WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince, ... İlçesi, ... mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ... bölgesinde bulunan 262 kapı nolu evin, C bölgesi 516 nolu evin ve A bölgesi 525 kapı nolu evin, devre tatil hakkına sahip olduğunu, davalının sözleşmenin 12....

    Maddesine dayanılarak Ankara ve Bolu Tüketici Mahkemelerinde sözleşmenin feshi ile tazminat telebine ilişkin 200 adet dava açıldığını müvekkili şirketin ekonomik açısından zarara uğradığını, devre tatil sahiplerinin konaklayıp kaldıkları yapı ve bağımsız bölümler gibi taşınmazlar ile buralarda yaşamak için gerekli olan karyola, yatak ve diğer taşınır maddelerin birer yaşama ömürlerinin oldukları, taşınır ve taşınmaz malların yenileme, onarım ve bakım vs.nin müvekkili şirkete yüklenmesinin mümkün olmadığını, devre mülk sahiplerinin bakım ve onarım giderlerini ödenmemesi ve fesih sebebi olarak kullanmaları dürüstlük ve denkleştirici katılımcı adalet ilkesine aykırı olduğunu belirterek taraflar arasında imzalanmış olan devre tatil sözleşmesine hakimin müdahalesi ile sözleşmenin hukuka uygun yorumlanması, değişen hal ve şartlara uyarlanmasına ilişkin talebinin kabulüne; Sözleşmenin 7.,15. ve 17....

    A.Ş tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacının 4.1.1994 ve 31.8.1996 tarihli sözleşmeler ile satın aldığı devre tatil ünitelerini 2004 yılına kadar sorunsuz olarak kullandığı , 2004 yılında tatil hakkını kullanmak üzere tesislere, gittiğinde içeri alınmadığı ve bu nedenle 2004 yılı tatil hakkını kullanamadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. 2003 yılında ve önceki yıllarda tatil hakkını sorunsuz olarak kullanan davacının, aynı düşünceyle 2004 yılında da tatil hakkını kullanmak üzere tesislere giden ve ancak tesislere sokulmayan ve bu nedenle tatil hakkını kullanamayan davacıda bu durumun manevi zarara sebebiyet verdiğinde ve kişilik haklarının zarara uğradığında duraksama bulunmamalıdır. Mahkemece değinilen bu yön gözetilerek takdir olunacak manevi tazminatın tahsiline karar verilmesi gerekirken bu kalem isteğin reddi usule ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. 2-Davalı ......

      KARAR Davacı, davalı ile yaptığı sözleşmeye göre, Manavgat İlçesi, Çolaklı mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki Petrokent Tatil Sitesinde B bölgesi 35 kapı nolu evin 8 nolu dönemini kapsayan devre tatil hakkına sahip olduğunu, 14.2.2005 tarihli yazı ile davalının yenileştirme ve iyileştirme kapsamında siteye 11.557.000.000 TL. harcama yaptığını ve bundan devre tatil hakkı sahiplerinin paylarına düşen kısmın ödenmesini istediğini, sözleşmeye göre devre tatil hakkı sahiplerinden devre tatil servis bedeli istenebileceğini, davalının belirlediği devre servis bedelini de ödediklerini, kapasite artırma ve ek gelir sağlamayı amaçlayan otel, havuz gibi harcamaların kendilerinden istenemeyeceğini, bunun 4077 sayılı yasa ve yönetmelik hükümlerine, hakkaniyet ilkelerine aykırı olduğunu bildirip, davalıya yenileme katkı payı adı altında ödeme yapılmaması gerektiğinin tespitiyle yaratılan muarazanın menine ve borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir....

        İlçesi, mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki petrokent tatil sitesinde D bölgesi 40 kapı nolu evin devre tatil hakkına sahip olduğunu, 14.2.2005 tarihli yazı ile davalının yenileştirme ve iyileştirme kapsamında siteye 11.557.000.000 TL. harcama yaptığını ve bundan devre tatil hakkı sahiplerinin paylarına düşen kısmın ödenmesini istediğini, sözleşmeye göre devre tatil hakkı sahiplerinden devre tatil servis bedeli istenebileceğini, davalının belirlediği devre servis bedelini de ödediklerini, kapasite artırma ve ek gelir sağlamayı amaçlayan otel, havuz gibi harcamaların kendilerinden istenemeyeceğini, bunun 4077 sayılı yasa ve yönetmelik hükümlerine, hakkaniyet ilkelerine aykırı olduğunu bildirip, davalıya yenileme katkı payı adı altında ödeme yapılmaması gerektiğinin tespitiyle yaratılan muarazanın menine ve borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir....

          A.Ş. ile 20.1.1994 tarihli ve 2020 yılına kadar geçerli olmak üzere devre tatil sözleşmesi yaptıkları, ancak daha sonra davalı şirketin 1.9.1999 tarihinde kiracı olarak daha sonrada üst hakkını almak suretiyle tesisi işletmeye devam ettiği, dosyadan anlaşılmaktadır. Davalının bu yeri devraldıktan sonra dosyada örneği bulunan "C. V." başlıklı yazıyla davacıdan 2002 yılına ait bakım ücretini istediği ve davacının da bu bakım ücretini ödediği hususu yine dosyadaki belgelerle sabit ve taraflar arasında da çekişmesizdir. Dava dışı T.'den devraldığı tesislere ait devre tatil sözleşmesi sahiplerinden yıllık bakım ücretini istemeleri devreden T.'in yaptığı devre tatil sözleşmesini davalı şirketin benimsediği ve kabul ettiği anlamına gelir. Şu halde devre tatil sözleşmesi davalıyı da bağlar. Bu nedenle davalıya husumetin yöneltilerek dava açılması doğrudur....

            Limited Şirketinin yetkilisi ve sahibi, sanık ...'in ise ... isimli şirketin satış müdürü olduğu, şirketlerin Beypazarı ... mevkiinde yapılacak olan devre tatil inşaatlarının pazarlanması ve bu çerçevede promosyonu faaliyetleriyle uğraştığı, devre tatil konusunda sözleşme imzalayan müşterilere promosyon amaçlı ücretsiz tatil yaptırılacağı vaadinde bulunulduğu, bu çerçevede ... isimli şirkette suç tarihinde satış müdürü olarak çalışan sanık ...'ın katılana ücretsiz tatil yapacağına ve kendisinin tatile gönderileceğine inandırarak kendisi ile üyelik sözleşmesi imzalattırtığı, buna karşılık 1150 TL paranın müştekiden tahsil edildiği, tahsilat makbuzu alındığı, ancak aradan geçen zamana karşı ücretsiz tatil vaadinin yerine getirilmediği gibi, müştekinin parasının da iade edilmediği, bu şekilde nitelikli dolandırıcılık suçunun işlendiği iddia edilen somut olayda; Sanık savunması, katılan beyanı ile tüm dosya kapsamına göre, ... Devre Tatil Ltd....

              K A R A R Davacı, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince, ... İlçesi, ... mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ......

                Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulanarak 8.6.2010 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, davalının cayma hakkını ortadan kaldırmak için hediye tatil kullandırıldığını, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, davalının sözleşmede belirtilen işyeri adresi olduğundan davacının, hediye tatil kazandığı belirtilerek davet üzerine gitmiş olduğu otelde, daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız bulunduğu bir sırada imzalamış olduğu sözleşmenin...

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı... şirketi ile 30.6.2009 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzalandığını, diğer davalı şirketin de tesisin maliki olduğunu, davalıların sorumluluklarını yerine getirmediğini, bu nedenlerle fesih koşullarının oluştuğunu ileri sürerek sözleşmenin feshi ile ödenen bedel ile, tazminat ve aidat bedelinin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır....

                    UYAP Entegrasyonu