Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi ve devre mülk sözleşmesinin iptali isteminden ibarettir....

da herhangi bir tapu kaydı olmadığı bu şekilde davacı tarafından ödenen bedellerin TKHK gereğince davacıya iade edilmesi gerektiği ayrıca Devre Tatil sözleşmeleri Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 6.maddesi gereğince devre tatil sözleşmelerinde cayma süresinin on gün olduğu ancak bu sürenin hizmet ediminin tüketiciye ifa edildiği tarihte işlemeye başlayacağı, davacının devre tatil hakkını kullanmadığı sabit olduğuna göre, bu süre henüz işlemeye başlamadığı ve sözleşmenin bu süre içerisinde askıda olduğu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 50/6 maddesinde " tüketicinin , tecrübe ve muayene ettiği tarihten itibaren 14 gün içinde her hangi bir sebep göstermeksizin ve hiç bir hukuki ve cezai sorumluluk üstlenmeksizin cayma hakkını kullanabileceği, cayma hakkının kullanılması ile devre tatil ve buna bağlı diğer sözleşmelerin sona ereceği" hüküm altına alındığı, öncelikle davacı tüketicinin hiç tatil yapmadığı ve fiili kullanım başlamadığı ve fiili...

Tüketici Mahkemesince, ayni hak tesis eden devremülk sözleşmelerinin resmi şekilde yapılması gerektiği, resmi şekilde yapılmayan sözleşmelerin geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmeye dayalı iptal ve bedel iadesi istemlerine genel hükümler çerçevesinde genel mahkemelerde bakılması gerektiği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa ile tüketiciler ile satıcı ve üretici firma arasındaki mal ve hizmet alım satımından kaynaklanan anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması görevi Tüketici Mahkemelerine verilmiştir. Dava devremülk satışından kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlığın niteliği itibarıyla taraflar arasında 4077 Sayılı Kanunun 3/c maddesinde tatil amaçlı taşınmaz malların da yasa kapsamında düzenlenmesine göre uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemeleri görevlidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince İzmir 1....

    Devre mülk sözleşmesi de; tıpkı devre tatil sözleşmelerinde olduğu gibi tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşme olup, cayma hakkının sözleşmeye konu dairenin tesliminden sonra başlayacağı da açıktır. Tecrübe ve muayene koşulu gerçekleşmediği sürece tüketici her zaman bu sözleşmeyi feshetme hakkına sahiptir. Buna göre, dava konusu devremülkün tapu devri yapılmış olsa da fiili teslimin ve davacı tarafça sözleşme konusu devre mülkte konaklama yapıldığının ispatlanamadığı, yukarıda belirtilen yönetmelik hükümlerine göre cayma formu düzenlenmemiş olması nedeniyle eksik bilgilendirmede bulunulduğundan cayma süresinin işlemeye başlamayacağı, kaldı ki, tecrübe ve muayene koşulu gerçekleşmediği sürece tüketici her zaman bu sözleşmeyi feshetme hakkına sahip olduğu, tapu devrinin 24/2/2022 tarihinde yapıldığı, davacı tarafından 8/4/2022 tarihinde Tavşanlı 1....

    Bu nedenle ara kararı davalı vekiline tebliğ edilmeksizin ara kararının gereği yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan ve 13/06/2003 tarihli Devre Tatil Sözleşmeleri Uygulama Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 5. Maddesi gereğince, devre tatil sözleşmesinin yazılı yapılması ve bu sözleşmenin bir nüshasının tüketiciye verilmesi zorunludur. Davacı sözleşmenin bir nüshasının kendisine verilmediğini ileri sürmemiştir. Bu durumda sözleşmenin bir suretinin sunulması için davacıya da süre verilerek sonucuna göre işlem yapılması gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Diğer yandan; davacı, dava dilekçesinde Kartal 2. İcra Müdürlüğünün 2012/9409 Esas sayılı ve İstanbul 34. İcra Müdürlüğünün 2016/25133 Esas sayılı takip dosyalarına ilişkin ödeme emri fotokopilerini dosyaya sunmuştur....

    Mahkemece sözleşmenin feshi nedeniyle davacının ileriye yönelik kullanamayacağı yıllar için uzman bilirkişi tarafından devre tatil hakkının tanındığı tatil köyü ile aynı düzeyde başka bir tatil yerinde sözleşmede tanınan haklar çerçevesinde tatil yapmanın getireceği masraflar hesap edilerek bulunan miktarın ödetilmesine karar verilmişse de, tarafların sözleşme bedelini döviz üzerinden kararlaştırmış oldukları ve böylece ilerde olabilecek bir fesih durumunda Türk Lirasının enflasyonist etkenler nedeniyle değer kaybetme olasılığına karşı tedbir almayı hedefledikleri, nitekim sözleşmenin kurulduğu döviz cinsinden para biriminin sözleşme tarihinden bu yana Türk Lirası karşısında değer kazanmış olduğu da gözönüne alındığında, her bir sözleşme yönünden ayrı ayrı olmak üzere, devre tatil için ödenen tüm sözleşme bedelinin, sözleşme süresi içindeki tatil hakkının kullanılamadığı zamana isabet eden kısmı oranında tazminat miktarının belirlenmesi, olayın ve devre tatil sözleşmelerinin tipik özelliklerine...

      Mahkemece sözleşmenin feshi nedeniyle davacının ileriye yönelik kullanamayacağı yıllar için uzman bilirkişi tarafından devre tatil hakkının tanındığı tatil köyü ile aynı düzeyde başka bir tatil yerinde sözleşmede tanınan haklar çerçevesinde tatil yapmanın getireceği masraflar hesap edilerek bulunan miktarın ödetilmesine karar verilmişse de, tarafların sözleşme bedelini döviz üzerinden kararlaştırmış oldukları ve böylece ilerde olabilecek bir fesih durumunda Türk Lirasının enflasyonist etkenler nedeniyle değer kaybetme olasılığına karşı tedbir almayı hedefledikleri, nitekim sözleşmenin kurulduğu döviz cinsinden para biriminin sözleşme tarihinden bu yana Türk Lirası karşısında değer kazanmış olduğu da gözönüne alındığında, devre tatil için ödenen tüm sözleşme bedelinin, sözleşme süresi içindeki tatil hakkının kullanılamadığı zamana isabet eden kısmı oranında tazminat miktarının belirlenmesi, olayın ve devre tatil sözleşmelerinin tipik özelliklerine ve menfaatler dengesine daha uygun bir...

        KARAR Davacı, davalı şirket ile arasında 13.04.2013 tarihinde 10 yıl süreli devre tatil sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre 31.12.2014 tarihinde tesise ilave olarak yapılması gereken 5 yıldızlı otel, spor sahaları, çocuk kulübü, fizik tedavi merkezi ve sağlık ünitesinin taahhüt edilen tarihte ve sonrasında yapılmadığını, bu nedenle sözleşmeden caydığını, 5.540,00 TL sözleşme bedelinin 21.07.2005 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve bu sözleşme gereği verilmiş olan davalı yedindeki senetlerin tarafına iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, usulüne uygun yapılan tebligata rağmen yargılamaya katılmamıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

          Mahkemece, davanın kabulü ile, 08/12/2013 tarih 13.500,00 TL bedelli devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptali ile sözleşme kapsamında davacının ödemiş olduğu 5.800,00 TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 08.12.2013 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve sözleşme nedeniyle ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....

            Tur.İnş.Tar.San.Tic.Aş. vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir 2-Davacı, davalı şirket ile devre tatil sözleşmesi imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin iadesi ve sözleşme kapsamında imzalanan senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme, devre mülk sözleşmesi olarak nitelendirilip, resmi şekilde yapılmadığı gerekçesi ile sözleşmenin geçersiz olduğu değerlendirilerek sonuca gidilmiştir. Oysa ki taraflar arasındaki sözleşmenin devre tatil sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu