolu evin 15 nolu dönemini ve A bölgesi 15 kapı nolu evin 2 nolu dönemini kapsayan 15'er günlük devresini satın aldığını, davalı şirketin 2015 yılı devre servis bedelini fahiş miktarda artırdığını, sözleşme dışında ilave külfetler istediğini beyan ederek fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla, 99 yıl süreli iki yarı devre tatil döneminin kalan yıllarına isabet eden bedellerin denkleştirici adalet ilkesi gereğince hesaplanması ile şimdilik 5.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline, bakiye yıllara tekabül eden sözleşmenin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, sözleşmenin iptali talebinin haksız olduğunu belirterek, davanın reddini dilemiştir....

                Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar. Tecrübe ve muayene koşulu gerçekleşmediği sürece tüketici her zaman sözleşmeyi feshedebilir....

                UYAP Entegrasyonu