CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davaya konu 207520 nolu sözleşmede müvekkili şirketin davalıya taahhüdü ettiği devre mülkü kullanıma hazır hale getirdiği, yasal mevzuat ve içtihatlar çerçevisinde sözleşmedeki edimlerini ifa ettiği ve sözleşme kapsamında satın alınan devre mülkün satın alınan malın teslimi davacıya yapıldığı, haksız davanın reddini talep ettiği görülmüştür. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : "Davanın REDDİNE,"şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Mahkemece, taraflar arasında 16/11/2015 tarihinde devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, sözleşme içeriğinden söz konusu sözleşmenin devre tatil satış sözleşmesi olduğu, cayma hakkına ilişkin sürenin tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içerisinde sözleşmenin askıda olduğu, davacının sözleşme tanzim edildikten sonra hizmetin ifasından önce her zaman cayma hakkını kullanabileceği, 6502 Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 47/4 ve 5 maddelerine göre satıcı veya sağlayıcı, sözleşmeyi tüketicinin imzalamayı ve sözleşme tarihi ile sözleşmenin bir nüshasını elden aldım ve 14 gün içinde satıştan vazgeçme hakkımın olduğu konusunda bilgilendirildim ibaresini tüketicinin el yazısı ile yazmasının gerektiği, böyle bir ibarenin yazılı olmadığı ve süresinde cayma hakkının kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
KARAR Davacı, davalı şirketin kendisini tanıtım seminerine çağırarak, tesislerin görülmesinden sonra dilerse sözleşme imzalayabileceği sözü vermelerine rağmen hile ile, tanıtım sonrası sözleşme imzalatarak 3.710-TL parasını aldıklarını, her biri 667-TL bedelli 12 adet bono imzalattıklarını, üç adet bonoyu ödediğini, sözleşmenin devre tarihinin boş bırakıldığını, daha sonra kargo ile gönderilen sözleşmede devre tarihinin 10 Eylül - 24 Eylül olarak tahrif edilmiş olduğunu, devre kodunda B17 yazıldığı rakamla kısmında ise tarih yazılı olmadığını, cayma belgesi verilmediğini, çocuklu bir ailenin okul dönemi içinde tatil yapamayacağını, iradesinin fesada uğradığını, davacının içeriğine etki edemediği sözleşmenin haksız şart içerdiğini, sözleşmenin 23.12.2011 tarihinde kargo ile gönderilmesinden sonra Beyoğlu 57.Noterliğinin 27.12.2011 tarihli ihtarname ile fesh ve cayma iradesinin davalı şirkete bildirildiğini belirtilerek, sözleşmenin feshi ile ödenen 5.711-TLnin en yüksek faiz oranı ile davalıdan...
KARAR Davacı, davalı ile 10/11/2013 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 10.11.2013 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini, ödediği 400,00 TL'nin ödediği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte iadesini ve sözleşme sebebiyle imzaladığı senetlerin iptalini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....
Dava, devremülk sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. 6502 sayılı Kanun'un 50. maddesinde devre tatil sözleşmeleri ve sözleşmenin usul ve esasları tüketicinin yasal hakları ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemeye göre, devre tatil sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkanı veren sözleşmelerdir. Tüketici, 14 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir. Devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı, sözleşme bedelinin yüzde ikisine kadar tazminat talep edebilir. Satıcı, yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmezse tüketiciden herhangi bir bedel talep edemez....
KARAR Davacı, davalı ile 22/11/2015 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 22.11.2015 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden ötürü borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....
KARAR Davacı, davalı ile 02/11/2013 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 6.000 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 02.11.2013 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini, ödediği 6.000 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte iadesini ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....
KARAR Davacı, davalı ile 28/12/2013 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 1.700 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 28.12.2013 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini, ödediği 1.700,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte iadesini ve sözleşme nedeniyle imzalanan 23 adet senetten borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece, taraflar arasında 16.01.2016 tarihli devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, sözleşme içeriğinden söz konusu sözleşmenin devre tatil satış sözleşmesi olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekeceği, bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğu cayma hakkının ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup bu süre içerisinde sözleşmenin askıda olduğu, davacının sözleşme tanzim edildikten sonra hizmetin ifasından önce her zaman cayma hakkını kullanabileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “SÖZLEŞME KONUSU” başlıklı 2. maddesinde 'İş bu sözleşmenin konusu; satıcı mülkiyetindeki ... ili, ... ilçesi, ... mevkii, 1. pafta 978 parselde kayıtlı arsa üzerinde inşa edilmekte olan “... ......
Mahkemece, davacının devre tatil sözleşmesinin sözleşmeye konu tesiste imzaladığından cayma hakkının bulunmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, "kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır." şeklinde tanımlanmış olup davacının, davalı şirketin temsilcileri tarafından gezi amaçlı götürüldüğü sırada daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız bulunduğu bir sırada imzalamış olduğu sözleşmenin, kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir. Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan cayma hakkı, ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup bu süre içinde sözleşme askıdadır....